Marvel Comics Yazıları

Infinity Wars – Marvel Tarihi

Marvel’ın 2018 yılında yayımladığı büyük hikaye Infinity Wars, filmlerin de etkisiyle artık Marvel’ın belki de en meşhur ögesi olan sonsuzluk taşlarını merkeze koyuyor.

Bu yazıda, sitemizin Marvel Tarihi projesi kapsamında Infinity Wars hikayesinin kısa bir özetini paylaşıyoruz. Serinin bir çizgi roman olarak incelemesi ve okuma listesi için aşağıdaki yazılara göz atabilirsiniz.

Infinity Wars # 1 – 6

Infinity Wars Okuma Listesi

Hikaye Öncesinde Bilinmesi Gerekenler

Infinity Wars merkeze sonsuzluk taşlarını koyduğu için, bu hikayeyi okumadan önce Infinity Gauntlet hakkında biraz bilgi sahibi olmakta fayda var. Bir şekilde bu yazıya denk gelen herkesin bu temel şeyleri zaten bildiğine eminim, ama bir hatırlatma için buradan Infinity Gauntlet ile ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz.

Marvel Tarihi’nin daha önceki bölümlerinden hatırlayacağınız gibi, sonsuzluk taşları Secret Wars’a giden yolda, New Avengers serisinde yok olmuştu. Bu taşların Marvel Evreni’ne dönmesi de, yine Secret Wars serisinin sonunda, Marvel Evreni Reed Richards ve ailesi tarafından yeniden yaratıldığında gerçekleşmiş, bu “evren restorasyon çalışması” sırasında, evrenin temel bir parçası olan taşlar da geri gelmişti.

Bu süreçten sonra, özellikle kozmik temalı serilerde, yine sonsuzluk taşlarının peşinden koşan karakterler ortaya çıktı ve sonsuzluk taşları hakkında yeni gelişmeler yaşandı.

Burada biraz “evren dışı” bir bakış açısı da kullanarak bu taşlarla ilgili bazı detaylara da yoğunlaşmak lazım. Marvel çizgi romanlarında orijinal olarak Infinity Gems olarak bilinen bu taşlar, filmlerde daha çok Infinity Stones adıyla geçiyor ve tabi Marvel bu değişikliği çizgi romanlarda da yavaş yavaş yansıtmaya başlıyor. Bu seride ve seriye giden yolda da karakterler bu objelere “Infinity Stones” adıyla hitap etmeye ve bunların daha önce yok olan taşlardan farklı olduğunu, farklı özellikler taşıdığını vurgulamaya başlıyor.

Infinity Stones arasındaki yeni güç ilişkileri

Bunun içinde önemli bir detay, sonsuzluk taşları arasında daha önceden bulunmayan bir güç ilişkisinin yaratılması. Bu yeni detaya göre, her sonsuzluk taşı diğer bir taşı kontrol edecek gücü taşıyor, ama bir döngü gibi, kendisi de başka bir taş tarafından kontrol ediliyor. Eğer tek bir kişi tüm taşları kontrol ederse, bu özellik taşların sınırsız bir enerji döngüsü yaratıp kontrol eden kişiye de sınırsız güç vermesini sağlıyor.

Infinity Wars’a giden süreç, kendi içinde oldukça karışık ve bir “mini-event” olarak tarif edebileceğimiz Infinity Countdown serisini de içeriyor. Yazıyı fazla uzatmamak için, bu süreci, “Kimsenin Infinity Gauntlet’e sahip olamadığı, taşların farklı kişilerde bulunduğu” bir dönem olarak tanımlayalım ve serinin başında taşlara kimin sahip olduğunu listeleyelim:

Sonsuzluk TaşıSerinin Başında Sahibi
SoulAdam Warlock
MindTurk Benett
TimeDoctor Strange
SpaceBlack Widow (Evet, Secret Empire’dan sonra ölümden geri dönüyor)
PowerGuardians of the Galaxy
RealityCaptain Marvel

Infinity Blade

Serinin başındaki durum basit: Sonsuzluk Taşlarının hepsi geri gelmiş durumda ve artık herkes bu taşların geri geldiğini biliyor. Tabi bunun da akıllara kimi getirdiği ortada:

Serinin ilk sayısı, konuyu hiç dolandırmadan bizi bu karaktere ve onun taşlarla ilgili planına götürüyor. Beyazperdedeki Avengers filmi bu konuyu ele almışken, çizgi romanlarda da Thanos‘un sonsuzluk taşlarını kontrol ettiği bir senaryo tuhaf olmaz değil mi? Çizgi romanın yaratıcı ekibi de bunu düşünmenizi istiyor, çünkü Infinity Wars’un ilk sayısı büyük bir sürprizle açılıyor: Serinin gizemli kötüsü Requiem, hikayenin ilk anlarında, Thanos’u öldürüyor.

Bu sırada, dünyada Infinity Stones hakkında bir toplantı yapıldığını görüyoruz. Daha önce Illuminati ekibinde sonsuzluk taşları ile ilgili kararlar almış olan Dr. Strange, taşların yeniden ortaya çıktığını, Thanos bunları ele geçirmek için harekete geçmeden konuyla ilgili bir şeyler yapmaları gerektiğini açıklamaya başlıyor. Fakat kısa süre içinde, kendi elindeki zaman taşını kullanarak, Thanos’un başına gelenleri öğreniyor. Bundan kısa süre sonra, Dünya’daki karakterlerimiz ikinci bir şokla karşılaşıyor: Guardians of the Galaxy‘nin kontrolünde olan Power Stone’un gerçek olmadığı ortaya çıkıyor.

Thanos’un ölümünden sonra, seri ile ilgili şunu düşünüyorsunuz: Tamam, beklenen hikaye işlenmedi, Thanos öldürüldü, şimdi serinin odak noktası Requiem denen bu gizemli kişi olacak ve onun kim olduğunu anlamaya çalışacağız…

Fakat birkaç sayfa içinde bu beklentiniz de yok oluyor, çünkü “Sonsuzluk Taşları Kongresi”ni basan Requiem’in maskesi çıkıyor ve onun – gerçek Power Stone’u çalmış olan – Gamora olduğu anlaşılıyor.

Gamora, Soul Stone, Warp World

Üçüncü sayıya geldiğimizde, serinin yapısı da artık belli oluyor: Yola Power Stone’u kullanarak çıkan Gamora, tek tek diğer taşları da ele geçiriyor ve Infinity Blade‘i yaratarak sınırsız bir güce sahip oluyor. Bunun ardından da, kendisini durduramamaları için tüm süper kahramanları – hazır olun – evreni “ikiye katlayarak” yarattığı bir alt-evren’e, Warp World’e hapsediyor.

Warp World, sonsuzluk taşları arasında özel bir yapısı olan Soul Gem’in içinde yer alıyor ve tanıdığımız süper kahramanların birbirleriyle “birleşmiş” hallerine ev sahipliği yapıyor. Captain America ile Doctor Strange birleşip Soldier Supreme’i, Iron Man ve Thor birleşip Iron Hammer’ı, Spider-Man ve Moon Knight birleşip Aracknight’ı, Black Panther ile Ghost Rider birleşip Ghost Panther’ı oluşturuyor, vesaire…

Durumun daha da karışmasını engellemek için bu noktada Soul Gem ve Gamora hakkında biraz daha fazla bilgi vermek istiyorum. Orijinal Infinity Gauntlet hikayesinden beri, Soul Gem’in içinde yer alan Soulworld isimli bir alt-evren belli noktalarda karşımıza çıkıyor. Gamora bu konuda önemli bir karakter, çünkü kendi ruhunun bir parçası da Soulworld’ün içinde yer alıyor ve onun tüm sonsuzluk taşlarına sahip olma çabası, her şeyden önce, kendi ruhunu tekrar bir araya getirmek için yaptığı bir şey olarak sunuluyor.

Infinity Wars serisinde, Soulworld ile ilgili önemli bir konu daha merkeze konuluyor. Bu alt evren içinde, Soul Stone’a hapsedilen ruhlarla beslenen, neredeyse sınırsız güce sahip Devondra isimli bir varlık bulunuyor ve Gamora Soulworld’e bu kadar fazla kişi hapsederken, Devondra’nın “açlığını dindirip”, bunun ardından daha dengeli, daha adil, daha “iyi” bir evren yaratmayı hedefliyor.

Devondra

Tabi burada ne kadar iyi bir şey yapmaya çalıştığı, ne kadar sahip olduğu gücün etkisiyle kafayı yemeye başladığı ayrı bir soru.

Gamora’nın yaptığı bir başka önemli şey de, serinin başından beri bir takım konularda birilerini uyarmaya, yaşanan olayları daha iyi anlamaya çalışan Loki’yi Warp World’de hapsetmesi oluyor. Bundan sonra, Loki Warp World’deki karakterleri tek tek ziyaret ederek, onları “ayırmaya”, Gamora’nın bilinçsiz bir şekilde Soulworld’e kopyaladığı yeni sonsuzluk taşlarını bularak buradan kurtulmaya çalışıyor.

Loki ve Ekibi

Burası serinin bana göre gereksiz karmaşık hale geldiği ve tempo kaybettiği nokta – ama özetle Warp World’ün karakterlerine gerçeği gösteren ve bu alt-evren içindeki sonsuzluk taşlarını ele geçiren Loki ve ekibi hem Devondra’yı, hem de Gamora’yı alt etmeyi başarıyor.

Bundan sonra, kısa bir süreliğine, Marvel Evreni’nin başına gelebilecek en kötü şey gibi gözüken şey oluyor ve altı taşın kontrolü Loki’ye geçmiş gibi gözüküyor.

Infinity Wars’u sadece bu özet üzerinden takip edenlerin mutlaka farkında olması gereken bir detay şu: Seri boyunca önemli bir rol oynayan Loki, tuhaf bir şekilde, sanki bu hikayedeki olaylarla fazla ilgilenmezmiş, bu hikayede rol oynayan karakterlere tepeden bakarmış gibi bir edayla hareket ediyor. Altı taşı ele geçirdikten sonra da, tek yaptığı şey önce Celestials ırkının bulunduğu bir boyutu ziyaret etmek, daha sonra da taşların kontrolünü bırakmak oluyor. Eğer seriyle ilgili inceleme yazısını da okursanız, burada serinin “önemsizliğine” vurgu yaptığımı göreceksiniz. Loki’nin varlığı ve tavrı bu konuyu oluşturan temel unsur: Seri içinde Loki’nin yaptığı her şey, onun bildiği, ama diğer karakterlerin ve bizim bilmediğimiz, yeni, daha büyük bir hikayenin varlığını çağrıştırıyor.

Hikayenin sonunda, Infinity Stones’u içeren çizgi romanların olmazsa olmazlarından biri yaşanıyor ve taşlara kimin sahip olacağı yönünde bir soru işareti yaratılıyor. Ama bu sorun da kısa süre içinde, Adam Warlock‘un taşları kontrol etmesiyle çözülüyor.

Adam Warlock Marvel Evreni ve Infinity Gauntlet açısından önemli bir karakter. Bu taşların “kötü sahibi” Thanos ise, onun karşısına konulan olumlu bir tip olarak değerlendirebileceğimiz Warlock, bu serinin sonunda da sınırsız gücü reddediyor. Önce Gamora’yı diğer karakterlerin gazabından kurtaran ve “iyilik yapabileceği” bir yere gönderen Warlock, daha sonra tüm taşlara bilinç vererek onların kendi kaderlerini kendileri belirlemesine izin veriyor. “Özel bir ilişkisi” olan Soul Gem’i kendi elinde tutmaya karar verse de, bilinç kazanan taş bu planı paylaşmıyor ve serinin sonunda Adam Warlock da hiçbir taşa sahip olamıyor.

Sonuçlar

Tüm Marvel Event’lerinde olduğu gibi, Infinity Wars’un da devamlılık açısından en büyük önemi yarattığı sonuçlar.