Marvel Comics İncelemeleri

Carnage USA # 4

Carnage’ın bir kasaba dolusu insanı esir almakla yetinmeyip, aynı zamanda kendisini durdurmaya çalışan Avengers takımının Spider-Man hariç tüm üyelerini de kontrolü altına aldığı serimiz, dördüncü sayısıyla sonuna bir adım daha yaklaşıyor.

Carnage’ın kontrolündeki kasabadan sağ salim kurtulmayı başarmış bir grup kasabalı, evlerini kurtarabilmek için önceki sayılarda Spider-Man ile işbirliği yapmaya başlamıştı. Dördüncü sayı da, Spider-Man’ın bu kasaba halkını motive etmek için yaptığı, daha doğrusu yapmaya çalıştığı bir konuşmayla başlıyor.

 

 

Bu konuşmadan sonra, Spider-Man ve kasabalılar, Carnage’ın “minion”ları olarak tanımlayabileceğimiz bir grup simbiyota karşı savaşmakta olan Amerikan “simbiyot-asker”lere katılıyorlar. Bu karakterlerin tam olarak neyin nesi olduğunu anlamak için önceki sayıların incelemelerine bakabilirsiniz.

Bu sırada, kontrolündeki simbiyotların zor durumda olduğunu gören Carnage, olay yerine geliyor. Fakat, tabi ki yalnız değil! Kontrolündeki Avengers üyeleri Thing, Wolverine, Hawkeye ve Captain America da, maskelerine, hatta oklarına kadar simbiyot bulaşmış şekilde savaşa katılıyor. 

Hatırlarsanız, üçüncü sayının sonunda Captain America bir an için bu simbiyotun kontrolünden kurtulup, yardım isteyecek vakti bulmayı başarmıştı. Muhteşem bir zamanlamayla, bu yardım da olaya tam bu anda dahil oluyor. Kim olduğunu söylememize gerek var mı? Tabi ki Carnage’ın baş düşmanı, Secret Avengers takımının yeni üyesi, Power Ranger!

 

Şaka bir yana, yukarıda gördüğümüz karakterimiz artık pek de tanınacak hali kalmamış olan Venom elbette. Venom’un sonik silahlarıyla savaşa katılmasıyla, simbiyotlar zayıflıyor ve Spider-Man ile kasabalılar bir anda üstünlüğü ele geçiriyor.

İşte bu anda, sayımızın kırılma noktasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Savaşa katılarak yarattığı kargaşadan ustalıkla faydalanan süper ajanımız Venom, neye uğradığını şaşırmış olan Carnage’ın kafasına silahını dayıyor. Tam tetiği çekip bu çılgınlığa son verecekken, adalet dostu, kahramanlık abidesi Spider-Man sahneye çıkıyor ve “Hayır! Onu ölüdremezsin!” şeklinde etik anlayışını konuşturuyor. Tabi bu da, Carnage’a toparlanmak için ihtiyaç duyduğu zamanı tanımaktan başka bir işe yaramıyor ve Carnage kurtulmayı başarıyor. 

Derken, ikinci “plot twist”imizi yaşıyoruz. İkinci sayıda ortaya çıkan ve bir “simbiyot – cyborg” karışımı olan Scorn’u hatırladınız mı? İşte bu Scorn, meğer bütün bunlar olurken simbiyotları insanlardan ayıracak bir “sonik oda” hazırlama çabasındaymış! Tam Carnage üstünlüğü yeniden eline aldı derken, Scorn bir buldozerle – evet, buldozerle  – tüm simbiyotlu karakterleri bu sonik odaya doğru süpürüyor. Oda gerçekten işe yarıyor, ve sonunda hem Avengers üyelerimiz, hem etkilenen kasaba halkı simbiyotlardan kurtulyor. Tabi işin ilginç tarafı, Carnage ve Venom da simbiyotlarından arınıyorlar, ve ortadan kayboluyorlar. 

Asıl sorun ise, simbiyotları varken aşağı yukarı eşit olan bu iki karakterden birinin –simbiyotlu veya simbiyotsuz – tam bir psikopat olması, ötekinin ise, simbiyotu olmadığı takdirde bacaklarının da olmaması.