Bundan önceki bölümde Rick hastanede uyanmış ve dünyada olanlardan bi’ haberdi. Morgan ve Duane ile tanışmış ardından karısını ve çocuğunu bulabilme umuduyla Atlanta’ya yol almıştı.
Bölüm Rick’in arabasına benzin aramasıyla başlıyor, benzinlikte benzin bulamıyor ve en sonunda arabasının benzini bitiyor. Silah çantasını sırtına alıyor ve yürümeye başlıyor, bir eve giriyor. Kapıyı çalıyor, cevap gelmeyince kapıyı açıyor ve kimseye zarar vermeyeceğini sadece benzin alıp gideceğini söylüyor. Evde bir odaya giriyor ve gördüğü şey karşısında şok oluyor, bir aile intihar etmiş üzerlerinde sinekler uçuşuyor ve çürümeye başlamışlar. Rick oradan koşarak çıkıyor ve kusuyor.
Ardından bir ahıra giriyor ve orada bir at buluyor. (Şansa bak) Ata Atlanta’ya gideceğini söylüyor. (Kelime oyunu ile iğrenç bir espri yapabilirim şu an ama yapmayacağım) Minik bir el baltası alıyor ve ata binip oradan ayrılıyor. At ile yolda konuşuyor kendi kendine. Bu kötü zamanda iyi şeyleri hatırlamanın iyi olacağını söylüyor ve hayatının en mutlu anını anlatıyor ata, Carl’ın doğumunu. Sezaryenmiş Carl bu arada. Lori ve Carl yanında olmadığından duygulanıyor. (Efkârlanıyor, at ile iki iskemle çekip rakı sofrasına oturuyor. Arada şaka falan yapmaya çalışıyorum, incelemede rahatsız oluyorsanız alttan yorumla bildirin, yapmayayım bir daha. :D) Tekrar düşünmüş de iyi zamanları hatırlamanın her şeyi daha da kötüleştirdiğini söylüyor. Atlanta’ya geliyorlar, Rick birkaç zombi görüyor ardından çevresini bir anda sarıyorlar.
Bir anda atı düşürüyorlar, Rick’in üzerine bir zombi geliyor, Rick onu baltasıyla hallediyor. Atı paramparça ediyorlar ve yemeye başlıyorlar, Rick onlara ateş ediyor, koşarak bir ara sokağa giriyor, biri omzundan tutuyor onu, Rick korkuyor. Onu omzundan tutan Asyalı eleman onu buradan çıkarabileceğini söylüyor. İkisi koşmaya başlıyor. Asyalı, Rick’e silahı kullanmayı kesmesini söylüyor. Zombiler onları sıkıştırmak üzereyken, yangın merdivenine çıkıyorlar.
Rick ilk defa bu kadar fazlasını gördüğünden dolayı heyecanlandığını söylüyor. Asyalı, Rick’e şanslı olduğunu, bu gördüklerinin hiçbir şey olmadığını 15 metre kadar daha şehrin içine girseymiş sağ çıkamayacağını söylüyor. Asyalı ona acele etmesini söylüyor ve bir çatıdan diğerine atlıyor. Rick atlayamayacağını söylüyor, Asyalı ise kolay olduğunu ve kendisine güvenmesi gerektiğini, başka bir yolunun olmadığını söylüyor. Rick geriliyor ve diğer çatıya atlıyor, zar zor tutuyor, Asyalı ona yardım ediyor. Binadan hemen inmeleri gerektiğini ve ardından koşmaları gerektiğini söylüyor. Zombilerin yavaş olduğunu ve ısırılırsa her şeyin biteceğini söylüyor.
İkisi koşuyorlar, bir zombi görüyor Asyalı ve ona dikkatli olmasını söylüyor. Rick görmediğini söylüyor. Asyalı onun geçen ay nerede olduğunu soruyor. Rick komada olduğunu söylüyor. Asyalı ciddi olup olmadığını soruyor. Rick geçen gün hastanede uyandığını söylüyor ve koşmayı kesip birazcık dinleniyorlar. Rick şehrin ne kadar tehlikeli olduğunu ve Atlanta’ya gelen insanların nerede olduğunu soruyor. Asyalı, orada kendilerini yemeye çalışanların Atlanta’ya gelen insanlar olduğunu, artık şehirlere gidilmemesi gerektiğini ve orada olan herkesin öldüğünü söylüyor. Hükümet bütün insanları şehre toplayarak onları korumanın daha kolay olduğunu düşünmüş, onların tek yaptığının bütün “yemekleri” aynı yere toplamak olduğunu, kendilerinden biri öldüğünde onlardan (Zombilerden) birine dönüştüğünü şehirdeki bütün insanların ölmesinin bir hafta sürdüğünü söylüyor. Rick’in orada ailesi olup olmadığını soruyor. Rick kendini dizleri üzerine atıyor ve ağlamaya başlıyor. Asyalı ondan bu şekilde duyduğu için özür diliyor. Rick, Kentucky’den geldiğini, insanların büyük şehirlere gittiğini öğrendiğinde ailesinin Atlanta’ya gittiğini düşündüğünü söylüyor. Atlanta’ya gitmedikleri ihtimalinin de olduğunu ama başka nereye gidebileceklerini bilmediğini söylüyor. Asyalı, Rick’e hemen pes etmemesi gerektiğini, çok çılgın şeyler gördüğünü ve kamplarındaki bir adamın Atlanta’dan çıkabildiğini söylüyor. Rick onun “kamp” deyip demediğini soruyor. Asyalı, “kamp” dediğini ve oraya gittiklerini söylüyor.
Asyalı, kampta genelde Atlanta’ya sonradan girmeye çalışanların olduğunu, giremediklerinden kamp kurduklarını söylüyor. Rick dışarıda kamp kurmanın güvenli olup olmadığını soruyor. Asyalı güvenli olduğunu geceleri sırayla nöbet tutulduğunu, kampın şehre bu kadar yakın olmasının sebebinin ise hükümet bunu çözdüğünde, hükümetin kendilerini bulup, kurtarmaları için olduğunu söylüyor. Asyalı geldiklerini söylüyor, Rick bir anda gördüğü şey üzerine şaşırıyor, bir anda karısı ve çocuğu kamptan çıkarak onun üzerine koşuyor. Rick onlara sarılıyor ve bölümümüz burada sona eriyor.
The Sitting Dead ile Ölü Muhabbetler
Bölüm önceki bölüme göre biraz sade kalmış ama iyi ilerliyor. Evdeki intihar eden aile TWD’nin kanlı yönünü ortaya koyuyor. Rick’in karısını ve çocuğunu kampta sağ salim bulması büyük bir şanstı. Çizimler hakkında, göze çok hoş gelmediğini söylemek istiyorum, aşırı rahatsız etmiyor ama güncel serideki çizimlerden geri kaldığı aşikâr. “2003 yılında yapılmış bölümler, o kadar da olsun artık!” dediğinizi duyar gibiyim. Şimdilik bu kadar umarım incelemeyi beğenmişsinizdir, gelecek bölümde veya güncel bir bölümde görüşmek üzere!