Marvel Comics İncelemeleri

Carnage USA # 5

carnageusa5-1Sitemizin “sayı incelemeleri” bölümü her geçen gün genişlemeye devam ederken, Avengers X-Sanction’dan sonra ikinci bir mini – serinin daha sonuna ulaşıyoruz. Carnage’ın bir kasabaya gelerek burayı kontrol altına aldığı ve etrafa vahşet saçtığı bu macera, beşinci sayısıyla sona eriyor.

Geçtiğimiz sayıda, Carnage’ın simbiyotu tarafından kontrol altına alınan Avengers üyelerinin bundan kurtulduğunu, ve ordu için çalışan simbiyotlu özel askerlerden Scorn’un çabaları sayesinde Cletus Kasady’nin simbiyotu Carnage’dan ayrıldığını görmüştük.

Fakat, bu durum sadece Carnage’ı değil, aynı zamanda simbiyotu olmadığında bacakları da olmayan Venom’u da etkilemişti.

Serimizin son sayısı da, geçen sayının bıraktığı bu noktadan, Carnage – Venom simbiyotları olmadan birbirlerine karşı gelen Flash Thompson ve Kasady karşılaşmasından başlıyor. Yazar Zob Wells, aslında bu durumu oldukça güzel bir şekilde ortaya koymuş: simbiyotları varken aşağı yukarı eşit güçlerde olan bu iki karekterden biri, simbiyotsuz haliyle bacakları olmayan bir adam, diğeri ise sosyopat bir katil.

Bu durumda, Kasady’nin Thompson’u öldürmesini beklesek de, başta durumu bize iyi aktaran yazarımız, sonrası için durumu eşitlemeyi daha makul görüyor: Thompson’u öldürmek için üzerine yürürken, Cletus Kasady’nin – Sentry’nin kendisini uzayda “Haşırt” şeklinde ikiye bölmesinden sonra kullanmaya başladığı – mekanik bacakları da parçalanıyor. Böylece iki karakterimiz de, belden aşağı vurmanın mümkün olmadığı bir durumda karşı karşıya kalıyorlar.

Üstelik, iki sakat adamın birbiriyle kavga etmesi yeteri kadar rahatsız edici bir durum değilmiş gibi, Kasady’nin enteresan karakter özellikleri de sahneye ekstra vahşet eklemeyi başarıyor. Beşinci sayımızın en önemli kısmı da, Kasady ve Thompson’un bu savaşı üzerine kurulu.

Diğer yanda, Avengers ve Spider-Man’ın bulunduğu kasabada ise, simbiyotların nereye gittiği anlaşılmaya çalışıyor. Kısa sürede, yakında bir hayvanat bahçesi olduğunu, ve simbiyotların buradaki hayvanlarla birleştiğini anlıyoruz. Bu sefer de bir goril ve bir aslan olarak karşımıza çıkan simbiyotlar, ordunun kontrolü ele alıp hatrı sayılır bir hava desteği vermesi sayesinde, bombalanarak etkisiz hale getiriliyorlar.

Carnage simbiyotu ele geçirilirken, Venom simbiyotunun orada olmaması da bir sonraki sayfada açıklanıyor. Kasady’ tarafından pataklanmakta olan Thompson’un simbiyotu, kontrol etmekte olduğu hayvanla birlikte olay yerine gelerek yine Thompson ile birleşiyor. Flash’in “Sanırım benim simbiyotum beni seviyor,” açıklamasıyla da, Kasady kesin ve net bir şekilde yenilmiş oluyor.

Serinin sonunda ise, Venom’un Kasady’i öldürmeden Avengers’a teslim ettiğini görüyoruz. Özellikle bu savaş boyunca üç çocuğundan birini kaybetmiş olan Eric, tüfeğiyle Kasady’yi vurmaya çalışsa da, Spider-Man onu ikna ederek durdurmayı başarıyor. Beşinci sayımızın son sayfalalarında,  Kasady’nin yenildiğini, tutuklandığını ve sonuç olarak iyilerin kazandığını görüyoruz – fakat kasabanın halini ve hayatlarını kaybeden masum insanları düşününce, Avengers takımı aslında ortada kazanılan pek de bir şey olmadığı konusunda fikir birliğine varıyor.

Yorumlar

Beşinci sayı için konuşmak gerekirse, aslında beklenilenlerin verildiği güzel bir son sayı olduğunu söylemek mümkün. Kasady’nin Flash Thompson’la savaşı sırasında bacaklarının yok olması biraz aceleyle yazılmış bir an olsa da, son sayıda gösterilebilecek başka da bir kötü yan yok gibi. Tabi simbiyotların bir aslanı ve bir gorili kontrol altına alması da saçma bir hareket olarak görülebilir; ama bana kalırsa – özellikle de Flash Thomspon’un simbiyotunu geri alışını açıkladığı için – eğlenceli bir detay. Flash Thompson’un Spider-Man hayranlığı nedeniyle Kasady’yi öldürmemiş olması da yazar Zob Wells tarafından güzel bir şekilde anlatılmış.

Serinin geneline gelince, eğer bütün incelemelerimizi okuduysanız ve alıp okumaya karar verirseniz, hepsini bir arada okuyun ve doğrudan cildini alın derim. Çünkü temel olarak serinin her ay sayı çıkmasını beklenerek okunacak pek bir özelliği yok. Bazı bölümlerin “en heyecanlı yerde keserek” bitirmesi dışında, sayı sayı gitmenin anlamsız olduğu bir seri Carnage USA.

Serinin sonunu beğendiğimi de söyleyebilirim. Çizgi romanda çizimin ve hikayenin bir ahenk içinde olması gerekiyor, yani Clayton Crain’in karanlık çizimleri sonrasında, Avengers takımı ve kasaba halkı kasabanın pub’unda zaferi kutlayarak bitirseler (ki tam da böyle bir Amerika kurgusu var seride, birlikte çalışan kahramanların ve yerel halkın ortak bir partiyle her şeyi kutlaması için ideal bir seri), bu Crain’in çizimlerine ve serinin genel atmosferine pek uymayan bir son olurdu. O yüzden, mutlu sona rağmen aslında hiç de mutlu olmayan bir sonla, yani küçük bir kızın hayatını kaybettiğini yüzümüze vuran bir sonla bitmesi, seriye fazladan karakter katmış.

Kıscası, güzel bir seri oldu Carnage USA. Muhteşem değil, olağanüstü değil, ama harika çizimlere sahip, ve özellikle simbiyotların bir hayranıysanız, mutlaka almanız ve okumanız gereken bir eser.