“A Larger World” diye lanse edilen son iki bölümde bildiğiniz üzere Paul “Jesus” Monroe sayı 92’de kısaca grubumuz ile karşılaşmış ve birkaç olaydan sonra onları “Hilltop” isimli güvenli bölgeye çağırmıştı, sonrasında Rick onu tehlike biri olarak görmüş, elini sıkacak gibi yapıp Jesus’ı kolundan tuttuğu gibi yere yapıştırmış ve onu esir olarak almıştı.
Sayı 94’de Carl’ın bir odada hapis tutulan Jesus’ın yanına gitmesi, onunla konuşması ve onun iyi biri olduğunu düşünmesi ilk başlarda olan bir olay, ardından Rick odaya gelip ikiliyi konuşurken görünce Carl’a “Senin burada olmaman gerekirdi” diyor ve Jesus’a “Ellerin bağlı şekilde bizi Hilltop’a götüreceksin” diyor, Jesus teklifi kabul ediyor.
Rick’in Jesus’a sert davranması sonucunda Aaron onunla bu konu hakkında konuşuyor, Jesus’ın teklifinin gerçekten de iyi olduğunu, onun gerçekten dost olabileceğini ve ona kötü davranmaya devam ederse onları düşmanları haline getirebileceğini söylüyor, Rick ise Aaron’a kendisine güvenmesi gerektiğini söylüyor.
Rick – Andrea ilişkisi bir nevi tekrar gündeme geliyor Andrea’nın “Ben de sizinle geliyorum” demesi üzerine Rick “Sen benim Carl’ı koruyabileceğine inandığım ve en çok güvendiğim kişisin, bundan dolayı burada kalmalısın” diyor, Andrea baya kızıyor Rick’e ve “Geliyorum ve sana söz veririm ki ölmeyeceğim” diyor. Rick Andrea’yı korumak istiyor ondan dolayı onu burada tutmak istiyor, zaten Rick’in sevdiği bütün kadınlar ölüyor Andrea da tahminimce 100 sayıya yakın zamanlarda ölür, ölmeyeceğim falan da demiş büyük bir ihtimal ölecek gibi.
Ekibimiz (Rick-Andrea-Glenn-Michonne) ve Jesus Hilltop’a doğru yola çıkıyor, yolda bir benzin istasyonunda duruyorlar, geceyi orada geçirecekler. Minivanın arkasında kestiren Jesus’ın yanına giden Rick yorganın altından Carl çıkınca hem şok oluyor hem de alarm durumuna geçiyor, Jesus’a silah tutuyor ve “Hareket edersen seni vururum!” diyor, Jesus ona sakin olmasını söylüyor, Glenn de “Carl’ı eve geri mi götüreceğiz?” diyor, Rick önce bir duruyor, birden ani bir zombi saldırısı oluyor ve ekibimize saldırıyor, Jesus minivandan iniyor, ekibimiz onun kaçtığını düşünüyor ama Jesus ekibimize zombileri savuşturmalarında yardım ediyor. Jesus bu hareketi ile Rick’in güvenini kazanmaya başlıyor, Rick Carl durumunda ise “Bu durum hakkında şimdilik yapabileceğim bir şey yok bunu daha sonra tartışırız” diyor ve ardından da geceyi minivanda geçireceklerini ekibine söylüyor ve “Ertesi gün de Jesus’ın insanları ile tanışırız” diyor.
Ekibimiz minivanları ile yola devam ederken yolu bir arabanın kapattığını görüyorlar ve arabayı yolun üzerinden çekmek için minivandan iniyorlar, Jesus da onlara yardım ediyor, arabayı iterken çamura düşüyor Jesus, hemen onu kaldırmak için Rick geliyor ve “Aman tanrım çok özür dilerim, iyi misin? Özür dilerim” diyor, çok abartılı bir tepki kesinlikle, adama soğuktun, güvenmiyordun bir anda yumuşadın adama karşı, oldu mu şimdi bu? Tamam, yerden kaldırırsın, en fazla da “İyi misin?” dersin. Jesus da “Niçin özür diliyorsun? Beni bu kadar zamandır bağlı tuttuğun için mi? Yoksa düştüğüm için mi?” diyor, Rick de bu soruya “Düştüğün için” diyor.
Ardından yollarına devam ediyorlar bir anda Jesus “Köşeye çek” diyor, Jesus’ın yüzünde öyle bir ifade var ki bunu söylerken, sanki çok feci bir şey görmüş gibi konuştuğunu düşünüyor insan. Minivanı köşeye çekiyorlar, Jesus “I need to go to the little boys room” diyor yani Jesus’ın tuvalet ihtiyacını gidermesi gerekiyormuş kısaca. Rick “Ben senin pantolonunu indiririm ama gerisi sana kalmış” diyor, Jesus “Gerek yok” diyor ve bir bakıyoruz Jesus’ın elleri çözülmüş, Jesus “Cidden beni esir olarak tuttuğunuzu mu sanıyordunuz?” diyor. Rick’in şaşkınlığı yüzünden okunuyor, “O zaman niye kaçmadın?” diyor Rick, Jesus da “Seni test ediyordum ve geçtin, sana güveniyorum” diyor, Jesus’ın konuşmasının ardından Rick sadece “Teşekkür ederim” diyor. Jesus “Ben sana güvendim senden de aynısını bekliyorum” diyor, ardından da eliyle işaret ederek Hilltop’u gösteriyor ve “İşte geldik, Hilltop’a hoş geldiniz” diyor ve bu bölüm de burada sona eriyor.
