Farklı Tatlar

Mortal Souls

1592910033.01.LZZZZZZZ

Avatar Press’ten 2003 yılında çıkan Mortal Souls, aslında pek de haketmediği uzunlukta bir önsöz ile başlıyor. Ama, bu önsözü hem yazarın kendisi yazdığı, hem de çizgi romanın ortaya çıkış öyküsünü anlattığı için, okumanın yararları da var.

72 sayfalık grafik roman, sanırım çizgi roman okurlarının en çok – başta Punisher olmak üzere – Marvel’daki işleriyle tanıyacağı Steven Grant tarafından yazılmış.

Grant’in önsözü, aslında çizgi romanın nasıl ortaya çıktığını açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda neden biraz zorlama bir eser olarak görülebileceğinin de mesajını veriyor.

Benim önsözden anladığım kadarıyla, serinin yazarı Steven Grant ve çizeri Philip Xavier, üzerinde çalışabilecekleri bir konu bulmak konusunda ufak bir sıkıntı yaşamışlar. Punisher serisindeki başarısından da anlaşılabileceği gibi suç çizgi romanları yazmayı tercih eden ve bu şekilde bir çizgi roman yazmak isteyen Grant ile, korku çizgi romanları çizen Xavier’in stilleri ilk anda pek uyuşmamış.

Onlar da, bir süre düşündükten sonra, ikisinin de yeteneklerini aynı miktarda kullanabilecekleri türde bir eser yaratmaya, bir “korku-suç” çizgi romanı yaratmaya karar vermişler.

Eğer siz de, korku – suç melezinden Arthur Conan Doyle’un Hound of the Baskervilles’i gibi bir şey çıkmasını umarak başlarsanız çizgi romana, sizin de benim kadar hayal kırıklığına uğrayacağınızı söyleyebilirim. Bu beklentiyle başlamazsanız, çizgi roman daha okunabilir bir hale gelecektir.

Gelelim Mortal Souls’un içeriğine…

Eser aslında klasik bir suç çizgi romanı gibi başlıyor. Otel odasında “Black Widow” rolünü üstlenen katil kadın ve sadece sevişme ümidiyle odaya giren, fakat sonunun böyle olmayacağını anlayınca çaresizliğe sürüklenen bir adam. Daha sonra öğreniyoruz ki, bu durumda kadın, aslında iyi karakter!

Peki neden iyi karakter? Çünkü Mortal Souls bizi ilginç bir konseptle tanıştırıyor: “Qelipoth”.  Nasıl telaffuz edildiği konusunda en ufak bir fikrim olmayan bu kelime (keli -poth?), ruhları ölmüş, fakat bedenleri canlı kalmış bir grup zombi-vari yaratığı tanımlamak için kullanılıyor.

İşte, bu hanımefendinin iyi karakter olmasının sebebi de, bu tür insanları tespit edebilmesine yol açan bir yeteneği olması.

Tabi şehrin polis departmanı bu görüşle falan pek ilgilenmiyor, ve uzun süredir bu kadının öldürdüğü insanların davalarının peşinde koşan Dedektif Sharpe onu öldürüyor. Fakat, Roni Dasher (bu kadının adı oluyor) tam ölürken Sharpe’ı öperek yeteneğini ona aktarıyor ve onun “koruyucu meleği” olarak Qelipoth’ları tam bir ölüme kavuşturma görevine öbür dünyadan devam etmeye çalışıyor.

Böylece, eski dedektif Sharpe sokaklarda gezinerek ruhları ölmüş, bedenleri ölmemiş insanları avlamaya çalışıyor. İşin komik yanı ise şu: Bu Qelipoth denen canlılar o kadar çoğalmış ki, insanlar artık azınlıkta!

Çizgi romanın geri kalanı da, Sharpe’ın Qelipoth’ları yok etme davasına ayrılıyor.

Philip Xavier’ın korku çizgi romanları çizme konusunda bir diretmesi olduysa, kendisinin haklı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü çizimler siyah-beyaz olmasına rağmen, oldukça anlaşılır, net ve düzgün bir çizgisi var Xavier’ın.

Steven Grant’in ise, suç çizgi romanı yapmaya devam etmesi gerekiyor, çünkü suç çizgi romanları yazmakta ve kurgulamakta ne kadar başarılıysa, Mortal Souls’dan anladığımız kadarıyla melez türler konusunda da bir o kadar başarısız.

Özetle...
[columns size="1/3" last="false"]

Polisiye - Korku Türlerinin Meraklıları İçin

Mortal Souls korku ve polisiye türleri arasında bir melez, ama çoğu noktada zorlama bir eser gibi gözüküyor.

[/columns] [columns size="2/3" last="true"] Sevebilirsiniz...

Eğer korku - suç türlerinin bir araya geldiği kurgular ilginizi çekiyorsa

Eğer zombi hikayelerini seviyor ve farklı yaklaşımlar arıyorsanız

Doğaüstü olguların merkeze konulduğu polisiye hikayelerden hoşlanıyorsanız


Sevmeyebilirsiniz...

Eğer yukarıdaki maddelerden herhangi biri fazla ilginizi çekmiyorsa

  [/columns]
İnceleme sistemimiz hakkında daha fazlası için tıklayın!