Birbirine paralel ilerleyen Batman ve Nightwing’in yedinci sayılarından sonra bu iki sayı gelecek ay tüm Batman serilerini kapsayacak olan Night of Owls hikayesinin “prelude” kısımlarını oluşturuyorlar. Gotham’da geçen ve yaklaşık yüz yıl öncesini anlatan All-Star Western’den Red Hood and The Outlaws’a kadar tüm Batman ile uzaktan da olsa alakalı serilerin dokuzuncu sayılarında hikaye anlatılacak.
Batman’de Bruce Wayne, The Court of Owls’daki kapışmasından sonra malikanesinde dinlenir ve bir sonraki adımı için planlar yaparken, bir anda yedinci sayıda diriltiğini gördüğümüz Court’un ajanlarından bir tomarı malikaneye saldırır ve geçen hikayede sadece bir tanesinin elinden zor kurtulan Wayne, bu sefer yaklaşık on tanesini alt etmek için estra zırhlı (şekil olarak olmasa da mantık olarak bana Return of The Dark Knight’ı hatırlatan) bir kostümle karşılarıan çıkar. O sırada Gotham’daki tüm Batman ailesini uyarmak Alfred’e düşer. Görünen o ki, ajanlar sadece Wayne’e değil Gotham’ın önemli mevkilerindeki herkese o gece saldırmaktadır. Alfred de Robin’dir, Batgirl’dür tüm ekibi Gotham’a salar.
Nightwing’in sayısı da Batman’in bittiği bu noktada başlar. O sırada kendisine katil olarak iftira atılmasına engel olmak için Gotham polisinin kanıtlarını inceleyen Grayson, Alfred’in uyarısı üzerine tehdit altındaki insanlardan en yakındakinin yardımına koşar. Flashback’lerle ilerleyen sayıda, bir önceki sayıda Grayson’ın büyük büyük babası olduğunu öğrendiğimiz ajanlardan birinin Gotham’daki çocukluğu ve sirke zamanında nasıl katıldığı anlatılmaktadır. Sayıda bir bakıma Higgins, ajanlardan birinin geçmişine inmeye çalışıp en azından ajanlardan birine bir karakter kazandırmaya çalışmış.
Batman serilerini derinden etkileyecek bir hikaye ile karşı karşıya olacağız gelecek ay. Batman’in ilk sayısından başlayıp şu noktaya gelen olaylar o kadar önemli ki hikaye, Synder’in daha New 52 başlamadan önce Detective Comics’te ve Gates of Gotham’da üzerine düştüğü ve yarattığı Gotham’ın geçmişinin bügunüyle yüzleştiği zirve noktalarından biri olacak. Ayrıca daha önce kimsenin Gotham’ın şehir olarak geçmişiyle bu kadar uğraşmamış olması Synder’a kadar rahatlık ve manevra alanı veriyor ki, yazar önümüzdeki hikayelerde Gotham mitini yaratmaya devam edecektir.