Genel Çizgi Roman Yazıları

Büyük Kötülükler Yapan 5 Süper Kahraman

Geçtiğimiz günlerde sitemizde yer verdiğimiz Heroes in Crisis hikayesinin finali, internette genellikle Wally West etrafında tepkiler yarattı. Wally West’in seride yaptıkları, pek çok okuyucuyu karakterin geleceği hakkında umutsuz olmaya itti.

Biraz da bunun etkisiyle, Wally West’i merkeze koyan eğlenceli bir liste hazırlamaya karar verdim.

Wally West, Marvel ve DC Comics gibi şirketlerin tarihinde “kötü” bir şey yapan ilk süper kahraman değil. Pek çok çizgi roman karakteri, uzun yayın tarihleri boyunca, bir süper kahramandan beklediğimizin dışında davranışlarda bulunabiliyor. Böyle hikayeler içinde kullanılmaları, her zaman bu karakterlerin “mahvolduğu”, bir daha “kullanılamayacakları” anlamına da gelmiyor.

O yüzden bu hem eğlencelik, çizgi roman evrenlerinin tuhaf boyutlarını gösteren bir liste – hem de Wally West’in yaptıkları henüz çok tazeyken, bu karakterin geleceği ile ilgili biraz daha umutlu olmamızı sağlayabilecek bazı örnekler içeriyor.

Listen to “4 – Büyük Kötülükler Yapmış Olan 5 Süper Kahraman” on Spreaker.

Temel Kriterlerimiz

Tabi ki, çizgi roman tarihinin sayfaları içinde, bu başlığa uyabilecek yüzlerce karakter var. Hatta, tüm süper kahramanların belli noktalarda etik açıdan sorgulanabilir davranışlarda bulunduğu bile iddia edilebilir.

Bu nedenle, bu listede bazı temel kriterleri takip ediyoruz.

1 – Bahsettiğimiz meselenin “büyük” bir kötülük olması gerekiyor. İnternet genelinde böyle listeleri incelediğinizde, karısı Wasp’e vuran Hank Pym’i görmemeniz mümkün değil. Bu her ne kadar tartışılamayacak kadar “kötü” bir hareket olsa da, bu listede biraz daha büyük çaplı olaylara; cinayetlere, millyonlarca kişinin hayatını etkileyen hareketlere, kozmik suçlara bakıyoruz.

2 – Paralel Evrenleri listeye dahil etmiyoruz. İnternette bu kriterlere uygun olabilecek farklı karakterler var mı diye çeşitli listeleri incelerken, pek çok internet sitesinin “paralel evrenlerde” yaşanan olayları da bu listeye dahil ettiğini gördüm. Paralel evrenler, zaten bildiğimiz karakterlerin farklı şekillerde hayal edildikleri gerçeklikleri ifade ediyor. Bu nedenle, paralel evrenlerde yaşanan olaylar da listemizde yer almıyor.

Ultimate Reed Richards – Reed Richards’ın zaten kötü olan bir versiyonu

3 – Geleneksel olarak “iyi” karakterlere bakıyoruz. Çizgi romanlarda Magneto ve Lex Luthor gibi, geleneksel olarak “kötü” karakterler olmalarına karşın zaman zaman süper kahramanların tarafında yer alan figürler var. Aynı zamanda Wolverine, Lobo, Punisher gibi, yaptıkları şeyler “iyi” olsa da bunlara ulaşmak için tartışılabilen yollar tercih eden “anti-kahramanların” sayısı da hiç az değil. Biraz daha gri bölgelerde gezdikleri için, bu listede villain ve anti-kahramanlara yer vermiyoruz.

4 – Kahramanların kendi iradeleri dışında yaptıkları kötülükler sayılmıyor – Biliyorsunuz, çizgi roman dünyası “beyin gücü”nün, telepatinin önemli olduğu bir dünya. Süper kahramanlar da sık sık telepatik güçleri olan kötü karakterlerin etkisi altında kalabiliyor. Bu durumda işlenen suçlar kahramanların kendi iradesi dışında olduğu için, listemizde bunlar da yok.

Evet… Bu dört kriterin ardından listeye geçmeye hazırız. Tahmin edebileceğiniz gibi ilk sırada Wally West var.

1 – Wally West’in Sanctuary Cinayetlerini İşlemesi ve Örtbas Etmesi

Bildiğiniz gibi, bu listemizdeki en güncel madde.

Ne yapıyor?

Heroes in Crisis hikayesinde, Superman, Batman ve Wonder Woman’ın kurduğu Sanctuary’ye giderek terapi görmeye başlayan Flash, burada diğer kahramanların terapi videolarını izledikten sonra Speed Force’un kontrolünü kaybediyor ve yaklaşık bir düzine süper kahramanın ölmesine sebep oluyor.

Bundan da kötüsü, kontrolünü kaybedip istem dışı olarak işlediği bu cinayetleri gayet bilinçli bir şekilde örtbas ediyor – hatta cinayet mahalini Harley Quinn ve Booster Gold’un suçlanacağı şekilde yeniden düzenliyor.

Bütün bunları çok daha detaylı olarak DC Tarihi kapsamında yazdığımız Heroes in Crisis yazısında bulabilirsiniz.

Şu anda pek çok DC Comics okuru, normalde çok iyi niyetli bir karakter olan Wally West’in bir daha asla eski konumunu kazanamayacağı düşüncesinde.

Nasıl “kurtarıldı”?

Wally West’in Heroes in Crisis sonrasında yaşadıkları, Eylül 2019’da başlayacak Flash Forward serisi ile netleşmeye başlayacak. Bu seri henüz başlamadığı için, şu anda Wally West’in nasıl rehabilite edildiği yönünde çok bir şey söylemek mümkün değil.

2 – Hal Jordan ve Parallax

Bu tarz karakterlere verilebilecek iyi örneklerden bir tanesi Green Lantern. Üstelik Hal Jordan, işlediği suçun ardından uzun süre eski konumuna ulaşamayan bir karakter olarak dikkat çekiyor.

Ne yapıyor?

90’lı yılların başlarında çeşitli DC Comics çizgi romanlarında yaşanan bazı gelişmeler, Green Lantern’ı delirme noktasına getiriyor. Önce Superman serilerinde devam eden hikaye sırasında yaşadığı şehir, Coast City yok oluyor. Daha sonra bu şehri kendi yüzüğünü kullanarak yeniden yaratma çabası, Green Lantern Corps’un liderleri tarafından yarıda kesiliyor.

Bu olaylar ardından büyük bir öfkeye kapılan Hal Jordan, tüm Green Lantern Corps’u ortadan kaldırıp, hepsinin gücünü kendinde topluyor. Bundan sonra kendisine Parallax adını verip, Zero Hour: Crisis in Time hikayesinde DC Evreni’ni ve devamlılığını yeniden yaratmaya kalkıyor.

Nasıl “kurtarıldı”?

Hal Jordan’ın gerçek anlamda kurtarılması, Geoff Johns’un karakteri yazmaya başladığı Green Lantern Rebirth serisinde yaşanıyor. Johns, bu seride önemli bir retcon hikayesi yazarak, Hal Jordan’ın bütün bu korkunç suçları kendi iradesiyle işlemediğini ortaya koyuyor.

Kozmik bir varlık olarak Parallax

Detaylı olarak buradan inceleyebileceğiniz hikayede, Parallax’ın Hal Jordan’ın kendisine seçtiği bir isim değil, evrende korkuyu simgeleyen kozmik bir varlık olduğu ortaya çıkıyor. Bu şekilde, Hal Jordan’ın adı da temize çıkıyor ve 2000’li yıllar boyunca Green Lantern serilerinde yeniden önemli bir süper kahraman haline geliyor.

 3 – Dark Phoenix’in Suçları

Özellikle X-Men filmlerinde de işlenmiş olması sebebiyle, bunun listedeki en meşhur örnek olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Dark Phoenix’in çizgi romanlarda yaptıkları, filmlerde olanlardan biraz daha vahim sonuçlar doğuruyor.

Günümüzde, Jean Grey’in Dark Phoenix olarak yaptıklarının Phoenix Force adı verilen kozmik bir varlığın etkisiyle gerçekleştiğini biliyoruz. Ancak hikayelerin ilk yayımlandığı dönemlerde, Phoenix’in doğası ile ilgili önemli farklılıklar da bulunuyor.

Ne yapıyor?

X-Men çizgi romanlarında ilk gözüktüğü şekliyle Phoenix, Jean Grey’in kişiliğinin bir boyutu olarak karşımıza çıkıyor. Zamanla giderek güçlenen Jean, Dark Phoenix hikayesine giden süreçte artık X-Men ve Dünya ile bir bağının kalmadığını, kaderinin çok daha büyük şeylerin peşinden koşabileceği yıldızlarda yattığını düşünüyor.

Ancak X-Men’i alt edip uzayda uzun bir yolculuğa çıktıktan sonra, güç seviyesinin henüz yeterli olmadığını anlıyor. Bir an kendini bitkin ve yorgun hisseden Phoenix, yakındaki bir yıldızın tüm enerjisini içine çekiyor ve bu yıldızı yok ediyor.

Tahmin edebileceğiniz gibi, yok ettiği bu yıldızın yörüngesinde de gezegenler bulunuyor ve Jean Grey tek bir hareketiyle bütün bir gezegendeki hayatı ortadan kaldırmış oluyor.

Nasıl “kurtarıldı”?

Jean Grey’in Phoenix olarak yaptıkları, çizgi romanlarda derinlemesine işlenmiş ve üzerinde durulmuş bir mesele. Ancak karakteri asıl “kurtaran”, Phoenix’in Jean Grey’in kişiliğinin bir parçası değil, Phoenix Force adlı kozmik bir güç olduğunun anlaşılması oluyor.

Bundan sonra, Phoenix Force birleştiği kişiye büyük güçler veren, ama bu gücün bedeli olarak onların kontrolü kaybetmesine, istemedikleri şeyler yapmasına sebep olan bir varlık olarak kullanılıyor.

Her ne kadar Jean Grey orijinal Dark Phoenix hikayesinden sonra sürekli olarak ölüp geri gelse de, okurların ve Marvel Evreni’ndeki diğer karakterlerin gözünde iyi bir figür olmayı sürdürüyor.

4 – John Stewart’ın Xanshi’yi Yok Eden Beceriksizliği

Dördüncü sırada yine bir DC Comics karakterine, yine bir Green Lantern’a dönüyoruz.

Bu sefer konuğumuz, beceriksizlik ve biraz da aptallıkla bütün bir gezegeni yok eden John Stewart. Bu hikaye kurgusunu biraz daha iyi anlamak için, olayların içinde geçtiği seriyi de daha yakından tanımak gerekiyor.

1988 tarihli Cosmic Odyssey serisi, Jim Starlin tarafından yazılan ve Mike Mignola tarafından çizilen enteresan bir DC Comics hikayesi. Bu hikayede, DC Evreni’nin en büyük kötü adamlarından biri olan Darkseid’ın yıllarca peşinde koştuğu Anti – Life Equation’un canlı bir varlık olduğu ve dört farklı gezegene kendi “yansımalarını” yerleştirdiği fark ediliyor.

Bu da yetmezmiş gibi, bu yansımalar durdurulmazsa içinde bulundukları dört gezegenin yok olacağı, dört gezegenden ikisinin yok olması durumunda ise bütün Samanyolu galaksisinin ortadan kalkacağı anlaşılıyor.

Tahmin edersiniz; kahramanların amacı da Dünya, Rann, Thanagar ve Xanshi’de bulunan “yansımaları” durdurarak bunun olmasını engellemek.

Ne yapıyor?

John Stewart Martian Manhunter ile birlikte Xanshi’deki yansımayla ilgilenmesi için görevlendiriliyor. Fakat olayın başlangıcından itibaren Martian Manhunter’ın tüm yardım tekliflerini reddeden John Stewart, kendi becerilerini, güçlerini, yapabildiklerini övüyor.

Biraz da eserin tonunu anlatan bir ifade kullanmak gerekirse, John Stewart kendisine yardımcı olmak için elinden gelen her şeyi yapan Martian Manhunter’a bir sivrisinek muamelesi yapıyor.

Eski hikayelerde, Green Lantern yüzükleri sarı renkli herhangi bir objeye karşı işe yaramıyordu.

İşin sonunda, her türlü planlama, bilinçli hareket etme ve mantıklı davranma önerisini reddeden Green Lantern, Anti-Life Equation’un yansımasıyla karşı karşıya kalıyor – ve bu yansıma sarı renkli olduğu için, Green Lantern güçleri ona karşı işe yaramıyor ve Xanshi yok oluyor!

Bir başka deyişle, sadece ortak çalışmayı rededecek kadar kalın kafalı olduğu için, John Stewart milyarlarca canlının hayatını kaybetmesine sebep oluyor.

Nasıl “kurtarıldı”?

John Stewart, aptallığının nelere malolduğunu daha bu seri içinde sorgulamaya ve anlamaya başlıyor. Hatta Cosmic Odyssey’in ilerleyen noktalarında bu acıyı kaldıramayacağını hissedip intihar etmeyi bile düşünüyor. Kendisini bu fikirden vazgeçiren yine Martian Manhunter oluyor.

Bundan sonra, zamanla Jon Stewart daha olgun, daha bilinçli, daha “ideal” bir kahramana dönüşüyor.

John Stewart, saçma bir şey yapan karakterlerin nasıl rehabilite edilebileceğine dair verilebilecek en iyi örneklerden bir tanesi. Cosmic Odyssey’de Xanshi’yi yok eden Stewart, DC Comics’in Rebirth sürecinde başlattığı Hal Jordan and the Green Lantern Corps isimli seride tüm Green Lantern’ların lideri haline geliyor.

Üstelik idealist liderliği ve kişiliği – oldukça zor kararlar almasına rağmen – serinin başlarında Hal Jordan dahil herkesin onu kayıtsız şartsız desteklemesi anlamına geliyor.

5 – Cyclops’un kendisini yetiştiren adamı, Charles Xavier’ı öldürmesi

Listemizin son sırasında yine bir Marvel karakteri ve yine bir X-Men üyesi var.

Geleneksel olarak X-Men’in ilk üyesi ve lideri olarak bilinen Cyclops, 2000’li yıllarda ciddi bir karakter gelişimi yaşayarak farklı bir rol üstlenmeye başlıyor. Bu yazıdan çok daha detaylı olarak okuyabileceğiniz bu süreç, Cyclops’u çok daha sert, çok daha kararlı ve – dürüst konuşmak gerekirse – çok daha ilgi çekici bir karakter haline getiriyor.

Ancak, Cyclops’un giderek daha karanlık bir adam haline gelmesi, onu korkunç şeyler yapmaya da itiyor.

Ne yapıyor?

Avengers vs. X-Men serisinde, Hope Summers’ın Phoenix Force ile birleşmesi için büyük çaba gösteren Cyclops’un planları Avengers tarafından boşa çıkartılıyor. Beklenmedik bir şekilde, Phoenix Force Hope Summers ile değil, Cyclops da dahil olmak üzere beş X-Men üyesiyle birleşiyor.

Bu sürecin ilerleyen noktalarında, Phoenix olarak yaptıklarına iyice inanan Cyclops, diğer karakterlerin de güçlerini çalıyor. Asıl suçunu da, yıllar boyunca kendisine akıl hocalığı yapan, gençlik günlerinden beri kendisinin yanında olan Charles Xavier’ı öldürdüğünde işliyor.

Nasıl “kurtarıldı”?

Cyclops’un durumu listedeki diğer karakterlerden biraz daha farklı olarak düşünülebilir.

Cyclops, 2010’lu yıllar boyunca bu karakter gelişimini sürdürüyor ve Avengers vs. X-Men’de işlediği bu cinayet bir anlamda onun değişiminin son halkası haline geliyor. Ancak bundan sonra da, Marvel Cyclops’un farklı bir rol üstlenme sürecini devam ettiriyor. Avengers vs. X-Men serisinin ardından, Cyclops mutantların hakları için yeraltından çalışan bir lidere dönüşüyor.

Yani Cyclops’un durumunda, eski haline, geleneksel konumuna geri döndürülen bir karakter olmaktan çok, sürekli devam eden bir değişim süreci var. Elbette, bu dönemde Marvel’ın All New X-Men hikayesiyle Cyclops ve diğer orijinal X-Men üyelerini gençlik halleriyle farklı serilerde kullandığı da unutulmamalı.

Tüm X-Men ailesinde olduğu gibi, Cyclops da House of X – Powers of X süreciyle temiz bir sayfa açmış durumda. Bu karakter gelişiminin 2020’li yıllarda ne derece korunacağını göreceğiz.

 Sonuç

Sadece belirlediğimiz kriterlerle sınırlı kaldığımızda bile bu listeye eklenebilecek onlarca karakter var. Bu maddeleri biraz daha esnettiğimizde, neredeyse hiçbir süper kahraman tamamen masum kalmıyor. Bu yüzden elbette listeyi istediğiniz kadar genişletmek, farklı “suçlara” karışmış farklı karakterler bulmak mümkün.

Ama kısa örnekler vermek ve özellikle 2019’da, Heroes in Crisis’in ışığında bazı konuları tartışmak için bu örnekler yeterli.

Wally West’in Heroes in Crisis’teki kullanımının pek çok okuyucuyu sinirlendirdiği bir gerçek – ama listede de kısaca göstermeye çalıştığım gibi, bunlar dönüşü olmayan, nihai kaderler değil.