Marvel Comics İncelemeleri

Amazing Spider-Man #700

Pek çok çizgi roman okurunun, uzun süredir merakla beklediği Amazing Spider-Man # 700, bu hafta Çarşamba günü piyasaya çıktı, ve böylece çizgi roman endüstrisinin şu anki en uzun süreli yayını konumundaki “The Amazing Spider-Man” dergisi de sona erdi. Marvel’ın, Avenging Spider-Man 15.1 ile birlikte bu hafta çıkarttığı tek çizgi roman olan Amazing Spider-Man # 700, kuşkusuz büyük ses getirecek bir sayı olacak.

Her ne kadar Spider-Man’i, bireysel bir karakter olarak takip etmeyi bırakmış olsam da, bu son sayıya sitede yer vermek istiyorum. Sanırım herkesin (benim gibi, dergiyi takip etmeyi bırakmış olsunlar veya olmasınlar) Spidey’in bu büyük “son”una karşı bir merakı vardır, dolayısıyla sitemizin “Marvel Sayı İncelemeleri” bölümünündeki yüzüncü yazısının, bu dergiye ayrılması makul olacaktır.

Öncelikle, 700. sayıdaki olayların elbette bir dergi içinde olup bitmediğini, ciddi bir arkaplanı olduğunu hatırlatmak gerekiyor – bunun için, bu sayıyı tek başına özetlemek pek fazla bir şey ifade etmeyebilir – gelin, fazla uzatmadan Amazing Spider-Man # 700’deki duruma nasıl geldiğimize bir bakalım.

Bu çizgi romanın asıl kötü karakteri Dr. Octopus, Dan Slott Spider-Man dergilerini yazmaya başladığından beri ciddi sorunlarla yüzleşiyordu. Yıllar süren “villian”lık kariyerinin ardından vücudu ciddi miktarda zarar görmüş olan Doc Ock, artık o bilindik haliyle değil, tamamen yıpranmış, çökmüş, neredeyse insandan çok bir yaratığa benzeyen bir adam olarak karşımıza çıkıyordu. Dan Slott’un yüz sayılık Spider-Man yazarlığı sırasında en çok karşımıza çıkan kötü adam olan Octopus, pek çok farklı hikayede Spider-Man’ı alt etmeye yaklaşsa da, tüm bu çabalarında başarısız oluyor, ve en sonunda “master plan” olarak adlandırdığı son bir çözüm denemesi ile, kendi bilincini Spider-Man’inki ile değiştirmeyi başarıyordu.

Bu “bilinç değiştirme” olayı, şu şekilde işliyordu: İki karakter, birbirlerinin vücutlarına geçmenin yanı sıra, aynı zamanda kendi kimliklerini koruyor, fakat ele geçirdikleri kişinin hafızalarına da sahip oluyorlardı. Yani, Peter Parker görünümlü adam artık Otto Octavius’tu, fakat Otto hala Peter’ın tüm hafızalarına da sahipti.

700. sayı, işte son birkaç sayıdır anlatılmakta olan bu hikayenin son bölümü olarak başlıyor: Peter, Otto’nun ölmekte olan bedeni içine hapsedilmiş durumda, Otto ise Peter’ın vücudunda, sağlıklı bir şekilde, Peter’ın hayatını yaşarken karşımıza çıkıyor. Octopus’un bedeninin, The Raft adlı hapishanede bulunuyor olması da, işleri Peter için zorlaştıran bir başka faktör oluyor – yaşamak için sadece birkaç saatinin kalmış olması ise tamamen ayrı bir konu.

700. sayının temel konusu, Peter’ın son bir çaba göstererek Doc Ock ile vücutlarını geri değiştirmeye çalışması üzerine kuruluyor. Fazla özete dayalı bir çalışma yapmak istemiyorum – oldukça uzun bir hikaye boyunca, Peter Octopus ile bedenini değiştirmek için elinden geleni yapıyor, fakat sonunda başarısız oluyor.

Bunun üzerine, o da kendi “master plan”ini yürürlüğe koyarak, “Madem ben ölüyorum, dünyayı Spider-Man olduğuna inandıran bir Doctor Octopus ile bırakamam, birlikte öleceğiz” şeklinde bir harekete girişiyor, fakat bunda da başarısız oluyor. Bunun ardından, Slott tarafından iyi yazılmış bir ekstra plan daha görüyoruz – Octopus’un bu bilinç değiştirme işlemini gerçekleştirmek için kullandığı “Ock Bot”lardan birini kontrol eden Peter, zihinleri değiştirmek için son bir çaba daha yapıyor, ve bu sefer okuyucu olarak Peter’ın başarılı olduğuna inanacak gibi olsanız bile, Octopus’un planı (bir kez daha) Peter’ınkine göre daha sağlam çıkıyor, ve sonuç olarak Peter Parker, Doctor Octopus’un vücudu içinde ölüyor.

Fakat, ölmeden önce, bir an için aralarında açılan “zihin yoluyla”, kendi bedeni içindeki Doctor Octopus’u yaşadıklarını hatırlamaya ve anlamaya zorluyor – Uncle Ben’in ölümü, yıllarca savaştığı suçlular, her seferinde yeniden ayağa kalkması, etrafındakileri koruma çabası, yaşadığı zorluklar, stresler – ve bütün bunlar karşısında, Doctor Octopus bir an için duruyor ve bu zamana kadar yok etmeye çalıştığı Spider-Man’e ciddi bir saygı duymaya başlayarak, onun yerini alacağını, onun yapmaya çekindiği bazı şeyleri (örneğin, gerektiğinde öldürmek) yapabileceği ve ondan daha zeki olduğu için de, ondan bile daha iyi bir Spider-Man olarak [“Superior”] bu kahramanın adını yaşatacağını söylüyor. Bu sahneyle birlikte, Amazing Spider-Man efsanesi de (en azından yakın gelecek için) sona eriyor ve yerini Superior Spider-Man serisine bırakıyor.

Yorumlar 

Eğer bir mucize olarak, Amazing Spider-Man # 700’ün yarattığı tepkilerin farkında değilseniz, sanırım bu olayları okuduktan sonra yazar Dan Slott’un aldığı reaksiyonu hayal edebilirsiniz: Peter Parker ölüyor, Doctor Octopus onun vücudunu ele geçiriyor. Yeni Spider-Man, Dr. Octopus olacak.

Bütün bunlar, hatta başlı başına, iki karakterin “vücut değiştirme” olayı bile, fan’ların saçma bulacağı, anlam veremeyeceği, şiddetle tepki göstereceği olaylar. Yazar Dan Slott’un ölüm tehditleri alması da, bunu bir nevi kanıtlıyor zaten.

Burada – kendi şahsi fikirlerime geçmeden, sayıyı okurken edindiğim bir izlenimi ufak bir parantez açarak belirtmek istiyorum: Benim anlayabildiğim kadarıyla, yeni Spider-Man tam olarak Doctor Octopus olmayacak. Özellikle Peter’ın kendi anılarını yeniden yaşamaya zorladığı sahneden sonra, Pete’in vücudu içindeki Octavius karakteri, benim görebildiğim kadarıyla ciddi bir değişime uğruyor, ve her ne kadar asıl kimliğinin belli bir kısmını korusa da, bir anlamda – Octopus da en az Peter kadar ölüyor. Ortaya çıkan yeni “Superior Spider-Man” kişiliği, Peter ile Octavius’un ciddi bir birleşiminden oluşuyor, yani tam anlamıyla Peter’ın vücudunun artık Doctor Octopus’un kontrolünde olduğunu söylemek doğru değil.

Dediğim gibi, bu benim sayıyı okurken edindiğim bir izlenim – ne kadar doğru olduğunu önümüzdeki sayılar gösterecek. Ama Otto Octavius gibi bir adamın, kahramanlığa devam etme gibi bir karar vermesi bile sanırım buna kanıt olacak nitelikte.

Fanları delirten konulara gelirsek, elbette elimizdeki her şeyin ciddi miktarda saçmalık içerdiği ortada. Fakat, ben açıkçası bu konuyla ilgili çoğu insanın verdiği kadar sert tepki vermenin de eşit ölçüde saçma olduğuna inanıyorum.

Birincisi, yeni bir Spider-Man filminin de ufukta olması nedeniyle, buradaki gelişmelerin uzun süreli olmayacağı aşikar. Muhtemelen, çok da uzun sürmeyecek bir dönemin ardından, Peter Parker bir şekilde geri dönecektir.

İkincisi, pek çok yerde yazar Dan Slott’un Spider-Man’ı “bitiren” adam olarak anıldığını görüyorum. Açıkçası, buna çok katıldığımı söyleyemeyeceğim. Spider-Man karakteri, bireysel olarak One More Day ve Brand New Day hikayeleri ile zaten bitirilebileceği kadar bitirilmişti. Bundan sonra Dan Slott’un yazdığı hikayeler, zaten başlı başına anlamsız olaylardı – bu nedenle, pek çok fanın Spider-Man ile hala aralarında duygusal bir bağ kalabilmiş olması beni şaşırtıyor. Yine de, tepki veren okurların bakış açısından bakarak, sanırım “kalan” duygusal bağın da yok edildiğini söylemek mümkün.

Sayıyıla ilgili, hikayeyle ilgili, olayların geleceği ile ilgili söylenebilecek çok şey, kızılabilecek çok nokta var. Ama ben zaten bilinçli ve saçma sapan bir şekilde, yıllar önce bitirilmiş bir karakter için bu kadar öfkelenmeye gerek olmadığını düşünüyorum.

Yiğidi öldürelim, hakkını yemeyelim; bu sayıyla ilgili beğendiğim noktalar da oldu. Eğer çizgi roman dünyasını yakından takip ediyorsanız, muhtemelen bu sayının çıkış tarihinden önemli bir süre önce internete düşmüş olduğundan haberdarsınızdır. Ben, bu sayıyı daha önce okumamıştım, fakat belli sitelerde sonunu okumuştum – o yüzden sayının sonunda ne olacağını biliyordum.

Buna rağmen, Dan Slott, en azından 700. sayıdaki hikayeyi iyi yazmış. Son ana kadar, hatta son anda bile, bir şekilde Peter’ın başarılı olacağına, serinin sonunun yazılanlardaki gibi olamayacağına inanıyorsunuz. Sonunu bildiğiniz bir dergide bunu yapabilmek, sanırım Slott için bir başarı sayılabilir.

Bundan sonrasını ve Spider-Man karakterinin kaderinin ne olacağını öğrenmek için, artık yeni çıkacak Superior Spider-Man dergisini beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.