Marvel Comics Yazıları

Age of Ultron: Ön Düşünceler

Evreni değiştirecek devasa olay yaşamaktan, elinde değiştirecek evreni kalmayan Marvel Comics, bugün bilin bakalım ne başlatacak: Evreni değiştirecek yepyeni bir olay!

Evet, uzun zamandır beklenen ve bir türlü başlayamayan Age of Ultron bugün başlıyor. Artık hiçbir şey eskiden bildiğimiz gibi (=Avengers vs. X-Men’in bitişinden beri geçen dört ay) olmayacak… Gelin biz Age of Ultron’la ilgili neler bildiğimize, ve benim neler tahmin ettiğime şöyle bir bakalım.

(Yazımız spoiler ve benzeri ürünler içermemektedir.)

Öncelikle, bilmeniz gereken ilk şey şu: Age of Ultron son derece hızlı ilerleyen bir seri olacak. Ana seri on sayıdan oluşacak, fakat Marvel hikayeyi Mart’tan Haziran’a kadar, yani yaklaşık üç – üç buçuk ay içinde bitirmeyi planlıyor. Kısacası Avengers vs. X-Men’den bile hızlı bir yayın takvimiyle karşı karşıyayız – Marvel şu ana kadar serinin tüm çizimlerinin bittiğini iddia ediyor, dolayısıyla yayın sürecinde pek bir sıkıntı olmayacaktır diye düşünüyorum.

Bunun dışında, farklı da olsa bir tie-in mantığı olacak. Eğer dikkatli olmazsanız, tie-in’leri kaçırabilirsiniz, çünkü Marvel bu sefer şöyle bir mantık izlemiş: Age of Ultron’a bağlanan sayılar, bir normal, bir de AoU versiyonu olmak üzere iki tane olacak! Örneğin, Fantastic Four # 5’te, Fantastic Four uzaydaki maceralarına devam edecek. Fakat Fantastic Four # 5 AU’da, Fantastic Four’un bu olay içindeki halini göreceğiz. Kısacası, aynı serinin, aynı numaralı sayısından iki tane görmeye, ve bunların her açıdan farklı sayılar olmasına hazırlanın!

Bunlar, serimizin “teknik” özellikleri.

Peki, neler olacak? Neler bekleyebiliriz?

Daha önceki serilerde de söylediğim gibi, ben açıkçası yabancı haber sitelerini sürekli takip eden, sürekli spoiler peşinde koşan biri değilim, mümkün olduğunca bunlardan kaçmaya çalışıyorum. O yüzden, büyük spoiler olarak tanımlanabilecek bir bilgi veremeyeceğim. Fakat birkaç düşüncem, “tahmin” gibi iddialı bir kelime kullanabilecek olmasam da, “Acaba öyle mi yapacaklar?” şeklinde fikirlerim var.

Marvel’dan şu ana kadar gelen bilgiler şöyle:

Birincisi, seri Ultron’un (Ultron ile ilgili ön bilgi için ilgili yazımıza bir göz atabilirsiniz) Dünya’ya geri dönüp, dünyayı ele geçirmesini konu alacak. Yani, başta kahramanlarımızın Ultron’a yenilmesini izleyeceğiz.

İkincisi, serinin sonu, yazar Brian Michael Bendis’in açıklamalarına göre, öylesine tahmin edilemez, öylesine önemli bir sır ki, bunu Marvel’da bile yalnızca beş kişi biliyor. Serinin sonunun tahmin edilemeyecek bir sonla biteceği iddiası da, Marvel’ın yaptığı iki açıkalamadan diğeri.

Dürüst konuşmak gerekirse, AU’nun sonuyla ilgili benim en ufak bir fikrim yok, fakat ilk yapılan açıklama, bana daha önceden okuduğum bir hikayeyi fazlasıyla hatırlatıyor, bu açıdan üzerinde biraz durmak istiyorum.

Avengers gibi, Justice League gibi takımların, nedense, fazla ikonik, fazla önemli düşmanı olmaz. Yani, “Tam bir Spider-Man Düşmanı” diyebileceğimiz on karakteri kafamızdan rahatlıkla sayabilecekken, “Avengers’a özgü, tam bir Avengers düşmanı” diyebileceğimiz karakterleri saymak çok da mümkün değildir. Tabi ki, bu takımlar Dr. Doom gibi, Red Skull gibi, Lex Luthor gibi, Joker gibi, çok önemli düşmanlarla savaşırlar, fakat bunlar teknik olarak gruptaki elemanlardan zaten tanınan düşmanlarıdır.

Veya, kendilerinden esinlenen / kendilerine karşı kurulmuş benzer nitelikli süper “takımlar” da olabilir, fakat bunlar elbette takımla özdeşleşen “tek” bir düşman figürü değildir – zaten kadroları da büyük ölçüde rotasyona açıktır. JL ve Avengers’la bu kadar özdeşleşmiş, bu kadar ciddiye alınan düşmanlar düşünüldüğünde, Batman’in, Spider-Man’ın veya bir başka tekil karakterin sahip olduğundan daha az “ikonik” karaktere sahip oldukları söylenebilir.

Justice League için, bu isim muhtemelen Darkseid’dir; Avengers için ise, Kang the Conqueror ve Ultron.

Şu ana kadar Age of Ultron ile ilgili söylenenler, bana yıllar öncesinin bir Avengers – Kang hikayesini hatırlatıyor. Mutlaka hatırlayanlar olacaktır, 2001 – 2002 yıllarında Avengers Kurt Busiek tarafından yazılırken, Busiek serideki son hikayesini, on altı sayılık devasa bir hikaye olarak kurgulamış, ve Kang Dynasty isimli bu hikayede, Kang the Conqueror Dünya’yı gerçekten ele geçiren ilk “kötü adam” olmuştu.

Serinin bundan sonraki kısmı da, artık Kang yönetimi karşısındaki “asiler” konumuna düşen Avengers’ın, Dünya’yı Kang’ın kontrolünden çıkartma çabasına dönüşmüştü.

Bu açıdan, Ultron hikayesinin, en azından “ikonik Avengers düşmanının Dünyayı ele geçirmesi” yönünden bana Kang Dynasty’yi biraz hatırlattığını söyleyebilirim. Kang Dynasty birkaç kötü yanına rağmen fikir açısından başarılı bulduğum bir seriydi, o yüzden Age of Ultron fikrine de çok soğuk bakmıyorum.

Tabi bu noktada Marvel’ın altı ayda bir “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” lafıyla olay çıkartmasını kastetmiyorum soğuk bakmamak derken, ama sanırım bu da artık ÇROY yazı dizisinde incelediğimiz konular gibi, Modern çizgi romanların bir gerekliliği olarak kabul etmemiz gereken bir konu