DC Comics İncelemeleri

Before Watchmen: The Comedian

Rorschach ile birlikte, The Comedian muhtemelen Watchmen’in en çok tanınan, en meşhur karakterlerinden birisi. Aynı zamanda, sosyopat ruh hali, insafsız ve toleranssız duruşu, ve her şeyin bir şaka olduğunu kabullenerek takındığı sert nihilist tavrı, bana sorarsanız, onu üzerine hikaye yazılması çok da zor olmayan bir karakter haline getiriyor.

Bütün bunları düşündüğünüzde, ve üstelik serinin son dönemlerin başarılı yazarlarından biri olan Brian Azzarello (100 Bullets, Joker) tarafından yazıldığını da hesaba kattığınızda, Before Watchmen: The Comedian serisinin ortalamanın üstünde bir çizgi roman olmasını bekleyebilirsiniz.

Sizi temin ediyorum ki öyle bir çizgi roman değil.

Seri Hakkında


Yazar: Brian Azzarello
Çizer: J.G Jones
Kaç Sayı: Altı

Watchmen’de Neydi? – The Comedian, Watchmen’in ilk sahnelerinde camdan atılarak öldürülen ve daha sonra karakteri çeşitli flashback’ler ile okuyucuya aktarılan, devlet sponsorluğunda çalışan bir süper kahramandı.

Before Watchmen: The Comedian’ı okurken aklınızda bulunması gereken bir şey var – Alan Moore ve Dave Gibbons’ın yazdığı Watchmen serisi, kesinlikle lineer ilerleyen bir olay örgüsüne sahip değil. Evet,Edward Blake, Watchmen’in hemen başında öldürülüyor, fakat yazarların geçmişteki sahnelerle okuyucuya gösterdikleri nedeniyle, kitabın sonunda en iyi tanıdığımız karakterlerden biri haline geliyor.

Bu yüzden, Moore ve Gibbons’un Comedian’ın karakter gelişimi için gerekli olan her bilgiyi, Watchmen’de zaten verdiklerini söylemek mümkün – bu da, Comedian için bir prolog yazma işini, bir yazar için aslında gözüktüğünden daha zor hale getiriyor, hatta bir anlamda, yazarın yeteneklerini, Moore’un kendi hikayesi içinde, Moore ile karşı karşıya getiriyor.

Bu, pek fazla çizgi roman yazarının altından kalkabileceği bir meydan okuma değil.

Ben, Brian Azzarello’nun iyi bir çizgi roman yazarı olduğunu düşünüyorum – ama bu serinin bize gösterdiği şu ki, Alan Moore’un kurgusu içinde, Alan Moore’un zaten yazdığı şeylere ekleme yapabilecek kadar iyi değil.

Before Watchmen: The Comedian, Edward Blake ve John F. Kennedy arasındaki saçma sapan dostluk sahneleriyle başlıyor. Kennedy’nin süikasti Blake’i yıkıyor, hatta tam o sırada bir uyuşturucu kaçakçılığı operasyonu sürdürmekte olan kötü karakter Moloch ile birlikte başkanın yasını tutuyorlar. Comedian’ın ABD’nin “süper” başkanıyla el ense havasındaki ilişkisi, daha sonra kardeşi Robert Kennedy ile de devam ediyor.

Bu sırada, tabi ki, Comedian Vietnam’a gönderiliyor ve serinin aradaki sayıları Vietnam’da geçiyor. Burada lüzumsuz ve anlamsız alt-plot’lar, ne kadar kötü yazıldığına inanamadığım, diyalogların ve anlatının tamamen kopuk olduğu, başarısız ve gereksiz bir edebiyat çabası var.

Sonuç olarak Comedian’ın bir kasabadaki tüm kadınları ve çocukları katletmesi dışında pek kayda değer bir şey görmeden Vietnam sahneleri de sona eriyor ve görevden alınan “süper kahraman”ımızın serisi, ABD’ye geri dönmesiyle – daha spesifik olmak gerekirse, ağabeyinden sonra, Robert Kennedy’nin de süikaste uğramasıyla sona eriyor.

Before Watchmen: The Comedian ile ilgili yabancı sitelerde fazla bir yorum, inceleme vs. okumadım, ama eminim ki içinde Kennedy’nin gözükmesi ve Vietnam Savaşı’nın bulunması nedeniyle, bu kitabı çok entelektüel, çok tarih / politika dolu sanan çizgi roman “yazarları” olacaktır.

Bunlara çok takılmayın. The Comedian, baştan sonra abartılı bir saçmalık tufanı içinde devam eden, ve herhangi bir noktasında umut vermeyen, tek kelimeyle kötü bir çizgi roman.