Marvel Comics İncelemeleri

Age of Ultron # 9

Evet, Age of Ultron’un son iki sayısına geldik bile. Başları oldukça hızlı ilerleyen, sonra görece daha sakin bir yayın programına giren AU serisi, sondaki bu yavaşlamasına rağmen neredeyse bitti bile. “Ultron”u bir kere bile görmediğimiz bir Ultron serisi olma ünvanını bu sayıda bir anlamda bozan Age of Ultron sona yaklaşırken, zaman yolculuğu konseptini bir kez daha merkeze oturtuyor.

Ultron’u yaratmadan önce Hank Pym’i öldürerek Dünya’yı kurtarma planı korkunç bir şekilde ters giden Wolverine, bu sayıda bir kez daha zaman yolculuğu yaparak, bu sefer Pym’i öldürmeden kendisini durdurmaya çalışıyor.

 

 

Bu bağlamda, sayının ikiye ayrıldığını söyleyebiliriz. İlk olarak, bir önceki sayıda Morgana Le Fey’in saldırısına uğrayan “alternatif gerçeklik”te Wolverine’in Iron Man ile kısa bir konuşmasına tanıklık ediyoruz. Logan, yarattığı bu yeni dünyanın eskisinden daha iyi olmadığına karar verip, hızla mekandan ayrılmaya karar verirken, Tony Stark kendisine “Öyle her şeyi zaman yolculuğuyla çözemezsin, hallaç pamuğuna çevireceksin zamanı!” diye ufaktan bir azar çekiyor, ama Logan kendisini pek ciddiye almıyor.

Bundan sonrası, tahmin edilebilir bir zaman yolculuğu klişesinden ibaret. Wolverine Hank Pym’i öldürmeden kendisini durdurmaya gidiyor, ve kendisini, Pym’i öldürmenin bir şey değiştirmeyeceğine ikna ediyor. “Peki ne yapacağız?” sorusu sorulduğunda, bir süre için Pym’in Ultron’u inşa etmemesi fikri tartışılıyor, fakat bunun da zamanın gidişatını etkileyeceği düşünüldüğünden bu fikir de unutuluyor. En sonunda, nihai karar olarak, Hank Pym’in Ultron’u inşa etmesine, fakat onu kontrolden çıkma ihtimaline karşın, bir “güvenli kapatma” seçeneği ile inşa etmesine karar veriliyor.

Tabi, zamanın yapısının bozulmaması konusunda, ufak bir sorun daha gündeme geliyor. Gerçekleşen her şey gerçekleşmek zorunda olduğu için, Avengers takımının Ultron’la daha önceki savaşlarının yaşanması, bu “acil kapatma” fonksiyonunun, sadece Age of Ultron için kullanılması gerekiyor. Bu durumda da, daha önceki savaşlarda Ultron’u deaktive edememesi için, Hank Pym’in kendisinin de, koyduğu bu güvenlik önlemini tamamen unutması gerekiyor. Sue Storm’un bu unutma fikrini ortaya atmasının arından, Pym Ultron üzerinde çalışmaya başlıyor.

Bu sırada, iki Wolverine’in birlikte zamanımıza gelme ihtimali olmadığından, ikisi ufak bir konuda daha anlaşıyorlar – ikisinden biri ölmek zorunda! Bu işi yapmak da, Morgana Le Fey’in zamanını görmemiş olan (yani bu sayıda Pym’i öldürmeye çalışan) Wolverine’e kalıyor, ve bu korkunç dünyayı hiç görmemiş olan Wolverine, görmüş olanı, (yani birkaç sayıdır takip ettiğimiz) Wolverine’i bir şekilde öldürüyor.

Ve daha sonra, dokuzuncu sayımız Ultron’un Age of Ultron boyunca ilk kez gözüktüğü şu sahneyle sona eriyor:

Yorumlar

Bir önceki sayıdan sonra, bu sayıyı da pek beğenmediğimi söyleyebilirim. Zaman yolculuğu meselesi elbette biraz klişe boyutlandırılmalara tabi tutulmuş, bu da her ne kadar muhteşem bir zaman yolculuğu hikayesi sunmasa da, hoş bir efor olarak görülebilir.*

Fakat sayının biraz özensizce hazırlandığını düşünüyorum. Seri sona yaklaşmış, elinde tatmin edici bir sona ulaştırmak için iki sayılık yer kalmış, ama sayının ilk beş sayfası “Gnaar, Huarthh, HURRA!” diye bağıran Wolverine ile geçiliyor. Bence bu ciddi bir zaman kaybı, ve bir daha görülmeyecek bir dünyanın yokoluşuna adandığını düşünürsek, hikayeye en ufak bir şey katmıyor.

Serilerin sondan önceki sayıları her zaman yorumlaması zor sayılardır, zira tek başlarına değil, finale ne kadar iyi zemin hazırladıklarıyla değerlendirilmeleri gerekir. Bu açıdan şansımı fazla zorlamak istemiyorum – Bendis’in son sayıda ne yapacağı ile ilgili çok net bir fikrim yok, ama Age of Ultron iyi başlangıcının ardından hayal kırıklığı bir finale gidiyor gibi gözükmekte.

Umarım Bendis bir şekilde tatmin edici bir sona ulaştırabilir bizleri.

Bu arada, dikkatli okuyucularımızın da mutlaka fark etmiş olacağı bir noktadan daha bahsedelim, Morgana Le Fey zamanından gelen Wolverine, Pym’i öldürmeden kendisini durdurduğunda farklı bir kostüm giyiyor. Bu elbette, iki karakter karışmasın diye yapılmış, “Wolverine gelmeden yırtılmış kostümünü değiştirdi” açıklamasıyla içinden çıkılabilecek bir durum olabilir, ama belki Bendis’in işleri daha da karıştırmaya niyeti vardır? 

* Zaman yolculuğunun çeşitli boyutlarda incelendiği eserler arasında “muhteşemlik” kriterim Isaac Asimov’un “The End of Eternity” romanıdır, zaman yolculuğuna ilgi duyan herkese şiddetle öneriyorum.