DC Comics Yazıları

Batman: Golden Dawn

Batman_-_The_Dark_Knight_-_Golden_Dawn_DeluxeGolden Dawn, Bruce Wayne’in DC sürekliliğine geri katılması ile başlatılan Batman: The Dark Knight isimli derginin ilk 5 sayısında süregelen bir macera. Öncelikle bu maceranın birkaç ilgi çekici yönü var (Hiç yoktan benim için): Bunlardan ilki David Finch tarafından çizilmesi ve daha da önemlisi yazılması.

Finch Amerikan çizgi roman endüstrisi içerisinde beğendiğim, kendine özgü bir tarzı olduğunu düşündüğüm çizerlerden biridir.  Tarzı bir yana yıllardır kendini geliştiren ve yeni teknikler, yeni biçimler denemeye korkmayan bir çizer. Dolayısıyla bundan aylar önce Bruce Wayne’in dönüşü ile beraber Finch’in çizeceği bir Batman dergisi çıkacağı haberini görünce ağzımın suyu akmıştı açıkcası .

Görsel olarak The Dark Knight beni hayal kırıklığına uğratmadı. Çizer olarak başını Finch’in çektiği, çinilemenin Scott Williams’a, renklendirmenin ise Alex Williams’a emanet edildiği kadro  beklentilerimi tamamen karşıladı. Bu açıdan The Dark Knight benim için gayet tatmin edici bir çizgi roman oldu. Görsel olarak beni tek rahatsız eden nokta (ki bu da aslında The Dark Knight’ı ilgi çekici kılan bazı özelliklerden biriydi) Batman’in kostümündeki değişiklik oldu. Bu dergide Batman’i (sanırım Finch’in tasarımı olan) tamamen yeni bir kostümle görmekteyiz. Herşeyden önce don gitmiş (Genel olarak DC evreninde donlar gitmiş/gidecek zaten). İkinci olarak ise daha bir komandovari bir hal almış sevgili Bats’in kostümü. Açıkcası gözüm buna pek alışamadı (Ben en çok şu an Dick grayson tarafından giyilen klasik gri/siyah yarasa armalı kostümü severim.)  Kostümü kötü bulmadım ancak gözüme de biraz yabancı geldi açıkcası.

Yazarın ve çizerin aynı olduğu (David Finch) çizgi romanlara hep temkinli yaklaşırım ki The Dark Knight’ta da aynı temkini korudum.  Golden Dawn macerası Bruce Wayne’in ebeveynleri öldürülmeden önce tanıştığı Dawn isimdeki bir kadının kaçırılması haberi ile başlıyor ve bittabii Bruce Wayne uzaktan da olsa duygusal bağı olan bu kadını kurtarmak için Gotham sokaklarını arşınlamaya başlıyor. Hikaye klasik bir Batman hikayesi gibi Gotham sokaklarında başlasa ve yine bazı klasik Batman villain’leri olan Killer Croc ve Penguin’i barındırsa dahi içine Etrigan ve demonların (ve hatta Blaze‘in) dahil olduğu gittikçe çetrefilli bir hal alıyor.

Kişisel olarak “Batman” başlığına sahip dergilerde doğaüstü olayları okumayı çok sevmiyorum. Fakat yine de eninde sonunda maceranın kendisi önemli ve iyi bir macera olduktan sonra doğaüstü olmuş olmamış çok da muhim değil. Fakat hikaye anlatımında/geçişlerde sanki bir acelecilik söz konusu gibi. Bazen bir sayfadan bir diğerine geçerken “hoppaaaa nasıl buraya geldik?” dediğim oldu.

Bir stroy arc’a dönüşmesi muhtemel bu maceranın ilk ayağı The Dark Knight’ın ilk 5 sayısı içerisinde sonlanıyor. “Golden Dawn” bitse dahi, hikaye içerinde ileriye dönük birçok düğüm atılıyor ve açıkcası bunlar bence oldukça umut vaat edeci. Tek bir karede gözükse bile bir Joker olayı var ki oldukça düşündürücü. Bunun haricinde Gordon’a karşı kurulan bir kumpas da mevcut. Bu düğümler sonuçlanacak mı o da ayrı bir merak mevzusu aslına bakarsanız çünkü önümüzdeki aylarda DC evreni komple bir formata gidecek gibi duruyor.

Sonuç olarak The Dark Knight görsel sanat açısından zaten çok iyi bir dergi. Hikayenin şu ana kadar sonlanan kısmı için çok iyi diyemeyeceğim. Orjinal pek bir tarafı yok ancak vasatın altına da düşmüyor. Ama yine de The Dark Knight, herşeyden önce çizimleri, biraz klişe ve monoton başlayan ama umut vaadeden konusuyla takip edilmeye değer bir dergi olacak gibi duruyor.