Marvel Comics İncelemeleri

New Avengers # 25

Hemen yukarıda bulabileceğiniz Uncanny X-Men # 11’i, kötü bir “tie-in” örneği olarak düşünebilirsiniz. Çünkü, bu sayı hikayeye herhangi ekstra bir boyut katmıyor, olayın gidişatını ciddi şekilde etkilemiyor, ve deyim yerindeyse, zaten daha önceden basılmış olan diyalogları, farklı bir bakış açısından – çok da olağanüstü bir bakış açısı farkı sunmadan- yeniden incelemekle sınırlı kalıyor. 

New Avengers # 25 ise, çok daha başarılı bir tie-in örneği.

Geçtiğimiz hafta muhtemelen bu sayının reklamını gören bir okuyucumuz, “Phoenix vs. The Dragon” temalı reklamlardan yola çıkarak Iron Fist’in kim olduğunu ve nasıl Phoenix ile karşılaşacak kadar güçlü olduğunu sormuştu. Orada da açıkladığım gibi, Iron Fist aslında bırakın Phoenix’i, biraz süper güçlü bir karakter tarafından bile alt edilebilecek bir karakter. Bu doğrultuda, kendisine muhtemelen Avengers vs. X-Men serisinde Iron Fist hakkında daha önceden bilmediğimiz bir şeyler öğreneceğimizi, veya “Phoenix vs. the Dragon” mantığının başka bir şeyle alakalı çıkacağını söylemiştim.

Görünen o ki, sonuç olarak Iron Fist mitosu hakkında yeni bir şeyler öğreneceğiz.

New Avengers # 25, normal Avengers dergilerinden tamamen farklı bir konseptte kurgulanmış. Ne New Avengers takımını, ne Avengers vs. X-Men sırasında olan olayları, ne de ana karakter Iron Fist’i, sayı boyunca bir kez bile görmüyoruz. Her şey, Danny Rand’in Iron Fist olmak için eğitim aldığı bir şehirde,  K’un Lun’da, bundan yüzlerce yıl önce başlıyor.

K’un Lun’un o anki lideri, kızıl saçlı bir kız ve ateşler içindeki devasa bir kuş hakkında kehanetvari rüyalar görüyor. Ateşler içindeki devasa kuşun uzaydan gelecek bir varlık olduğunu anlamasına rağmen, kızıl saçlı kız konusunda takıntılı hale geliyor ve tapınağı yalnız başına terk edip, şehirde rüyalarında gördüğü bu kızı aramaya başlıyor.

Derken, bu kızı bir gün sokakta yürürken görüyor, ve onu yeni Iron Fist olarak eğitilmek üzere, tapınağa götürüyor. Kızın adının Fongji, yani “ateş kuşu” olması da, onun rüyalarındaki kızın bu olduğundan emin olmasını sağlıyor.

Daha sonra, bu olayların devamı yine Phoenix Force – Fongji sahneleriyle bölünüyor ve günümüze geçiyoruz. K’un Lun’un bugünkü yöneticisinin yanında, günümüzün Iron Fist’i Danny Rand’i eğiten Lei Kung’u görüyoruz: Kung, kendi şehrinin bu gizemli tarihini ve Phoenix Force’un kendi tarihlerinde oynadığı rolü şaşkınlıkla okuyup, daha sonra ne yapması gerektiğini soruyor.

Yapması gereken şu: Bütün tarihi olabildiğince hızlı bir şekilde okuyup, Danny Rand’e her şeyi anlatması ve onun durumun kritikliğini bildiğinden emin olması gerekiyor. Çünkü eğer Iron Fist ne yapması gerektiğini bilmezse, bu bütün dünyanın yok oluşu anlamına gelebilir….

Yorumlar 

İşte tie-in yapmanın kabul edilebilir yollarından biri de bu. Hikayenin kurgusunu, mekanını, karakterlerini tamamen değiştirerek, zaten ana gidişatta rol oynamayan bir dergiyi, tamamen güzel yazılmış bir yan hikayeye bağlamak.

Iron Fist eğlenceli ve son yıllarda kayda değer bir popülarite kazanmış bir karakter. Dolayısıyla, onun böyle bir yan hikayede kullanılması, aslında doğru bir seçim.

Yine de, eğer bu sayıyı (ve muhtemelen önümüzdeki birkaç New Avengers sayısını) okurken, şu aklınızda bulunsun: Bu bir New Avengers çizgi romanı değil. Dediğim gibi, Avengers üyeleri bir kere bile gözükmüyorlar. Yani, eğer ne okuduğumu bilmeden okumuş olsam, ve incelemesini yazmam istense, muhtemelen bu sayıyı süper kahraman türünün bile dışında sayıp “Farklı Tatlar”a koyardım.

Ama seriyi güzel yapan da tam olarak bu işte. Avengers vs. X-Men’in sıradan bir event olmaması için, yazarların böyle yan hikayelerle ilgilenmeleri, çeşitli karakterlerin hikayenin gidişatında beklenmedik roller oynamalarını sağlamaları önemli. Üstelik, Bendis’in süper kahraman türüyle neredeyse tamamen özdeşleştiği bir dönemde böyle bir dergi hazırlamış olması da, onun bir yazar olarak, en azından çizgi roman fanatikleri arasında biraz daha kredi kazanmasını sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Sayının çizimlerine gelince ise… Söylenecek pek fazla bir şey yok. Mike Dedato ve Will Conrad harikalar yaratmış. Zaten serinin pek çok sayfası da konuşmasız geçiliyor, çizimler muhtemelen en çarpıcı yanı bu sayının.

Kısacası, New Avengers # 25, gayet güzel bir tie-in örneği olmuş.