Sayı, bir önceki gibi Graves’in JL’e saldırmadan önce ne yaptığından ufak ufak bahsederken, aynı zamanda üyelerin aralarındaki ilişkileri şekillendirmeye devam ediyor.
Johns, Batman ile Superman’in dostluğunu yeniden tanımlarken, Jordan ve Allen arasındakinden daha farklı ve daha derin bir ilişki olduğunu bir çok kez altını çizerek vurguluyor. Cyborg’un, her şeyden olmasa da, olan biten bir çok şeyden haberdar olması ve bunu diğer üyelerle çoğu zaman paylaşmaması Jordan’ı biraz da olsa sinirlendirirken ilk sayıdan beri arka planda kalan Auqaman ve Wonder Woman’ın yine takım üzerinde etkisiz kaldığını görüyoruz. Fakat yine de sayı neredeyse tamamen Graves üzerine kurulu.
Justice League kitabının ve bir çok gizemli tarihsel olayların yazarı Graves’in karısını ve çocuklarını, büyük ihtimalle dolaylı olarak, JL yüzünden kaybettiğini ve onların intikamını almak için çok iyi bildiği gizemli olaylardan birinin yolunu tutarak güçlerini kazandığını öğreniyoruz. Ölümcül hastalığı da büyük ihtimalle ailesini kaybettiği zaman başına gelen bir olay nedeniyle oldu ki bu olay da büyük ihtimalle Darkseid’ın dünyaya saldırdığı zamandan biraz daha sonra, JL’in ilk yılında olan bir olay. Bunun ne olduğunu halen bilmiyoruz.
Sayıda hoşuma giden ilginç bir durum da Trevor’ın olayı. Meğersem Trevor’ın Watchtower kodlarını vermesinin tek nedeni, zaten ondan bu kodları biri almaya çalışırsa JL durumun farkında olsun diyeymiş. Yani, Watchtower’a adımını hiç atmamış Trevor’ın zaten elinde kodların olmaması gerek ama kumpasçıya kumpas kurmak için böyle bir yol bulmuş Cyborg. Tabii Trevor’a yanık Diana karşısında Graves’i görünce üstüne çullanıyor. Aşk zor şey, boyunun ölçüsünü hepsi gibi o da alıyor. Sayı sona ererken Graves’in beş dakikada tüm takımı yere serdiğini görüyoruz.
