Marvel Comics İncelemeleri

X-Men Legacy # 270

Daldan dala atlayarak birbirini takip eden sayılarda tamamen farklı konulara değinen Avengers vs. X-Men tie – in serilerinin aksine, X-Men Legacy # 270, bir önceki sayıda başlayan hikayeye, ara vermeden devam ediyor.

Geçen sayıda, Ms. Marvel’ın yakalanmasını sağlayan Rogue, X-Men’in yarattığı ütopyanın en büyük destekçilerinden biriyken, Ms. Marvel’ın Limbo’ya hapsedildiğini görmüş, ve bugüne kadar sorgulamadan desteklediği Magik’in bu hareketi karşısında şoke olmuştu. Bu sayıya da, Rogue’un bu duruma verdiği tepkiyle başlıyoruz.

 

Sayının ilk bölümü, Magik ve Rogue’un Limbo’nun bir hapishane olarak kullanılması konusundaki “sohbet”ini konu alıyor. Magik gururla buranın kendisi tarafından her anlamda kontrol edildiğini, her Avengers üyesinin burada rahatlıkla tutulabileceğini, ve kimsenin kaçmasının mümkün olmadığını anlatıyor. Limbo’nun nasıl çalıştığı ve Magik’in burayı nasıl kontrol ettiğinin açıklanmasının ardından, Rogue sonunda cesaretini toplayarak bunun biraz fazla acımasız bir çözüm yolu olduğunu söylüyor, fakat Magik bunun bir savaş olduğunu ve savaşın böyle çözümler gerektirdiğini belirtiyor. 

Daha sonra, Rogue ile Magik Limbo’yu “gezmeye” devam ederken, Magik diğer X-Men üyeleri tarafından çağırılıyor. Dr. Strange’in gizli karargahlarından birini keşfeden ve koruyucu büyülerin kaldırılması için Magik’e ihtiyaç duyan X-Men üyeleri, onu yardıma çağırıyorlar ve sonuç olarak Rogue, kısa süre içinde geri döneceğini söyleyen Magik tarafından Limbo’da yalnız başına bırakılıyor.

Fakat, Rogue kendisine söyleneni yapıp uslu uslu Magik’i beklemek yerine, gördüklerinin kokrunçluğu karşısında şoke olmuş ve X-Men’in yaptıklarına olan inancı tamamen sarsılmış bir halde, Limbo’da ilerlemeye başlıyor. Karşısına çıkan birkaç şeytanımsı varlığı alt ettikten sonra, Ms. Marvel’ın yanına gidiyor, ve Limbo’da geçirdiği birkaç dakikada bile psikolojisi alt üst olmuş olan Carol’u kurtarıyor.

Kısa süreliğine birbirlerine olan düşmanlıklarını bir tarafa bırakan Rogue ve Ms. Marvel, neredeyse imkansız bir kaçma çalışmasına başlarken, Magik ortaya çıkıyor, ve ikilinin tüm planlarını alt üst ederek, hem Ms. Marvel’ı yeniden Limbo’nun derinliklerine gönderiyor, hem de kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söylediği Rogue’u da etkisiz hale getiriyor. Ama, Rogue kendisini etkisiz hale getirmesinin bir şey değiştirmeyeceğini, çünkü diğer X-Men’lerin kendisinin doğrudan cezalandırılmasına izin veremyeceklerini söyleyince, Magik de sayının asıl sürprizini yapıyor, ve Rogue’u ne Limbo’ya hapsediyor, ne de başka bir şekilde cezalandırıyor: Onu başka bir boyuta, başka bir dünyaya gönderiyor!

Yorumlar

Bazen sayı incelemelerini yazarken, yabancı sitelerdeki incelemelerde nasıl tepkiler geldiğine de bakıyorum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Avengers vs. X-Men başından beri, X-Men Legacy # 270 kadar karışık yorum alan bir sayı yok. Bazı okurlar bu sayıyı oldukça beğenirken, bazıları yerden yere vurmuş, bazıları da arada kalmış.

Ben şunu söyleyebilirim, sayının büyük bölümü için aslında hikayeye hiçbir şey katmadığı ve durduk yere sayfa kapladığını söylemek mümkün. Ama şöyle bir şey var ki, yazar Christos Cage, sayının en önemli olayı “Ms. Marvel ile Rogue’un güçlerini birleştirerek kaçma çabası”nı başarılı bir şekilde işliyor. Üstelik, öyle başarıyla işliyor ki, Rogue ile Ms. Marvel’ın yaptığı planın başarılı olacağına sizi de inandırıyor, ve ikisi de Magik tarafından (olması gerektiği gibi) alt edilince, aslında normal şartlarda pek de şaşırmayacağınız bu sonuçla sizi etkilemeyi başarıyor.

Bu açıdan, Cage günümüz çizgi romanında çok sık denenen, fakat çok nadiren başarıya ulaşan bir şeyi gerçekleştirmiş oluyor. Bununla da yetinmeyip, sayının sonunda Rogue’u başka bir dünyada hapsetmek gibi dramatik bir “çözüm” yoluna gitmesi de, sayının şaşırtıcılığını katlıyor.

O yüzden, yorumlaması zor bir sayı, fakat bence başarısız değil.