Marvel Comics Yazıları - Yazı Serileri

Spider-Man’in En Önemli Futbol Maçı! – Geçmiş Zaman Olur Ki #3

Geçmiş Zaman Olur Ki yazı dizisinde çizgi romanlarda okuduğumuz saçma, ilginç, komik, eğlenceli veya duygusal; özetle birisine anlatmaktan karşılıklı keyif alınacağını düşündüğümüz olay ve hikayeleri sizlerle paylaşıyoruz. Üçüncü bölümün konusu mahallemizin topçusu Spider-Man ve onun sokaktaki çocuklarla biraz eğleneyim derken yine evreni kurtarmaktan geri kalamadığı ilginç Amerikan futbolu maçı!

Bu bölümde anlatacağım konunun öncesinde bahsetmeyi gerektirecek herhangi bir arka planı veya kurulum süreci yok. Tek bir sayı içinde başlayıp biten yekpare bir öykü ve bu yazı dizisinde ağırladığımız ilk eğlenceli yapıdaki hikaye olacak.

1988 yılının ocak ayındayız, Web of Spider-Man serisinin 34. sayısına gidiyoruz. Yazarımız Marvel’ın efsane editörü Jim Shooter. Kendisi, 14 yaşında DC’de yazarak başladığı çizgi roman kariyerini 1978 yılında, yani henüz 27 yaşındayken Marvel’ın yazı işleri müdürlüğüne gelerek taçlandıran değerli bir isim. 1987 yılına dek uzanan bu yazı işleri müdürlüğü süreci içinde basılan herhangi bir Marvel çizgi romanını rastgele seçip aldığınızda çok yüksek bir ihtimalle iyi bir şeyler okuyacaksınız demektir. Şirketi demir bir yumrukla yönetmiş olsa da bu dönemde hem eleştirel kalitede hem de satışlarda ciddi bir sıçrama söz konusu. 1988’in ilk ayında çıkan bu sayı da Shooter’ın imzasını taşıyan son Marvel işlerinden biri olsa gerek, zira sayının bilgi kartında görüyoruz ki yazı işleri müdürü bölümüne Tom DeFalco’nun ismi yerleşmiş bile. Çizerimiz ise Sal Buscema, kendisinin zaten Marvel’da çizmediği karakter veya seri kalmadığı için burada not etmeye değer bir durum yok.

Güneşli bir cumartesi gününde Lower East Side mahallesinde takılan Spider-Man’in gözüne sokakta Amerikan futbolu oynayan bir grup çocuk takılıyor. Bu çocuklar da bir tarafta yarma tipler, diğer taraftaysa bacak kadar şeklinde nitelendirebileceğimiz minimal arkadaşlar olmak üzere son derece adaletli bir şekilde takımlara dağılmışlar. Takımların kendi içlerinde belirli birer renk uyumları da var. Yarma çocuklar kırmızı ve tonlarında, minimal kardeşlerimiz de mavi ve tonlarında giyinmişler. Ben de kolay ifade edilebilir olması için yazının devamında kırmızı takım ve mavi takım şeklinde tanımlayacağım.

Neyse efendim, tesadüf bu ya mavi takımda Spider-Man tişörtlü Gerbil adında bir çocuk da var ve bu çocuk, kırmızı takımın lideri Truck isimli bir diğer çocuktan aldığı darbeyle dizini sakatlıyor. Bunun üzerine mavi takım eksik kişiyle mi devam edecek yoksa maçtan çekilecek mi diye tartışılırken Spider-Man yanlarına gelerek olaya el atıyor ve çıkan Gerbil’in yerine maça dahil olmak istiyor. Tabii bu şekilde çocukların eğlencesini öldürme çabası tam anlamıyla başarıya ulaşmıyor ve çocuklar, Spidey’nin oynamasına izin verseler de ağlarını kullanmaması, zıplamaması ve tek kolunun bağlı durması gibi birtakım kısıtlayıcı şartlar getiriyorlar.

Maç süredursun, kameralar bu kez Ay’ın yüzeyine çevriliyor ve Watcher’ın kalesine sızmaya çalışan iki uzaylı görüyoruz. Anlıyoruz ki bunlardan biri, diğeriyle Watcher’ı mekanında basıp onu alt edebileceği üzerine bir iddiaya girmiş. Böylesine güçlü bir kozmik varlığı devirmek kulağa hiç gerçekçi gelmese de A’Sai isimli bu kumarbaz uzaylı dediğini yapıyor ve Watcher Uatu’yu elindeki silahla etkisiz hale getirmeyi başarıyor.

Öğreniyoruz ki Uatu’ya karşı kullandığı silah daha önce Galactus’a ait olan bir silahmış ve bir şekilde eline geçmiş. A’Sai iddiaya girdiği diğer uzaylının parasını alıp onu yolladıktan sonra amacının bundan da fazlası olduğunu, Uatu’nun tüm cephaneliğini ele geçirmek istediğini gösteriyor. Uatu ise buna karşılık bir Watcher’ın silahlarının öyle herkes tarafından kullanılamayacağını, belirli güvenlik protokolleri olduğunu söylüyor.

A’Sai de işin içinden nasıl çıkacağını düşünürken aklına bir kumar daha oynama fikri geliyor. Buna göre kaybederse Galactus’un silahını da Uatu’ya teslim edip gidecek, kazanması durumunda ise Uatu ona cephaneliğindeki her şeyi nasıl kullanılacağını da öğreterek teslim edecek. Watcher’ın monitörlerinden üzerine iddiaya girilebilecek olay ararken gözlerine Spider-Man’in mahalle maçı takılıyor ve Uatu’nun Spider-Man’e olan ilgisini de fark eden A’Sai, bu maç üzerine iddiaya girmeye karar veriyor ve son periyota yaklaşılırken 56-0 önde giden kırmızı takımı seçiyor.

Spidey’nin mavi takımında ise işler hiç iyi gitmiyor, Peter kendisine belirlenen kısıtlar içinde oynamaya da pek uyum sağlayamamış ve haliyle takım içinde moraller de düşük. Tabii klişeler gereğince bu maç kazanılacak, Spidey son periyot öncesi adeta Fatih Terim edasıyla ilham verici bir konuşma yapıyor ve takım her şeyiyle savaşmaya başlıyor.

At arda sayılar gelince A’Sai panikleyip işin içine hile karıştırarak Galactus’un silahı aracılığıyla kırmızı takımın lideri Truck’a süper güçler de veriyor. Öyle ki çocuk Spider-Man’i bile itebilir hale geliyor. Truck sahada terör estirirken mavi takımdan bir çocuk daha onun darbesiyle sakatlanıyor. Bu kez de kenardan maçı izlemekte olan Spider-Man tişörtlü Gerbil maça tekrar dahil oluyor.

Son pozisyonda süper güçlü Truck’la karşı karşıya kalan Gerbil nasıl oluyorsa onu da kaleye sokarak maçı kazandıran sayıyı getiriyor.

Böylece önemli bir tehdit bertaraf edilmiş ve Marvel evreni olabilecek en garip şekilde kurtarılmış oluyor. Watcher da A’Sai’yi cezalandırarak onu Las Vegas’taki bir kumarhanenin kart destesine ekliyor.

Watcher’ın son hareketi belki biraz acımasız kaçsa da genel anlamda son derece şirin, keyifli ve pozitif mesajlar barındıran bir öykü. Arada bir böyle çizgi romanlar görmek güzel bence. Eğer yazı ilginizi çektiyse bahsettiğim sayıyı okuyarak bu öyküden daha fazlasını alabilirsiniz. Benimse sizlere aktarmak istediğim daha çok hikaye var, o yüzden Geçmiş Zaman Olur Ki yazı dizisinin gelecek bölümlerini bekleyin!