Genel Çizgi Roman Yazıları

DC, Diamond ve Çizgi Roman Sektörü

DC Comics’in yirmi yılı aşkın süredir çizgi roman dağıtımı konusunda tekel olan Diamond Comics ile çalışmayı bırakması, son yıllarda bu işin sektörel boyutu ile ilgili yaşanan en büyük gelişmelerden bir tanesi oldu.

Sitede bu haberi ve Diamond Comics’in kısa bir tarihçesini bulabilirsiniz – ama tabi çizgi roman okurları açısından asıl önemli olan, bu haberin bizim için tam olarak ne ifade ettiği. Normal şartlarda işin arka planında kalması gereken bu olay, Diamond’un çok net olarak belirlenmiş konumu nedeniyle çizgi roman severler için de önemli sonuçlar anlamına geliyor.

Diamond ve DC arasındaki süreci ele alacağımız son yazıda bu sonuçlara, işin arka planına ve gelecek ile ilgili bazı ihtimallere değineceğiz.

Kararın Sonuçları

DC Comics’in Diamond ile çalışmama kararı tam olarak neyi değiştirecek?

Buradaki en önemli mesele, çizgi roman dükkanlarının üzerindeki yükün artması olacak.

Diamond’un piyasada bir tekel olması, çizgi roman satış noktalarının dükkanlarında satacakları ürünleri tek bir adresten, görece rahat bir şekilde sipariş edebilmelerini sağlıyordu.

Şimdi dükkanlar Diamond’dan verecekleri siparişin yanında, DC’nin belirlediği diğer dağıtımcılardan (Lunar ve UCS) da sipariş vermek zorunda kalacak.

Bu durumun okurlar üzerinde bir etkisi olacak mı?

ABD için konuşursak, geçiş sürecinde yaşanacak aksaklıklar hariç pek değil. Yeni çizgi romanların çıkış günü Çarşamba olarak kaldığı sürece, Amerika’daki okurlar muhtemelen çizgi romanlarına düzenli bir şekilde erişebilecek.

Ancak bizim için durum biraz farklı. Çizgi roman dükkanları iki ayrı kanal üzerinden sipariş verdiği için, bunlar tamamen farklı süreçlere dönüşecek. Bu siparişlerin alınması, hazırlanması, kargolanması iki farklı şirket tarafından yapılacak. Bu nedenle, çizgi romanlar muhtemelen dükkanlara iki seferde gelecek.

Düzenli olarak çizgi roman alan, çizgi roman dükkanlarında abonelikleri olan okurlar, “Bu ayki partiyi almaya gidiyorum” – “Yeni parti çizgi romanlar geldi mi?” gibi cümlelere alışık. Bizim alışkanlıkla kurduğumuz bu cümledeki “parti” ifadesi, Diamond’dan kargolanan ürünlerin dükkana ulaşmasından başka bir şey değil.

Şimdi bundan iki tane yaşayacağız. Dükkana gelen ana parti, yine Diamond’dan gelen çizgi romanlar olacak. Ama artık, “Yeni DC’ler geldi,” veya “DC’ler hariç hepsi geldi” gibi cümlelere alışmamız gerekecek.

DC Comics’in Diamond’dan ayrılma kararı, çizgi roman okurları ve piyasası için genel olarak iyi bir şey mi, yoksa kötü bir şey mi?

Şu anda bunu söylemek için erken. Mevcut durumda, bu durum karşısında hem iyimser olmak, hem de kötümser olmak için sebepler var.

Olumlu Noktalar – Diamond’un Tekel Konumu

İyimser olmak için sebepler neler?

Temel olarak, Diamond’un artık bu sektörde bir tekel olmaması iyi bir şey.

Bu çizgi romana, dağıtıma, dükkanlara ve okurlara bağlanan bir konu değil – mevcut ekonomik yapı içinde, bir şirketin tekel olması genel olarak olumsuz bir durum, zira “serbest” bir piyasa içinde herhangi bir alanda tekel olmak demek, rekabet korkusu olmadan, istediğiniz her türlü kararı verebilmek demek.

Bunun güzel bir örneği, Covid-19 döneminde çizgi romanları dükkanlara dağıtmama kararı.

Bu karar – en azından çoğu insana göre – kesinlikle doğru bir karardı, ancak karar herhangi bir ortak kanıyla veya herkesin fikri sorularak alınmadı, çünkü Diamond’un CEO’su Stephen Geppi, tek başına, bütün ABD çizgi roman sektörünü durdurabileceği bir konumdaydı.

Bu kendi içinde sıkıntılı bir durum – muhtemelen Diamond’un bu kararı alma şekli de, DC’nin Diamond’a bir alternatif üretme sürecini hızlandırdı.

Tabi Diamond’un sıkıntıları sadece güncel olaylarla da sınırlı değildi. Aşağıdaki podcast’ten dinleyebileceğiniz gibi, çizgi roman dükkanlarında çalışan insanların yıllardır Diamond ile ilgili sorunları vardı – şimdi bir rekabet içine girmiş olmaları, onları “daha iyi” bir şirket olmaya zorlayacak.

Yeni kurulan Lunar Distribution’un paketleme yönteminin övüldüğü bir makale için buraya göz atabilirsiniz.

Sahi, Diamond’un bunca yıldır bu alanda tekel olmasına nasıl izin veriliyordu?

Bu çok karmaşık bir soru. Özellikle ABD gibi, genellikle şirketlerin tekelleşmesini istemeyen bir ülkede, Diamond’un uzun süre çizgi roman endüstrisinde böyle bir konumda kalabilmesi ilginç bir durumdu. Ama işi biraz mantığa oturtmak için, verilebilecek üç ana cevap var.

1 – Diamond, aslında 1990’ların sonunda, 2000’lerin başında bir tekel olduğu suçlamasıyla devlet yetkilileri tarafından incelenmiş – fakat, “kitap dağıtımı” sektöründe tekel olmadıkları için bu suçlamadan aklanmıştı.

2 – Çizgi roman dağıtım endüstrisi, yatırımcıların ve girişimcilerin pay kopartmak istediği bir endüstri değildi. Sınırlı bir kar imkanı olan bu endüstride Diamond’un üstlendiği rolü üstlenebilmek için çok ciddi bir yatırım gerekiyordu. Diamond yaklaşık otuz – kırk yıl boyunca yavaş yavaş büyüyerek bu lojistik altyapıyı oluşturmuştu. Bu nedenle, az gelir elde edecek bir sektör için, Diamond’a rakip çıkacak bir şirket bulmak çok mümkün değildi.

Keza, bulunan rakip de “dışarıdan” gelmedi, yine çizgi roman sektörü içinde, Diamond’a bağlı olmak istemeyen bir gruptan geldi.

3 – Her ne kadar ABD genel olarak tekel olayına karşı bir ülke olsa da, dürüst konuşmak gerekirse çizgi roman sektörü o kadar büyük bir sektör değil. Bu nedenle, devletin bir çizgi roman dağıtımcısını incelemesi ve bu konuda aksiyon alması da çok büyük bir öncelik değildi.

Muhtemelen her şeyden çok üçüncü sebep nedeniyle, Diamond çok uzun süre ABD’deki tekel konumunu sürdürebildi.

Olumsuz Noktalar – Farklı Sesler

Peki, Diamond’un tekel olmamasının ne gibi olumsuz noktaları olabilir? Şu anda her şey iyi gibi gözüküyor?

Çizgi roman endüstrisi pek çok açıdan karışık bir endüstri. Öyle ki, yıllardır Diamond’un piyasadaki tek dağıtım ağı olması eleştirilirken, bu karardan sonra DC’yi eleştirenler, yeni dağıtım şirketi fikrinin çok kötü olduğunu söyleyenler de ortaya çıkmaya başladı.

Bunun da ardında çeşitli sebepler yatıyor: Alışılmış bir düzenin bozulması, özellikle daha önce Marvel’ın benzer girişimi nedeniyle Diamond’un ve çizgi roman sektörünün geleceği hakkında oluşan endişeler ve DC’nin asıl amaçları gibi incelenebilecek pek çok konu var.

Alışılmış düzenin bozulması gerçekten kötü bir şey mi? Sonuçta bu konuda “alışılmış düzen” dediğimiz bir şirketin tekel olması.

Şu an bu konuda konuşmak için erken. DC Comics’in farklı şirketlerle ortak şekilde kurduğu yeni dağıtım ağlarının ilk günlerde bazı aksaklıklar yaşaması muhtemel, ama bunlar uzun vadede bir sorun yaşayacak mı, bunu henüz bilemiyoruz.

Bu noktada eleştirilen temel konulardan bir tanesi, olayın zamanlaması. Malum, ABD’de çizgi roman firmaları, dükkanları ve Diamond zaten Covid-19 salgını nedeniyle çok zor günler geçiriyor. Piyasayı bu kadar derinden etkileyecek kararın böyle bir ortamda alınması, pek çok kişiyi endişelendiriyor.

Peki, Marvel’ın daha önceki benzer girişimi dediğimiz olay tam olarak ne?

Diamond’un tarihçesinden kısaca bahsettiğimiz yazıda da okuyabileceğiniz gibi, şu anda yaşadığımız süreç benzersiz bir süreç değil. Çizgi roman dünyasının iki büyük yayınevinden birinin, Diamond’un dağıtım ağına meydan okuması daha önceden de görülmüş bir durum.

1990’lı yılların ortasında, Marvel’ın Diamond ile çalışmak yerine Heroes World isimli bir şirket üzerinden çizgi roman dağıtma çabası, bugün hala çizgi roman okurları tarafından net olarak hatırlanan bir gelişme. ABD’nin en önemli çizgi roman dükkanlarından biri olan Mile High Comics’in sahibi Chuck Rozanski, tatlı diliyle (!) DC’nin aldığı kararı birebir bu durumla karşılaştırıyor:

So, what does this all mean? Honestly, I do not think that anyone knows for sure. DC is trying to force all Direct Market comics shops to now order their weekly publications from a couple of lame-ass pseudo-distributors that they have self-anointed. We saw Marvel try this exact same stupidity with their Heroes World debacle, in 1998. They lost millions in short term revenue, and even more from the debilitating effect that it had on their market share and their brand.

(…)

The same is true of every comic book store in America, as the horrors of our Heroes World experience showed us all what an unmitigated disaster results from trying to coordinate multiple shipments from multiple distributors. It is an absolute nightmare. Not impossible by any means, but still an exercise in raw misery.

Bu noktada, birkaç önemli noktanın altını çizmek önemli. Chuck Rozanski, bu tarz konularda genellikle karamsar bir ton tercih eden bir isim. Üstelik, kendisinin de saklamadığı bir gerçek, onun Diamond Comics’in sahibi Steve Geppi ile oldukça iyi ilişkileri olması – bu nedenle onun bu süreci olumsuz bir şekilde değerlendirmesi çok anormal değil.

Marvel’ın Heroes World girişiminin 90’lı yılların sonunda bir fiyaskoya dönüştüğü doğru. Aynı şekilde, 90’lı yılların sonunda çizgi roman sektöründe yaşanan büyük kriz ve ABD genelinde yüzlerce çizgi roman dükkanının kapanması da yaygın olarak biliniyor. Ama bu krizi doğrudan ve sadece Heroes World sürecine bağlamak ne kadar mantıklı, bu tartışılır.

Bu süreçte Diamond Comics’in yaşayacağı sıkıntılar ne kadar önemli?

Bu da ayrı bir mesele – DC’nin Diamond Comics ile çalışmama kararı alması, Diamond’un elindeki en büyük ikinci gelir kaynağını kaybetmesi anlamına geliyor.

Çizgi roman endüstrisi, zaten gerçek anlamda “güçlü” ve sağlam bir endüstri değil. Bir şekilde, bu Diamond’un ciddi zararlar etmesine ve yeni çizgi romanları dükkanlara ulaştıramamasına kadar varırsa, genel olarak çizgi roman dükkanları ne kadar ayakta kalabilir, bu da önemli bir sorun.

Yine de, şimdilik Diamond tarafından çok endişeli bir açıklama gelmiş değil.

Peki, DC’nin arka plandaki amaçları derken neyi kastediyoruz?

Burada, aslında her şeyden önce bir “dedikodu” durumu var.

DC Comics’in Diamond ile çalışmaya devam etmeme kararından itibaren internette dolanan bir e-mail var. DC Comics’in çizgi roman sektöründe çalışanlara gönderdiği bu mail, şirketin çizgi roman dükkanlarına bağlılığını ve piyasayı büyütmek için çalışmayı sürdüreceğini ifade ediyor:

Tabi bu mesaja gelen daha şüpheci yorumlar da yok değil.

DC Comics’in bu sürecin çok öncesine dayanan, ayrı bir “grafik roman” dağıtım ayağı var. Penguin / Random House ile ilerletilen bu ağ, ciltli çizgi romanların kitap dükkanlarında satılmasını sağlıyor. Aynı zamanda, DC geçtiğimiz günlerde Walmart gibi süpermarketler için özel olarak basılan çizgi romanlar fikrini de test etmiş durumda. Tabi 2020’li yıllarda bir de her zaman gündemde olan dijital platformları hatırlamak lazım.

DC’nin Diamond’dan ayrılma kararını, şirketin artık aylık fasikül formatında eserlere önem vermediğinin bir işareti olarak gören bazı alternatif yorumlar da var. DC’nin artık grafik romanlar üzerinden ilerleyen bir yapı oluşturmaya çalışacağı ve çizgi romanları kitap dükkanları vasıtasıyla satacağı düşüncesi, dükkan sahipleri tarafından dile getiriliyor.

Bu düşüncelerin gerçeklik payı nedir?

Buna cevap vermek için, yukarıdaki podcast’i bir kez daha gündeme getireyim.

Bu bölüm, DC Comics Diamond ile çalışmayı bırakmadan önce, Covid-19 sırasında kendi dağıtım ağını kullanarak çizgi romanları dağıtmaya başladıktan sonra yayınlanmıştı. Baştan sona dinlerseniz, ortalara doğru DC’nin bu kararının altında bir anlam olduğunu tartıştığımızı göreceksiniz.

DC’nin Covid-19 döneminde, insanlar için çizgi roman pek bir öncelik değilken, hatta çoğu çizgi roman dükkanı zaten kapalıyken yeni çizgi romanları dağıtma kararı alması ilginç bir durumdu. Bu kararla birlikte, dile getirilmeyen bir “alt niyet” hissediliyordu.

Diamond’dan tamamen ayrılma kararı ile birlikte, bu “alt niyet” ortaya çıkmış oldu – geri kalan konular, bana biraz amacı belli olmuş bir senaryo içinde, “alt alt niyet” aramak gibi geliyor.

Yani yukarıdaki dedikodular doğru değildir diye düşünüyorsun?

Aslında tam olarak söylemeye çalıştığım şey, DC’nin böyle amaçları varsa bile bunları somut bir şekilde konuşmak için çok erken olduğu yönünde.

Burada bahsedilen konuların hepsi (yani, “Artık çizgi romanlar cilt üzerinden yürüyecek!”, “Artık çizgi romanlar dijitale gidiyor!” gibi cümleler) yaklaşık on beş yıldır duyduğumuz cümleler. Dürüst olayım, bir şekilde 2025 yılına geldiğimizde çizgi roman sektörü tamamen ciltler üzerinden ilerliyor olsa; çizgi romanlar bölüm bölüm dijital olarak yayımlanıp sonra cilt olarak toplanmaya başlasa, bu beni şaşırtan bir gelişme olmaz.

Ama şimdilik, sadece DC’nin Diamond’dan ayrılmasını bunun somut bir kanıtı olarak görmemizi gerektirecek bir sebep yok. Bunlar uzun süredir çizgi roman okurlarını endişelendiren, ama muhtemelen biraz da bu sebeple, somut bir sonuca ulaşmayan konular.


Özetle, DC Comics’in Diamond’dan ayrılıp farklı dağıtım ağları üzerinden ilerlemesi çizgi roman dükkanları açısından yeni bir döneme yol açıyor. Bu üç temel yazı dışında, bu konuda şimdilik söylenebilecek çok fazla net şey yok. Gelecekte bu durumun nasıl değişeceğini, hep birlikte göreceğiz.