Bağımsız Çizgi Roman İncelemeleri

The Walking Dead # 95

http://images.wikia.com/walkingdead/images/3/3f/Issue-95-Cover.jpg  Önceki bölümden hatırlarsanız Jesus, Rick ve ekibi Hilltop’a varmışlardı. Bu bölümde ise ilk  olarak Rick içeri girmeyi reddediyor çünkü sayıca üstün olan taraf Jesus’ın tarafı. Jesus ise haklı olarak kısaca “Bana güvenmen için her şeyi yaptım ve sen bana hala güvenmiyorsun, bana güvenmen için daha ne yapabilirim?” diyor.

Rick başka bir şey öneriyor ama Jesus kabul etmiyor, bu sırada yanlarına Carl geliyor ve Rick’e “O kötü bir adam değil, bu demek oluyor ki onun adamları da kötü değil” diyor ve Rick, Jesus’a “Tamam, bizi içeri al” diyor. Çok mantıklı davranıyor la bu Rick, git sen koskoca Jesus’a güvenme 9 yaşındaki çocuğa güven…

 

Jesus geriye kalan yolu yürümeleri gerektiğini söylüyor çünkü yerler ıslak olduğundan minivan kayabilirmiş. Jesus bu sırada Rick’e hiç mermileri kalmadığını bundan dolayı da Rick ve ekibinin yanlarında silah taşıyabileceğini söylüyor. Bu sırada Hilltop duvarları arkasında gözlemcilik yapan iki kişinin sohbetine şahit oluyoruz. Eduardo ve Kal imiş isimleri.

Jesus, Kal ve Eduardo’ya kapıyı açmalarını söylüyor. Kal bunu yapamazmış çünkü Jesus’ın yanında getirdiği adamlar silah taşıyormuş. Jesus “Ben onlara kefilim şimdi kapıyı aç!” diyor. Ve sonunda Hilltop’un kapıları ardına kadar açılıyor ve ekibimiz içeri giriyor, içeride normal bir çiftlik hayatı hakim, malikane de dikkatimi çekiyor bu arada

http://img3.ressim.net/out.php/i5591642_malikane-jpg

Jesus’ın dediğine göre burada neredeyse 200 kişi yaşıyormuş. Jesus ekibimize Hilltop’u gezdiriyor. Ve malikânenin içine giriyorlar, çok lüks bir malikâne. Bu sırada bir odadan biri çıkıyor ve Jesus’a durmasını söyleyip Rick’in grubunu kast ederek “Bu grubun lideri kim? Kimse onunla konuşmak isterim” diyor. Bunu söyleyen kişinin ismi de Gregory imiş, Jesus ekibimizi Gregory ile tanıştırıyor, Gregory çoğu şeyi ayarlayan, söz sahibi bir kimse imiş. Jesus, Rick’e “Onunla konuşmalısın, ben ona kefilim” diyor. “Vouch” kelimesi dikkatimi çekti, ikidir Jesus kullanıyor. Bir yerlerden okumuştum, Kirkman, Axel gibi sürekli çoğu cümlesinde aynı cümleyi, sözcüğü kullanan yeni bir karakter yaratmak istiyordu, öyle bir düşüncesi vardı, hatırlarsanız sakallarına kurban olduğumunun Axel’inin sürekli kullandığı cümle, sözcük grubu “You follow me” idi.

Rick, Gregory ile birlikte gidiyor. Gregory Rick’e “Nick” diyor, Rick onu düzeltiyor. Gregory Rick ile sohbet ediyor, Gregory buranın yapılmasında çok emek geçtiğini söylüyor. Gregory, Rick’e “Sana sonra bütün Hilltop’u gezdirecek birini bulurum” diyor ve Rick’in biraz kendisinden bahsetmesini istiyor. Rick kendisinin eskiden polis memuru olduğunu söylüyor, Gregory ise Hilltop’da da birkaç tane polis memuru olduğunu söylüyor, bu sırada bir anda biri koşarak içeri giriyor.

Gregory, “Weasley ne oldu?” diyor. Adamın adı Weasley imiş, Weasley “Sonunda Ethan geri döndü ama sadece tek başına döndü” diyor. Kal, Ethan’a “Güvendesin” diyor. Bu sırada Gregory, Weasley ve Rick koşarak Ethan’ın yanına geliyorlar, Gregory Ethan’a “David, Crystal ve Andy nerede?” diyor, Ethan “Onlar öldü” diyor, Gregory “Bunu Negan mı yaptı?” diyor. Ethan kısaca buluşmanın kötü geçtiğini ve Crystal’ı hala canlı tuttuklarını söylüyor ve Ethan, Gregory’e “Sana bir mesaj vermem karşılığında Crystal’ı bize teslim edeceklermiş” diyor. Gregory “Ne mesajı?!” diyor ve ardından bir anda Ethan Gregory’nin karnına bıçak saplıyor, ardından Ethan’ı tutuyorlar. Ethan “Yapmak zorundaydım!” diyor. Bu sırada Rick, Ethan’ı yere indiriyor. Ethan “Hayır ölmesi lazım! O ölmezse Crystal ölecek!” diyor. Yerde yatan Gregory’nin yanındaki Kal “Biri Carson’ı çağırsın!” diyor.

Ethan ve Rick ikilisi yerde boğuşurken, Ethan “Sana zarar vermek istemiyorum, beni bırak!” diyor, Rick “Biri onu tutsun, neye bakıyorsunuz yardım edin!” diyor, Ethan ise “Kimse yaklaşmasın, beni kim durdurmaya kalkarsa o Crystal’ı öldürür!” diyor. Kimse yaklaşmıyor. Bir anda Rick, bıçakla Ethan’ın boğazını kesiyor. Ethan yerde kanlar içinde kalıyor. Glenn, Michonne, Carl, Jesus ve Andrea malikâneden koşarak çıkarak geliyorlar. Bu sırada Carson geliyor ve “Burada hiçbir şey yapamam, kanamayı yavaşlatın ki onu hareket ettirebilelim” diyor. Dizleri üzerindeki Rick doğruluyor ve bir bakıyor ki herkes ona korkmuş gözlerle bakıyor ve üstü başı kan içindeki Rick “Ne?” diyor. Ve bölümümüz burada sona eriyor.

http://i.imgur.com/nmJgj.jpg

Letter Hacks’i okuyordum birkaç şey dikkatimi çekti, Kirkman bir cevabında “Fanların tartışacağı bir şey yarat, misal “Something to Fear”da Daryl Dixon bulunacak mı gibi? Bir dakika, ne?!” demiş. Daryl’ı görmek isterim ben açıkcası Something to Fear’da, Something to Fear denilen şey bilmeyenler için söylüyorum TWD’de gelecek birkaç bölüm sürecek bir hikâye, “Fear the Hunters” gibi yani.

Hem bir tane hayran mesajında bir hayran ise “Lori karnından vurulup öldükten sonra re-animate (Tekrardan gelme, zombi olarak geri gelme) olmuş olabilir ve hapishane avlusunda başıboş geziyor olabilir” yazmış. İyi bir tespit ama Kirkman’ın ona verdiği cevap da mantıklı, Kirkman “Hapishanede çok fazla zombi vardı, Lori’yi re-animate olmadan önce yemişlerdir, bundan dolayı da Lori re-animate olmamıştır” diyor.

Gelecek sayı 18 Nisan’da yayınlanacakmış. Benim yazım burada bitiyor, gelecek sayıda görüşmek üzere!