Jonathan Hickman 2 yıl önce X-Men serilerinin kreatif liderliğine getirildiğinden beri Marvel dünyasının tüm mutantları için yepyeni bir sayfa açıldı. Mutantlar yaşayan ada Krakoa üzerinde kendilerine ait yeni bir uygarlık kurdular ve bunun çerçevesinde kendi yönetim anlayışlarını, hukuk yasalarını ve ekonomilerini inşa ettiler. Bu yeni yapı hakkında detaylı bilgi edinmek için Berk’in şu yazısını inceleyebilirsiniz.
Hickman’ın yarattığı yeni statüko ilk başta pek çok okurda kafa karışıklığına sebep olsa da ve hatta buna ilişkin bazı endişeler hala varlığını koruyor olsa da mutantların kendi kaderlerini kendilerinin çizdiği bu yeni süreç, ayakları yere basan bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. En yeni halkası da geçtiğimiz hafta başlayan ve tüm X-Men ailesi serilerinin önümüzdeki aydaki sayılarını ziyaret edecek olan Hellfire Gala hikayesi.
Hellfire Club, X-Men hayranlarının aşina olduğu bir isim. Yıllar içinde pek çok farklı karakter girip çıksa da Hellfire Club, çoğu dönem Sebastian Shaw ve Emma Frost karakterlerinin etkin rol oynadığı bir zenginler kulübüydü. Bu organizasyon genelde pek iyi amaçlara hizmet etmese de mutantların yeni uygarlık macerasında o da şekil değiştirdi ve ada ekonomisi için olmazsa olmaz bir yapı olarak görev tanımı yeniden yapıldı. Yeni ismiyle Hellfire Trading Company, yalnızca Krakoa adasında yetişen mucizevi bitkilerden üretilen ilaçların dağıtımını yapıyor. Anlaşmalı ülkelerle resmi ticari ilişkiler yürütülürken Krakoa’ya tanımayan ülkeler için de bir karaborsa ağı kurulmuş durumda.
Gelelim Hellfire Gala’ya. Bu süreçte eskiden de sahip olduğu diplomatik tecrübesini ve ağlarını iyice geliştiren Emma Frost, işleri bir sonraki adıma taşımak adına Dünya’nın her tarafından önemli misafirlerin ağırlanacağı dev bir davet düzenlemeye karar verdi. İşte Hellfire Gala bu özel gecenin adı. Böyle bir davetin düzenlenmesindeki asıl amaçsa aslında Krakoa mutant ülkesinin kararlı ve agresif adımlarla çok kısa bir sürede geldiği noktayı tüm Dünya’ya göstermek, burasının içine kapanık ve gizemli bir ülke olduğu algısını kırarak hem diğer toplumlara ortada çekinecek bir durum olmadığını ispatlamak hem de özel güçleriyle nasıl üstün bir yapı kurduklarının gövde gösterisini yapmak. Kısacası Hellfire Gala, kuruluş sürecinin ardından kabuğundan çıkmak için olgunlaştığını hisseden kendinden emin bir devletin galası diyebiliriz.
Hellfire Gala’nın alışık olduğumuz büyük Marvel crossover öykülerinden çok daha farklı bir çıkış noktası olduğu kesin. Bu farklılığı yine ihtiva edecek bir şekilde final yapıp yapmayacağını henüz tam olarak bilemesek de iki haftada çıkan sayıları ve etrafındaki tanıtım süreci şimdiden konuşmaya değer çeşitli malzemeler sundu. Yoksa niye böyle bir yazı yazalım değil mi?
Her şeyden önce Hellfire Gala, merkezine Emma Frost’u yerleştiren bir event. Dediğim gibi haziran ayı içinde çıkacak tüm X-Men ailesi serileri bu öykünün birer parçası olacaklar ve örneğin X-Force serisinin Hellfire Gala’ya bağlanan geçen hafta çıkan sayısı bu davetteki X-Force ekibi üyelerini bizlere gösteriyor. Sayıda Beast, Sage ve Wolverine gibi karakterlerin ne yaptıklarını görüyoruz, ama bir yandan da Emma Frost her yerde ve hemen her karakterin Emma ile etkileşimleri oluyor. Bu durum elbette karakterin hayranları için bulunmaz bir nimet.
Aynı zamanda bu bir Gerry Duggan öyküsü. Duggan, geçtiğimiz iki yıl boyunca Emma Frost, Kate Pride ve Hellfire organizasyonunun maceralarını anlatan Marauders serisini yazdı ve Hellfire Gala’nın başını çeken yazar da o. Önümüzdeki hafta çıkacak olan ve öykünün önemli bir adımı niteliği taşıyacak Planet Size X-Men sayısının yazarı da kendisi. Ayrıca temmuz ayında birinci sayıyla tekrar başlatılacak olan X-Men serisinin yazarlığını da yine Gerry Duggan devralacak. Ama meraklanmayın, Jonathan Hickman da kendisini tümüyle geri plana atmıyor. Mutantların kaderini belirleyecek bir sonraki adım olacak dört sayılık Inferno serisi, eylül ayında Hickman’ın kaleminden bizlerle buluşacak.
Üçüncü olarak da dışarıdan gelen davetliler genelde her zamanki görünümlerine yakın olsalar da, mesela süper kahramanlar klasik kostümleriyle katılıyorlar, mutantların tamamı son derece şaşaalı kıyafetlerle arzıendam ediyorlar. Ev sahibi Emma Frost’u ise gece boyunca birbirinden ihtişamlı üç farklı kıyafet içinde görüyoruz. Mutantların tüm bu kostümleri için event öncesinde çok sayıda çizere çeşitli tasarımlar yaptırıldı.
Bir diğer dikkat çekici durum, davete katılan karakter sayısının haddi hesabının olmaması. Gece pek çok süper kahraman ve birkaç süper kötünün yanında diplomatik öneme sahip çeşitli sivil karakterlere de ev sahipliği yapıyor. Tüm bu kişileri alıştığımızdan daha aksiyonsuz bir ortamda bir arada görmek kesinlikle keyifli bir deneyim. Tabii bu durum bazı ilginç etkileşimlerin de önünü açıyor. Normalde yan yana görmeyi beklemeyeceğimiz Iron Man ve Kid Omega’nın laf atışması gibi ufak anların yanı sıra bir noktada Namor, Iron Man, Black Panther, Doctor Strange, Captain America ve Mister Fantastic de bir arada objektiflere takılıyorlar. İnsan ister istemez Illuminati organizasyonu yeniden mi aktifleşiyor diye düşünüyor haliyle.
Gelelim bana kalırsa Hellfire Gala’nın en ilgi çekici özelliğine. Bu eventin tanıtımı ve içeriğine ilişkin en başından beri son derece interaktif bir kampanya süreci yürütüldü. İlk olarak birkaç ay önce Cyclops ile Jean Grey, yeni kuracakları X-Men ekibinin tüm mutantların katılacağı bir oylamayla belirleneceğini duyurdular. Bu bağlamda Marvel da bir üyenin okurların seçimine göre belirleneceğini açıkladı ve ocak ayının sonunda kendi sitelerinden online bir oylama gerçekleştirdiler. Önümüze 10 kişilik bir aday listesi sunulmuştu ve bunlara göre oylarımızı verdik. Nihayetinde Hellfire Gala’nın bir parçası olarak bu hafta çıkan X-Men #21 sayısında yeni X-Men ekibi bizlere tanıtıldı ve okur oylamasını kazanan Polaris de bu ekipteki yerini aldı.
Bir diğer kampanya çalışması da Marvel’ın yalnızca ABD’de ikamet eden kişilere sunduğu Marvel Insider programıyla ilgiliydi. Bu programa üye olan kişiler arasından bir çekiliş yapıldı ve bazı şanslı kişiler gecenin davetlilerinden olarak çizgi romanlarda çizilme şansı elde ettiler.
Tabii bir çizgi roman sayısında çizilme fırsatı yakalamak bile demokratik bir olay değil. Zira Marvel aynı zamanda çeşitli ünlülere de Hellfire Gala davetiyeleri gönderdi ve bazı ünlü isimler de bu sayılarda karşımıza çıkmaktalar. Eminem, Method Man, George R.R. Martin ve Patton Oswalt gibi bazı tanıdık kişiler şimdiden objektiflere yakalandılar bile!
Şimdiye dek en ilgi çeken katılım ise Marvel Studios’un şefi Kevin Feige’ninki oldu. Feige, yayın hakları sebebiyle yıllardır filmlerinde yer veremediği Cyclops ile şöyle ufak bir an yaşadı:
Sanırım bu görüşmeden sonra Cyclops artık MCU’ya transfer edilmiştir.
Hellfire Gala’dan aktaracaklarımız şimdilik bu kadar. Davetin ilerleyen saatlerinde sizin için yeni içeriklerimiz olabilir, AltEvren’den ayrılmayın!