Marvel Comics İncelemeleri

Secret Empire #0 – 10

Bu yazıda Marvel’ın 2017 yılında yayımladığı “event” hikayesi Secret Empire’ın kısa bir incelemesini yapacağız – serinin Marvel Tarihi kapsamındaki kısa bir özeti için aşağıdaki yazıya göz atabilirsiniz:

Secret Empire (Marvel Tarihi)

Okuma Deneyimi

Sitedeki bazı çizgi roman incelemelerinde kendi kişisel deneyimlerimden yola çıktığım oluyor. Marvel ve DC’nin büyük hikayelerinde ise işi büyük ölçüde çizgi romanlarla sınırlı tutmaya çalışıyorum, çünkü sitenin en çok okunan, en çok takip edilen yazılarında insanları fazla sıkmak istemiyorum. Secret Empire için ufak bir istisna yapıp işe kişsel bir şeyler söyleyerek başlayacağım.

Marvel Comics’in event hikayelerini ilk Civil War’dan beri beri düzenli ve güncel olarak okuyorum. Bu, önemli hikayelerin hangi sayılarının ne zaman çıktığını takip etmek, bu sayıları çıktıktan kısa bir süre sonra elde etmek ve okuduktan sonra bir sonraki sayıyı beklemek gibi aşamalardan oluşuyor. Dolayısıyla Marvel Tarihi kapsamında incelemesini yaptığım çizgi romanları okumak – yaklaşık on yıldır – benim için birkaç aya yayılan bir süreç. Daha doğrusu, süreçti.

Secret Empire, benim için bu zinciri yaklaşık on sene sonra kıran hikaye oldu.

Süper kahraman çizgi romanlarının bir bölümünü dijital olarak takip ediyorum, bir bölümü de kalabalık bir abonelik listesi üzerinden alıyorum. Çizgi romanları satın alıp eve geldikten sonra, bunları okuyacağım sıraya göre diziyorum ve genellikle event hikayelerini sonlara bırakıyorum. Yani bir ay içinde Flash, Green Lantern, Superman, Batman, JLA, Secret Empire serilerini aldıysam, Secret Empire’ı sona bırakıp, önce diğer serileri bitiriyorum.

Secret Empire’ın çıktığı dönemde bazı yoğunluklar nedeniyle iki parti çizgi roman boyunca okuma listemin “event” kısmına geçemedim. Elimdeki tüm diğer çizgi romanları bitirip Secret Empire’a geldiğimde serinin sanıyorum beşinci veya altıncı sayısına gelmiş durumdaydık. Secret Empire’ın “sıfırıncı” sayısını böyle okudum, daha sonra seriye devam etmek yerine iki parti daha bekleyip, tüm sayıları bir arada bitirmeye karar verdim. Dolayısıyla bu Civil War’dan beri gerçek anlamda biriktirerek okuduğum ilk Marvel “event hikayesi” oldu.

Bu yazının ikinci kısmından okuyabileceğiniz gibi, çizgi romanları nasıl bir formatta okuduğunuz, iki sayının arasında ne kadar süre bıraktığınız okuma deneyiminizi gerçek anlamda değiştirebilen bir etken. Bana göre, Secret Empire’ı bu şekilde okumuş olmak da benim bu seriden aldığım keyfi fazlasıyla arttırdı.

Secret Empire’a Tepkiler

Seriyi 10. sayının tamamlanmasından sonra okumak, beni aynı zamanda bu seriye verilen tepkilerden de uzak tuttu. Hikayenin bütün parçalarını bir arada okumak istediğim için, arada geçen sürede internette Secret Empire ile ilgili yazılanlara çok fazla göz atmamaya çalıştım.

Captain America’nın Thor’un çekicini kaldırması – serinin tepki çeken sahnelerinden bir tanesi

Bundan on yıl sonra Secret Empire önemli bir hikaye olarak hatırlanırsa, bu bence eserin içeriği veya kalitesi nedeniyle değil, bu hikayede ele alınan konunun yarattığı tepki ile olacak. Özet yazısında da belirttiğim gibi, Secret Empire’ın en önemli boyutlarından bir tanesi “Gizliden Gizliye Hydra İçin Çalışan Captain America” kurgusunun finali olmasıydı.

Okurlardan ciddi anlamda tepki çeken bu genel fikrin yanı sıra, Marvel ufak çaplı “skandallar” olarak değerlendirilen bazı farklı kararlar da aldı: Çizgi roman dükkanlarında çalışanların – seride Hydra dünyayı ele geçirdiği için -Nazilerle özdeşleşen bu örgütün tişörtlerini giymelerini öngören bir kampanya hazırladılar, serinin sonunda yaşanacakları kendi kendilerine “spoiler” olarak gösterdiler, Captain America’nın Thor’un çekicini kaldırmaya layık olması gibi bir “detay” işlediler, vesaire.

Tüm bunlar tabi serinin gidişatından, hikayesinden, kalitesinden bağımsız konular olsa da Secret Empire’a karşı ciddi bir önyargı oluşmasına sebep oldu ve Secret Empire muhtemelen Marvel’ın hayal ettiği tarzda bir hikayeye dönüşmedi.

Secret Empire

Peki, bu farklı ve “skandallardan” etkilenmeyen okuma deneyimi ile, Secret Empire nasıl bir hikayeydi?

Marvel Tarihi kapsamındaki yazılarda tekrar tekrar söylediğim gibi, çok yaygın bir kesime hitap etme amacı taşıyan ve temel işlevleri “evreni ilerletmek” olan bu tarz büyük hikayelerin gerçek anlamda çok kaliteli olması zor oluyor. Secret Empire’ın da bu kaideye bir istisna olduğunu, herhangi bir açıdan sıradışı bir hikaye olduğunu düşünmüyorum.

Serinin “klişe” sahnelerine iyi bir örnek, Captain America’nın “ilham verici” konuşması, Captain Marvel’ın gözyaşları

Bununla birlikte, bu bence rahatlıkla okunabilen, pek çok kurguyu bir arada işlemesine rağmen akıcı ilerleyen ve tahmin edilebilir sonu dışında okuyucuyu fazla sıkmayan bir çizgi roman serisi. Serinin yüksek temposunda “sıfırıncı” sayı kullanımının önemli bir payı var. Captain America ve Hydra’nın Amerika’yı kontrol altına alma sürecini sıfırıncı sayıda takip ettiğiniz için, birinci sayıya geldiğinizdze doğrudan Hydra kontrolünde bir düzen görüyorsunuz, bu da yaratıcı ekibin lafı fazla uzatmadan konuya girebilmesini mümkün kılıyor.

Biraz daha fikir vermek açısından, iki farklı çizgi romanı kullanarak bir tanım yapabiliriz: Secret Empire, Marvel’ın Age of Ultron serisi ile DC Comics’in Injustice serilerinin bir harmanı gibi. Birinci sayının ilk sayfasını açar açmaz kendinizi bir distopya içinde bulmanız ile Age of Ultron‘u hatırlatıyor. Injustice ile temel benzerlik ise normal şartlarda diğer kahramanların bile bir kahraman veya idol olarak gördüğü kişilerin (Injustice’de Superman, Secret Empire’da Captain America) tüm dünyayı kontrolü altına almış tiranlar olarak karşımıza çıkmasında yatıyor.

Hikayenin gidişatı ile ilgili hem etkileyici, hem de riskli noktalardan bir tanesi yazar Nick Spencer’ın oldukça detaylı bir kurguyu işleme kararı. Secret Empire hızlı okunabilecek, eğlenceli bir süper kahraman hikayesi ancak burada kısa bir hikaye beklememek gerekiyor. Her biri kırk sayfadan uzun on bir sayıdan oluşan seri pek çok alt kurgudan oluşuyor: Captain America’nın dünyayı yönetme süreci, ona direnen karakterlerin yaptıkları, Black Widow ve genç kahramanların mücadelesi, New York’ta mahsur kalan kahramanlar, Chitauri saldırıları, Kobik’in “içinde” yaşananlar… On bir sayı içinde bütün bu hikayeler bir arada sunuluyor.

Yazının ilk bölümünde bahsettiğim okuma deneyimini önemli görmemin sebeplerinden bir tanesi bu – Secret Empire’ı sayı sayı okuyan, sayılar arasında birkaç hafta bekleyen okurlar için bütün bu olay örgülerini takip etmek zorlayıcı bir deneyim olabilir – çünkü seri ağırlıklı olarak tek bir olaya yoğunlaşan tipik event hikayelerinden ayrılıyor. Her şeyi bir arada okuduğunuzda, konuyu da fazla kaçırmadan devam etmiş oluyorsunuz, her sayı da size dolu dolu bir okuma deneyimi sunuyor. Hem seri etrafındaki tartışmalar nedeniyle, hem de genel olarak hikayenin kendisinde bazı okuyucuların hoşuna gitmeyecek unsurlar olabileceğini tahmin ediyorum. Ama “yazılan hikaye” tartışılabilecek olsa da bence Secret Empire “iyi yazılmış” bir çizgi roman olarak tanımlanabilir.

Punisher vs. Black Widow – serinin öne çıkan sahnelerinden bir tanesi

Tabi burada bütün aslan payını Nick Spencer’a yüklemek de doğru değil. Marvel zaman zaman ana akım, geniş kitleler için hazırlanmış eserlerde de deneysel görsel anlatı yöntemleri kullanabiliyor. Secret Empire’dan sonraki Infinity Wars serisi aslında bunun daha iyi bir örneği, ama Secret Empire’da da akisyon sahnelerinde, dövüş sahnelerinde deneysel ve başarılı sekanslar bulmak mümkün. Bunlar bence ana akımın en ön planda olan çizgi romanları için olumlu özellikler.

Sonuç

Secret Empire herhangi bir kriterde sıra dışı bir çizgi roman olarak değerlendirilebilir mi emin değilim, ama internette yerden yere vurulduğu kadar kötü bir seri olduğunu da düşünmüyorum.

Hikayenin sonunda ne yaşanacağının oldukça bariz olması ve bazı alt kurguların belli bir noktadan sonra yorucu / gereksiz olması serinin öne çıkan kötü yanları. Tabi bununla birlikte, Marvel’ın sürekli okuyucuları için evren devamlılığı açısından tartışılabilir bazı kararların verilmiş olması, örneğin Captain America’nın – biraz da reklam kokan bir hareketle – Thor’un çekicini kaldırması da tepki çekebilecek tercihler.

Ama her şeyin sonunda bence Secret Empire bir event hikayesinin yapması gerekenden ne daha fazlasını, ne de daha azını yapıyor.

Özetle...
[columns size="1/3" last="false"]

Marvel "Event"lerini Takip Edenler İçin...

Secret Empire farklı sebeplerle çok tepki çeken bir eser. Bana göre yaygın olarak yapıldığı gibi yerden yere vurulacak bir eser değil, ama olağanüstü bir şey de beklemeyin. 

[/columns] [columns size="2/3" last="true"]

Sevebilirsiniz...

Marvel Event hikayelerini düzenli olarak okuyorsanız

Uzun, birkaç farklı koldan ilerleyen süper kahraman hikayelerinden hoşlanıyorsanız

Fear Itself, Age of Ultron, Injustice gibi farklı açılardan karşılaştırılabilecek eserleri okuduysanız ve beğendiyseniz


Sevmeyebilirsiniz...

Eğer sonu belli olan hikayelerden hoşlanmıyorsanız

Son dönem Marvel Event hikayelerini takip etmediyseniz, Secret Empire başlamak için iyi bir nokta değil

Süper kahraman çizgi romanlarını veya büyük çaplı "event" hikayelerini sevmiyorsanız

  [/columns]
İnceleme sistemimiz hakkında daha fazlası için tıklayın!