AltEvren – Site Yapısı

AltEvren 2011 yılında açıldığında, sitenin yapısı büyük ölçüde kendi kendini açıklayan bir nitelikteydi: Bu nedenle böyle siteyi anlatan bir yazıya pek ihtiyaç duymuyordum. Bu tarihten günümüze kadar geçen süreçte çizgi roman ve çizgi roman ile ortak bir şekilde gelişen farklı kültürlerin takipçileri çok enteresan bir şekilde değişti ve AltEvren gibi bir site de bazı açılardan daha iyi tanıtılması gereken bir konuma geldi.

Bu yazıda, çok kısaca, AltEvren ile ilgili bilmeniz gereken temel beş maddeyi sunmaya çalışacağım. Böylece bu sitenin sizin beklentilerinizi karşılayıp karşılamayacağını daha iyi değerlendirebilirsiniz. 

1 – AltEvren bir çizgi roman sitesi.

Bu çok bariz geliyor olabilir, ama inanın bana, 2011 yılında açıldığında AltEvren ile ilgili bu bilgiyi aktarmak çok daha kolaydı.

Arada geçen sürede çizgi roman, belli açılardan, günümüzün hakim popüler kültürüne çok daha sık dahil edilmeye başlandı. Artık “çizgi roman sitesi” olarak da tanımlanan sitelerin; Game of Thrones, son Marvel filmi, yeni çıkan iPad’in incelemesi, bilgisayar oyunları ve yılın en iyi dizileriyle ilgili içerik üretmesi de bekleniyor.

Aynı zamanda, böyle sitelere girip, “Çizgi Roman” bölümüne tıkladığınızda; animasyon haberleri, son filmlerin eleştirileri, gelecek filmler için oyuncu söylentileri, bilgisayar oyunları ve dizi yorumları genellikle gerçekten çizgi romanlar ile alakalı bilgilerinin önünde sunuluyor.

altevren_site_yapisi1

Yukarıda ironik bir örneği görebilirsiniz: Ekran görüntüsü adı doğrudan “çizgi roman” olan bir siteden, “Comicbook.com” sitesinden geliyor, ama menü üzerindeki maddelerden yalnızca biri olan “comics” hariç, giriş sayfasında çizgi romanlarla alakalı hiçbir içerik yok.

AltEvren bu açıdan daha tek boyutlu bir site. Evet, 2010’lu yıllarda işin kaçınılmaz bir boyutu haline geldikleri için – biraz düzensiz olarak da olsa –  dizi ve film incelemeleri yapıyoruz, ama bunlar dışında, burası bir çizgi roman sitesi. Yani Marvel veya DC’nin sinema evrenleri ne kadar popüler hale gelirse gelsin, buranın ana ilgi alanını alıp okuduğunuz çizgi romanlar oluşturuyor.

2 – Ve buna tüm çizgi romanlar dahil.

Çizgi roman, sadece süper kahramanlarla, Teksas – Tommiksle veya çok sık ortaya atılan “dokuzuncu sanat” kavramıyla tanımlanabilecek bir olgu değil.

Ama elbette, bunların hepsini kapsıyor: AltEvren’in ilgi alanı “çizgi roman” olduğu için, sitede bunların hepsine ve daha fazlasına yer vermeye çalışıyoruz: Burada son derece geyik bir DC Comics serisinin incelemesini ve dünyanın en tuhaf çizgi romanlardan bir tanesini görebileceğiniz gibi, bana göre yazılmış – çizilmiş en iyi çizgi romanlardan bazılarının tanıtımlarını okumanız da mümkün.

Bu durumun, objektif olarak yarattığı kötü bir sonuç şu: AltEvren gerçek anlamda bir “yazı tonu” olan, girdiğiniz zaman ne okuyacağınızı her zaman bildiğiniz bir site değil. Bunun (değiştirebileceğim bir şey olmasa da) rahatsız edici bir durum olduğunun farkındayım, ancak her zaman herkesi mutlu etmek de ne yazık ki mümkün olmuyor.

Tek bir örnek vereceğim.

Bundan birkaç sene önce, siteyle ilgili aldığım en hoş yazılardan birinde, yazdığım şeylerle ilgili kapsamlı yorumlar yapan bir mail okudum. Mesajı gönderen kişi, yaptığı diğer yorumların yanında “Sitemin çok başarılı olduğunu, ancak artık Marvel ve DC Comics’i geride, çizgi romanın Spider-Man’i aşan boyutu ile ilgilenmem gerektiğini” de söylüyordu.

Aynı hafta içinde, hatta sanıyorum bir buçuk gün kadar sonra, gelen yorumları onaylamak için sitenin arka planına girdim. Burada bir okuyucunun, öyle pek de “ciddi” ve “ağır” bir çizgi roman bile olmayan Before Watchmen kapsamındaki incelemelerden birinin altına, “Abi bu yazdıklarınızla pek kimse ilgilenmiyor, ne güzel Justice League inceliyordunuz…” şeklinde yorum yaptığını gördüm.

Dolayısıyla evet, bizim çizgi romanın herhangi bir alanına veya boyutuna yoğunlaşmak gibi bir durumumuz yok, ama işin gerçeği, okuyucularımız da farklı tercihleri olan insanlar.

3 – AltEvren, büyük ölçüde tek bir kişi tarafından hazırlanıyor.

Açıldığı 2011 yılından beri AltEvren’e pek çok noktada katkı yapan yazarlar, farklı şekilde içerik üreten bir sürü kişi oldu. Bunlar, sitenin günümüzde ulaştığı şekilde de çok büyük pay sahibi.

Bununla birlikte, site kuruluşundan bugüne kadar (ne yazık ki) aktif olarak tek bir kişi tarafından yürütülüyor.

Bu neden siteyi anlamak için önemli bir bilgi? Çünkü AltEvren, eninde sonunda, yalnızca boş zamanlarında çizgi romanla ilgili bir şeyler yapmaya çalışan birinin uğraşı. Bu da, sitenin neredeyse her açıdan, her zaman eksik kalacağını, hiçbir zaman gerçek anlamda kapsamlı bir site haline gelemeyeceğini gösteriyor.

Bazı takipçiler için, böyle bir siteyi takip etmek çok keyifli olmayabilir.

4 – AltEvren, her şeyden önce bir hobinin uzantısı.

Bu, bir önceki maddede ifade ettiğim durumu tam olarak anlamak için önemli bir detay. AltEvren yalnızca aktif olarak tek bir kişi tarafından yürütülmüyor, aynı zamanda bunu bir hobinin uzantısı olarak yapan tek bir kişi tarafından yürütülüyor. 

Bunun anlamı şu: Günlük hayatın hengamesinden geriye kalan zamanlarda elimden geldiğince çizgi roman okumaya çalışıyorum. Çizgi romanlarla ilgili bir şeyler yazmak ve bir internet sitesini devam ettirmek ise, bundan da arta kalan zamanda gerçekleşiyor. 

Sitenin içeriği ve sunumu hakkında yapılacak her türlü eleştiriye her zaman açığım. Ama bu içeriğin miktarı ve teknik imkanlar konusunda ne yazık ki bu iki madde ciddi bir sınırlama yaratıyor. 

5 – AltEvren bir “yazı” sitesi

Yukarıdaki iki maddede açıklamaya çalıştığım gibi, benim asıl hobim çizgi roman okumak. Buna bağlı ikinci bir hobi de, çizgi romanla ilgili yazılar yazmak. 

Günümüzde internet sitelerinin daha fazla kişiye hitap etmek ve büyümek için farklı mecralarda üretim yapması gerekiyor. Bunun içine sosyal medya kullanımından YouTube kanallarına, podcast’lerden interaktif özelliklere kadar pek çok şeyi dahil edebilirsiniz. 

AltEvren bu alanlarda çok güçlü bir site değil, çünkü benim yapmaktan keyif aldığım temel şey yazı yazmak. Podcast hazırlamak, video çekmek ve benzeri işler ne yazık ki çok ciddi bir emek gerektiriyor. Bunları yapmak için özel bir istek ve motivasyon duymadığınızda, bu emek gözünüzde daha da çok büyüyor. 

Bir internet sitesi kurup belli bir sayıda okura ulaşabildiğinizde, “Site benim kardeşim, ne istersem yaparım!” gibi bir tavrın doğru olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle vakit ve enerji buldukça siteye podcast ve videolar eklemeye çalışıyorum. 

Ne yazık ki, bunlar sitenin düzenli olarak hazırladığı içeriklerden çok, arada sırada yaptıkları sürprizler olmaktan ibaret.