Marvel Comics İncelemeleri

Original Sin # 0

originalsin01Marvel’ın bu yazı da boş geçmemek için hazırladığı büyük event, Original Sin, Ay’da yaşayan ve evrende olup biten her olayı gözlemleyen Uatu the Watcher’ın cinayetini konu alan bir seri olacak.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Original Sin # 0 sayısı da, bu hikayeye bir giriş niteliği taşıyan, Uatu’nun evrendeki görevi ve fonksiyonu okuyucuya tanıtan, “prolog” niteliğinde bir çizgi roman.

Aslında hikayemiz, Uatu’nun esrarengiz bir şekilde öldürülmesi ve ona her şeyi izleme gücünü veren gözlerinin çalınmasıyla başlıyor. Fakat bu sayıda, bunun öncesine gidiyor, ve Watcher ile daha önceki maceralarında karşılaşan Nova’nın, cinayet gerçekleşmeden önce Uatu’yu ziyaret etmesini takip ediyoruz.

 

Nova, ufak çaplı bir meseleyle ilgilenirken, kahramanlık yaptığı süre içerisinde başına gelen en tuhaf olayın Uatu ile tanışması olduğunu düşünüyor. Ay’da yaşayan ve hiç konuşmayan bu garip kel adamın, neden olup biten her şeyin kaydını tuttuğunu merak eden Nova, kafasındaki bu soruları olay yerine gelen Iron Man ve Captain America’ya yöneltiyor.

Nova Iron Man’den aldığı cevabı – ki Iron Man, Uatu’nun ‘’The Watcher’’lık görevinden bahsediyor – bildiğini fakat bu görevi ne amaçla yaptığını anlayamadığını tekrarladığında, Captain America’nın verdiği cevap serinin esrarengiz doğasını özetliyor:  “Biliyor musun? Daha önce kimsenin bunu merak ettiğini sanmıyorum…’’

İçindeki merakı gideremeyen Nova, soluğu ‘’Ay’daki kel adamın’’ yanında alıyor, ve burada, Uatu’nun evinin paralel evrenleri / zamanları birarada görebildiği bir çeşit makine olduğunu, hatta evrenin en tehlikeli kozmik silahlarının bulunduğu bir cephaneyi de içinde barındırdığını keşfediyor.

Uatu’yu takip eden Nova, bir görüntüde, Watcher’ların neden ırkların evrimine yardım etmeyi kestiğini ve aslında Uatu’nun kendisiyle aynı şeyi arzuladığını görüyor: Çünkü Uatu’nun gözlemlediği her paralel evren ve zaman parçasında değişmeyen tek şey Uatu’nun babası. Uatu’ya bu konudaki benzerliklerinden bahseden ve kendi babasının hayatta olup olmadığını soran Nova, yıllardır konuşmayan karakterimizi konuşturuyor ve babasının hayatta olduğunu öğreniyor. Uatu’nun babasının nasıl önem kazandığına da, birazdan değineceğiz.

Original Sin # 0, genel olarak event mantığı güdülen çizgi roman serilerinde genellikle karşımıza çıkan tipik bir prolog örneği. Nova’nın kozmik bir karakter oluşu ve Uatu ile olan ilişkisinin kullanılmasının okuyucuda şaşkınlık veya herhangi bir sürpriz etkisi yaratttığı söylenemez – tam aksine her şeyin olması gerektiği gibi geliştiğini görebiliyoruz. Zaten sayı da, Uatu’nun cinayetine bağlanacak olaylar silsilesine bir giriş yapmaktan çok, karakterleri tanıtan bir eser olarak kurgulanmış.

Yine de, sayıya haksızlık etmeyelim, zira pek çok pozitif özelliği de var. Özellikle, Marvel’ın eski sayılarına göndermeler oldukça güzel serpiştirilmiş. Bunlardan ilki, aşağıda belki de en önemli panellerini görebileceğiniz 1964 tarihli ‘’Tales of Suspense’’ çizgi romanında anlatılan hikaye.

originalsin01

Tabi asıl şaşırtıcı olay, Watcher’ların gelişmemiş ırklara armağan ettikleri ‘’nükleer teknolojinin’’ onlar tarafından yanlış kullanıldığını görmeleriyle, bir daha olaylara müdahale etmemeye karar vermelerinin ardındaki kişinin Uatu’nun babası çıkması.

Bir diğer sürpriz ise, Ultimate Nullifier. Uatu’nun Marvel evreninde müdahale ettiği olayların başında gelen (ki evet, bu biraz önce bahsettiğim ”Watcher” mantığına ters bir durum – Uatu’yu Marvel için bu kadar önemli bir karakter haline getiren şey aslında gerektiği zaman olaylara müdahale etmekten çekinmemesi) Galactus hikâyesi de, bu sayıda anılan nostaljik hikayelerden bir başkası.

Galactus’un ilk Dünya ziyaretinde ona karşı kullanılabilecek tek silah olan Ultimate Nullifier’ı Human Torch’a veren ve Fantastic Four’un dünyayı kurtarmasını sağlayan Uatu’nun evinde bu silahın görülmesi, bu sınırsız güçlü objenin serinin ilerleyen sayılarında tekrar karşımıza çıkıp çıkmayacağını da merak ettiriyor.

imageSayının negatif özellikleri ise, tahmin edebileceğiniz gibi bir prequel oluşu ve yer yer fazla ilgi çekici olmayan meselelerin de okuyucuya aktarılması. Nova karakterinin nasıl Nova olduğunun bile anlatıldığı bir giriş bölümü bile var, ve bana kalırsa Marvel’ı biraz olsun takip eden okurlar için fazlasıyla gereksiz bir bölüm.

Sekiz sayı ve birden fazla tie-in ile tamamlanması planlanan Original Sin gelecek vadetmekle birlikte klasikleşmiş bir 0. sayıyla başlıyor – bu noktada tek yapabileceğimiz, serinin asıl sayılarının biraz daha tatmin edici olmasını beklemek.