Bu yazıda Marvel Comics’in 2017 yılında yayımladığı büyük hikaye Secret Empire’ı Marvel Tarihi projemiz kapsamında kısaca özetliyoruz. Serinin bir çizgi roman olarak incelemesi için şu yazıya göz atabilirsiniz:
Secret Empire # 0 – 10
Captain America’nın Rolü
İşe teknik olarak yaklaşmak gerekirse, Secret Empire aslında daha önce yayımlanan Avengers: Standoff hikayesinin bir sonraki halkası, “finali” niteliğinde. Ama tabi bundan çok daha önemlisi, Secret Empire’ın şu sahneyle başlayan sürecin bir sonucu olması:
Doğrudan Secret Empire ile başlamak yerine, yazıya da bu görselle ve sonrasında yaşananlarla başlayalım, çünkü bunları bilmeden Secret Empire serisinin de pek bir anlamı yok.
Yukarıdaki sahnede gördüğünüz sürecin kısa bir özeti şu şekilde: Avengers Standoff’tan önceki süreçte, Steve Rogers vücudundaki “süper asker serumunu” kaybettiği için gerçek yaşına dönmüş, yani II. Dünya Savaşı’nı yaşamış bir adam olarak, 80 – 90 yaşlarında ihtiyar birisi haline gelmişti. Avengers: Standoff serisinde ise, Marvel’ın sınırsız güçlü kozmik objelerinden biri olan “Cosmic Cube” sayesinde gençliğini geri kazanmış, Captain America rolünü yeniden üstlenmeye başlamıştı. Fakat bu Cosmic Cube’un onu gençleştirmesi sürecinde en büyük düşmanı Red Skull’un da parmağı olduğuna yönelik bir takım ipuçları vardı.
Bu süreci, 2016 yılında yayımlanmaya başlayan Captain America: Steve Rogers serisi takip etti. Bu serinin ilk sayısı, Steve Rogers için yeni bir orijin sayısı olarak sunuldu ve yukarıdaki sahne ile, yani Captain America’nın bir Hydra ajanı olduğu bilgisi ile sona erdi. Yukarıdaki panel son yıllarda okurlardan en çok tepki çeken çizgi roman panellerinden bir tanesiydi ve internette aşırı boyutlarda tepkiler oluşturdu.
Bu açıklama ile ilgili pek çok insanı rahatsız eden, bunun güncel bir hikaye veya anlık bir değişim olarak değil, karakterin tüm geçmişini, tüm varlığını etkileyen bir bilgi olarak sunulmasıydı. Yeni hikayeye göre Captain America Hydra’ya katılmış veya Hydra tarafından ele geçirilmiş falan değildi, ilk günden itibaren gizli bir şekilde Hydra için çalışmaktaydı ve tek amacı kendini bir kahraman gibi gösterip Hydra’nın dünyayı kontrol etmesine vesile olmaktı.
İnternette çok abartılı tepkilere sebep olan bu hikayenin uzun süreli olmayacağı tabi kesindi, ama pek çok okur (veya tepki vermeyi seven kişi) Amerika bayrağı giyen bir adamın Nazilerle özdeşleşmiş bu örgüte katılmasına ciddi anlamda öfkelendi. Öyle ki, Marvel bir noktada açıklama yapıp, “Hikayenin tamamını görünce her şeyi daha iyi anlayacaksınız,” gibi bir şeyler söylemek durumunda kaldı.
Secret Empire, “Bir Hydra Ajanı Olarak Steve Rogers” hikayesinin finali, yani Marvel’ın okurlara beklemelerini söylediği hikayeydi.
Hikayenin Başlangıcı
Bu arka planla birlikte, Secret Empire’ın kendisine geçebiliriz.
Serinin temellerini atan sayılar “sıfırıncı” ve birinci sayılar…
Sıfırıncı sayı, Marvel Evreni’nin farklı köşelerinde yaşanan krizlerle açılıyor. Avrupa’daki kurmaca Sokavia ülkesinde bir takım savaşlar yaşanırken, dünyada en çok süper kahramanın bulunduğu New York şehri “Darkforce Dimension” isimli bir boyut tarafından yutuluyor ve uzayda da ardı arkası kesilmeyen bir Chitauri filosu Dünya’ya saldırmaya başlıyor.
Bütün bu krizleri çözme vaadiyle tam otorite isteyen Steve Rogers, bu noktadan sonra aldığı yetkiyle sorunları çözüyor ve büyük sırrını, yani gizli bir Hydra ajanı olduğu gerçeğini açıklayarak Hydra’nın dünya çapında bir darbe yapmasını sağlıyor. Sıfırıncı sayı, Washington DC’ye inen Hydra hava araçları ile sona eriyor.
Birinci sayıya geldiğimizde, Steve Rogers tarafından yaratılmış bir “Hydra Ütopyası” ile karşılaşıyoruz — tabi bu diğer herkes için de bir distopya anlamına geliyor. Secret Empire’ın hikaye yapısında Captain America’nın dünyayı yavaş yavaş ele geçirmesi, diğer kahramanların buna karşı mücadelesi gibi bir süreç ele alınmamış – ilk sayı başladığında Cap bunu zaten çoktan halletmiş, diğer kahramanlar da bir şekilde etkisiz hale getirilmiş veya yeraltına saklanmış durumda.
Ms. Marvel ve onunla birlikte çalışan “uzay karakterleri”, seri boyunca Dünya’nın yörüngesinde mahsur kalıyor.
Hikayenin başlangıcındaki önemli bir detay, pek çok karakterin “yardımcısı” olarak karşımıza çıkan Rick Jones’un Captain America’nın sırrını, yani onu bu hale getirenin “Cosmic Cube” olduğunu bilmesi detayı. Rick Jones, bu bilgiyi yeraltındaki direnişe katılmaya çalışan bir grup genç kahramanla paylaşıyor – fakat Captain America’nın sorularına cevap vermeyi reddettiği için onun adamları tarafından kurşuna dizilerek idam ediliyor. Bu serinin ilk büyük gelişmesi.
Rick Jones’un idamı
Rick Jones’un paylaştığı bilgilerin yeraltındaki karakterlere ulaştırılmasıyla, serinin ana hikayesi de beliriyor: Iron Man, yaptığı analizlerle Steve Rogers’ı bir Hydra ajanına dönüştüren bu kozmik küp parçalarının dünyanın farklı yerlerine dağılmış olduğunu anlıyor. Direnişteki kahramanlar Cap’i eski haline getirmek için bu parçaları ararken, Cap de sonsuz güce sahip olup planını başarıya ulaştırmak için Cosmic Cube’un peşine düşüyor.
Alt Kurgular
Secret Empire her biri kırk sayfadan uzun on bir sayıdan oluşuyor. Bu nedenle burada serinin tüm olaylarını özetlemek pek mümkün değil. Ana hikaye olarak tüm kahramanların Cosmic Cube parçalarına ulaşma çabası öne çıksa da, arka planda pek çok hikaye devam ediyor.
Bunları tek tek detaylandırmak yerinde aşağıdaki tabloda kısaca göstermeye çalıştım, ama tabi akışı gerçek anlamda yakalamak için seriyi okumanız gerekiyor.
| Hikaye | Karakterler | Neler Oluyor? |
| Captain America ve Hydra Tarafı | Captain America, Hulk, Vision, Thor | Captain America, Hydra’nın dünya görüşünü tam anlamıyla uygulayabilmek için Cosmic Cube parçalarını arıyor. |
| “Direniş” | Iron Man, Hawkeye, Black Widow, Ant-Man, vs. | Hydra’nın yönetimine karşı çıkan bu grup, Cap’i eski haline getirmek için Cosmic Cube parçalarını arıyor. |
| Black Widow ve Champions | Black Widow, Ultimate Spider-Man, Champions, Maria Hill | Black Widow, başta direniş hareketi içinde yer alsa da, Cosmic Cube planına inanmıyor ve buradan ayrılıyor. Onun planı, doğrudan Steve Rogers’a süikast düzenlemek yönünde. |
| Dünyanın Yörüngesi | Captain Marvel, Ultimates, Quasar, Guardians of the Galaxy | Captain America, serinin başındaki Chitauri saldırısını durdururken dünya etrafında bir kalkanı aktif hale getiriyor. Bu kahramanlar, ardı arkası kesilmeyen Chitauri saldırılarına karşı dünya ile bu kalkan arasında sıkışıp kalıyor. |
| New York (Darkforce Dimension) | Defenders, Spider-Woman, Dr. Strange, Cloak ve Dagger, Uncanny Avengers | Captain America için çalışan Baron Zemo, Blackout’un yardımıyla New York’u Darkforce Dimension içine hapsediyor, dolayısıyla bu kahramanlar da Cap’e karşı mücadelede çaresiz kalıyor. Burada yok olmalarını engelleyen tek şey, Dagger’ın sağladığı ufak bir ışık oluyor. |
| “Gerçek” Captain America | Captain America, Bucky, Kobik | Bütün bu kurguların yanı sıra, hikayede bir de diğer her şeyden bağımsız “iç dünya” konsepti var. Burada gerçek Steve Rogers, rüya-vari bir ortam içinde bir şeyler arıyor. Burada aslında ima edilen bunun Steve Rogers’ın kafasının içinde geçen bir senaryo olduğu , ama hikayenin sonunda bunun Steve Rogers’ın bilinci değil, ona gençliğini veren Cosmic Cube Kobik’in bilinci olduğu anlaşılıyor. |
Hikayenin gelişiminde Cosmic Cube’un parçalarını elinde tutan Ultron, Namor, Black Panther gibi karakterlerle diyaloglar, onları ikna etme çabaları, Steve Rogers’ın kızını kullanarak tehdit etmesi sonucunda Ant-Man’in direnişteki kahramanlara ihanet etmesi gibi önemli detaylar mevcut.
Black Widow’un ölümü
Yine önemli dönüm noktalarından bir tanesi, Black Widow’un tabloda görebileceğiniz planını gerçekleştirerek Captain America’ya süikast girişiminde bulunması oluyor. Burada, Civil War II’de önemli olan bir mesele tekrar gündeme geliyor ve Miles Morales (Ultimate Spider-Man) Captain America’yı öldürme şansını elde ediyor, fakat bunu yapmıyor. Üstelik, Spider-Man ile Captain America arasındaki mücadeleye dahil olan Black Widow, Cap’in kalkanının bir darbesiyle hayatını kaybediyor.
Sona Doğru
Black Widow’un ölümü Rick Jones’tan sonra serinin ikinci şok edici anı olsa da, diğer kahramanların mücadeleyi bırakmamasını sağlayan bir etken haline geliyor. Bu ölümün motive ettiği kişilerin başında da, serinin ilk anlarından beri “Ben bu işleri bıraktım…” havalarında gezen Falcon, yani son dönemlerde Captain America kimliğini üstlenmiş diğer karakter geliyor.
Serinin finaline yaklaşırken direniş tarafındaki kahramanlar da stratejilerinde bir değişikliğe gidiyor. Captain America’ya karşı Cosmic Cube’un tüm parçalarını toplamalarının imkansız olduğunu anladıkları için, yapabilecekleri en mantıklı şeyin bu parçaları daha ufak şeyler için kullanmak olduğuna karar veriyorlar. Bir anlamda hikayede şöyle bir ufak sonuca ulaşılıyor: “Tamam, biz Captain America’yı eski haline döndürmek için gereken gücü toplayamayacağız, o zaman toplayabildiğimiz kadarını toplayıp ona karşı savaşmanın farklı yollarını bulalım, örneğin New York’ta ve uzayda hapsolan arkadaşlarımızı kurtaralım.”
Bir an için bu plan başarısız olmuş gibi gözükse de, hem Captain Marvel ile birlikte uzayda mahsur kalan karakterler, hem de New York’ta mahsur kalan kahramanlar sonunda özgür kalıyor. Bu da tabi serinin sonundaki “dev” savaş sahnesi için gerekli temeli hazırlıyor.
Dokuzuncu sayıya geldiğimizde, bu “dev savaş” sahnesi de Marvel’ın büyük event serilerinde sık sık kullandığı bir taktiği kullanıyor. Serinin genel gidişatı içinde farklı karakterler farklı taraflarda savaşsa da, finale ulaştığımızda Thor, Vision, Scarlet Witch gibi karakterler de kendilerini Cap’e bağlayan sebeplerden kurtulup “doğru” tarafa geçiyor, bu sayede bütün hikaye “Cap / Hydra vs. Diğer Herkes” gibi bir yapıya dönüyor. Tabi Cap’in buradaki avantajı, Cosmic Cube’un ufak bir parçası hariç tamamını bir araya getirmiş olması.
“Gerçek dünyada” bütün bunlar yaşanırken, seri boyunca takip ettiğimiz “Cosmic Cube” gerçekliği içinde de Steve Rogers Kobik ile karşılaşıyor ve içinde bulunduğu yerin doğasını anlıyor.
Captain America vs. Captain America
Bütün bu yaşananlar da, bizi serinin finaline getiriyor. Captain America diğer bütün kahramanlara karşı tek başına kalsa da, Cosmic Cube’u neredeyse tamamlamış olduğu için hepsini alt etmeyi başarıyor.
Burada karşımıza kurtarıcı olarak son üç sayı boyunca diğer kahramanları motive etmekte büyük rol oynayan Falcon çıkıyor. Falcon, kendi ellerinde kalan son Cosmic Cube parçasını Steve Rogers’a teslim edip ona boyun eğermiş gibi yaparken, daha önceden hazırlanan plan çerçevesinde Ant-Man ve Bucky Cosmic Cube içindeki Captain America’yı kurtarıyor.
Asıl Captain America’nın dönüşüyle, serinin finali de büyük bir oranda belirlenmiş oluyor. İki Captain America’nın mücadelesi, asıl Steve Rogers’ın Thor’un çekici Mjolnir’i kaldırıp “Supreme Hydra” Captain America’yı nakavt etmesi ile sonuçlanıyor ve Secret Empire serisi de böylece finale ulaşıyor.
Onuncu sayı ile birlikte seri sona erse de, “epilog” görevi gören bir de Secret Empire: Omega isimli tek sayılık hikaye bulunuyor. Bu son sayı da bize iki temel şey gösteriyor. Birincisi, “kötü” Captain America’nın hala hayatta olduğunu, bir hapishanede tutulduğunu, ancak hala kendisine sadık kişiler olduğunu anlıyoruz. İkincisi, her ne kadar kendisi için bir cenaze töreni düzenlense de, Black Widow’un hala hayatta olduğuna dair bir ipucu veriliyor.
Önceki Hikaye: Inhumans vs. X-Men Sonraki Hikaye: Infinity Wars