Geçtiğimiz günlerde Can Yayınları tarafından yayımlanan Sarmaşık, son yılların en çok heyecan yaratan yerli çizgi romanlarından bir tanesi oldu.
Çizgi romanın tanıtımı ve kapsamlı bir incelemesi sitemizde mevcut — fakat bu çizgi romanı ve eserin nasıl ortaya çıktığını biraz daha yakından görmek için hoş bir fırsatımız daha var.
Üretim sürecinin son aşaması pandemi dönemine denk gelen Sarmaşık’ın yaratıcı ekibi Yekta Kopan ve Levent Gönenç, bu dönemin koşullarına uygun şekilde, kısa bir Zoom toplantısında bir araya gelmiş. Daha önce herhangi bir yerde yayımlanmamış olan bu görüşme, hem Sarmaşık’ın arka planını ve üretim sürecini daha yakından görmemizi sağlıyor, hem de okurlara iki eski dostun bu sohbetine katılma fırsatı veriyor.
Videoları daha hızlı bir şekilde izlemek için, YouTube kanalımızdaki oynatma listesini de kullanabilirsiniz.
Bölüm 1 – Dıgıdık
Sarmaşık’ı Levent Gönenç ile Yekta Kopan’ın ilk çizgi roman çalışması sanıyorsanız, yanılıyorsunuz! İlkokul arkadaşı olan bu ikilinin, henüz çocukluk yıllarında çıkartmaya çalıştıkları (ancak “ticari sebeplerle” başarısız oldukları) Dıgıdık hakkında kısa bir sohbet:
Bölüm 2 – Sarmaşık’ın Üretim Süreci
Sarmaşık’ın zorlu üretim süreci ve özellikle Levent Gönenç’in “uyarlama” yapma konusundaki görüşleri – buradaki fikirler sitemizdeki incelemenin odak noktası açısından da oldukça değerli, ikisini bir arada incelemek isteyebilirsiniz:
Bölüm 3 – Sarmaşık ve “Grafik Roman”
Dünya genelinde ve Türkiye’de “çizgi roman” kavramının ifade ettiği şeyler son yıllarda ciddi şekilde değişiyor. Bu anlamda yükselen önemli ifadelerden bir tanesi de “grafik roman” kavramı.
Sohbetin üçüncü kısmında, Yekta Kopan ve Levent Gönenç bu ifadelerden, tanımlardan ve Sarmaşık’ın bunlar içinde nasıl konumlandığından bahsediyor.
Bu videoyu paylaşmadan, “grafik roman” kavramının bugün hala gerçek anlamda tanımlanmamış bir ifade olduğunu ve herkesin hemfikir olduğu bir çizgi roman – grafik roman ayrımının yapılamadığını vurgulamak önemli. Levent Gönenç’in buradaki tanımları elbette önemli ve değerli, ancak bunlar içinde çizgi / grafik roman sanatçıları, camiası ve akademisi tarafından sorgulanmakta olan kısımlar da mevcut.
Dördüncü Bölüm – Türkiye’de Çizgi Roman Yayıncılığı ve Can Yayınları
Dördüncü bölümde, Türkiye’de çizgi romanın durumundan, çizgi roman yayıncılarından ve Can Yayınları gibi büyük bir yayınevinin de bu sürece dahil olmasının öneminden bahsediliyor.
Beşinci Bölüm – “Otobiyografik Acılar”
Özellikle grafik roman ekolü içinde, otobiyografik acılara yoğunlaşan eserler oldukça önemli. Art Spiegelman, Harvey Pekar, David B. Marjane Satrapi ve daha onlarca çizgi roman sanatçısının eserleri bu kategori altında değerlendiriliyor. Sohbetin beşinci bölümü, Sarmaşık’ın bu kavrama ne kadar uyduğu sorusuna ve bu alt-türün kendine özgü hikaye anlatım yöntemlerine ayrılıyor.
Altıncı Bölüm – Türkiye’de Çizgi Romanın Gelişimi
Pandemi döneminin bize gösterdiği en önemli şeylerden bir tanesi, sanat dünyasının ekonomik açıdan ne kadar kırılgan olduğu gerçeği. Peki, böyle bir düzende Türkiye’de çizgi roman sanatı nasıl güçlenebilir? Büyük yayınevleri bu konuda nasıl bir rol oynayabilir?
Yedinci Bölüm – Kapanış
Sohbetin son kısmı, Yekta Kopan’ın Sarmaşık’ı bir çizgi roman olarak gördükten sonra yaşadığı ilk hisler ve sonsuz bir karşılıklı teşekkür döngüsüne girmeden çizgi romanlarla ilgili yeni bir proje fikriyle tamamlanıyor…
Yedinci video ile, bu sohbet de sona eriyor.
Sarmaşık’ı biraz daha yakından tanımak ve çizgi romanın nasıl bir bakış açısıyla hazırlandığını görmek için, bu videoların oldukça faydalı olduğunu söyleyebilirim.
Bu vesileyle, videoları paylaştıkları ve buradan yayınlamama izin verdikleri için Can Yayınları’na da tekrar teşekkür ediyorum.