The Boys’u okumayı onuncu sayıda bıraktıktan sonra, Ennis’e, en azından Preacher hatrına bir başka şans daha vermeye karar verdim ve 2004′te basılan Adventures in the Rifle Brigade’i okudum.
Sanıyorum Adventures in the Rifle Brigade’in yanında, The Boys’un bir başyapıt olduğunu söylemek abartı olmayacaktır.
Adventures in the Rifle Brigade, II. Dünya Savaşı sırasında özel görevler yapan bir İngiliz birliğinin hikayesini anlatıyor. TPB versiyonunun Ennis tarafından yazılan önsözüne göre, eser yazarın okuyarak büyüdüğü İngiliz savaş çizgi romanlarına itafen yazılmış. İngiliz çizgi roman kültüründe savaş ve propaganda çizgi romanının önemini anlamak için, ”II. Dünya Savaşı ve Çizgi Roman” adlı özel dosyamıza bir göz atabilirsiniz.
Fazla uzatmadan devam edelim. Hikaye ciddi bir savaş çizgi romanından çok, bir savaş çizgi romanı parodisi. Kumandan Hugo Darcy önderliğindeki Rifle Brigade; İngiliz ordusunun en “büyük” adamı Sergeant Crumb, 413 cinayetten yargılanan ve sonra orduya katılan Geezer, ağzından purosunu düşürmeyen Amerikan askeri Hank, gaydasıyla insanları vahşice ölüme sürükleyen İskoç Piper ve şiir-müzik-sanat tutkunu homoseksüel Milk karakterinden oluşuyor.
Tamamen aykırı tiplerin bir araya toplanmış olması eseri ilginç gösterebilir. Fakat bu karakter çeşitliliği nedense Ennis tarafından çok az kullanılmış. Pek çok kurgusal karakterde olduğu gibi, yazar bu karakterlerin bir bölümüne ağızlarından düşmeyen sözler, catchphrase’ler vermiş. İşin ilginç kısmı, bu karakterlerin altı sayılık çizgi roman boyunca bu kelimelerden başka hiçbir şey söylememeleri.
İngiliz ordusunun en büyük adamı Crumb bütün çizgi roman boyunca yalnızca “Ey-Oop” (“Hey, hop” gibi bir şey olmalı); cinayetlerden yargılanan Geezer yalnızca “Yer aht of ordeah” [You’re out of order!] ve Nick Fury benzeri karakterlerin parodisi Hank yalnızca “Gawd Dammit” diyor. Evet, bu üç renkli karakterin diyalogları tamamen copy-paste ile oluşturulmuş.
Konulardan bahsetmek bile istemiyorum, ama ikinci üç sayılık bölüm, Rifle Brigade’in Semmen adlı Afrika şehrinde Adolf Hitler’in kayıp testisini aramasını konu alıyor. Enteresan kurgusal dönüşlerle yalnızca Alman ordularıyla değil [ki Alman Ordusu dediğimiz şey, sado-mazoşist, Hitler hayranı bir kadın tarafından yönetilen birlikler] Amerikan ve İngiliz ordularıyla da mücadele etmek zorunda kalıyor.
İşin ciddi yanlarını bir kenara bırakalım. Zaten anladığım kadarıyla Garth Ennis de fazla ciddiye alınacak bir hikaye yazmak istememiş, mizah yönü daha kuvvetli bir yapıt çıkartmaya çalışmış ortaya.
Ne yazık ki, amacına başarıyla ulaştığını söylemek de mümkün değil. Evet, komik anlar ve öğeler var: Piper’ın insan et parçalarından yapılmış gaydası ve bu gaydanın insanlar üzerinde yarattığı sonuç güldürüyor. Aynı zamanda Milk’in en ufak bir yaralanmada kendini yere bırakıp ölüyor taklidi yapması, ve son isteğini soran aristokrat Darcy’yi fantazilerini gerçekleştirmek için kullanması da öyle.
Fakat genel olarak ne komik olması amaçlanan espriler, ne de komik olması gereken hikayeler fazla kaliteli değil. Eğer arada sırada gülerek geçirmek istediğiniz boş zamanınız varsa, Garth Ennis ve Carlos Ezquerra’nın ortak yapımı Adventures in the Rifle Brigade ideal bir seçim olabilir. Yine de, yalnızca Garth Ennis ismi olduğu için alınması gereken bir çizgi roman değil.
AltEvren’in Notu: 3/10