Marvel Comics İncelemeleri

Avengers X-Sanction # 1

avengers_x-sanction_vol_1_1Marvel’ın uzun süredir heyecanla beklenen X-Sanction hikayesi ,14 Aralık’ta çıkan birinci sayı ile başladı. Serinin odak noktası, mutantların mesihi Hope Summers’ı günümüze getirdikten sonra, onu korumak için hayatını feda eden Cable’ın geri dönmesi, ve henüz tam olarak bilmediğimiz bir sebeple, yavaş yavaş Avengers üyelerini avlamaya başlaması.

Serinin birinci sayısının ilk sayfaları, sıradan bir Avengers görevi ile başlıyor. Fakat, bu sırada Avengers ile birlikte çalışmakta olan Falcon, esrarengiz bir şekilde ortadan kayboluyor. En yakın dostlarından biri olan Falcon’u kurtarmak için onun izini takip eden Captain America ise, bütün izlerin sonunda, Falcon’u kendisini ele geçirmek için bir yem olarak kullanmış Cable’ı buluyor.

 Cable and Deadpool serisinin yirmi beşinci sayısını ve daha sonra Civil War’ın ilk birkaç sayısını okuyanlar, aslında bu iki karakterin birbirlerine ne kadar saygı duyduklarını hatırlayacaktır. Bu durum X-Sanction’da da değişmiyor. Birbirlerine kalkan fırlatır ve kurşun yağdırırken ( ki kurşunu yağdıran ve kalkanı fırlatan kişiler beklediğiniz kişiler olmayabilir) , bu iki askerin birbirleriyle olan geçmişlerini unutmadıklarını hissediyorsunuz. Bana kalırsa, serinin ilk sayısının en başarılı özelliği de bu.

Sonuç olarak, tıpkı Cable and Deadpool’da olduğu gibi, Cable ve Captain America arasındaki mücadelenin galibi yine Cable oluyor. Zaman yolcusu askerimizin asıl planı ise şu: Nasıl Falcon’u ele geçirerek Captain America’yı kendi üstüne çektiyse, şimdi de Cap’i tutsak ederek diğer Avenger üyelerini de kendine çekmek.

İlk sayının bir başka güzel yanı, Cable’ın geçmişinden (ya da, daha doğrusu, geleceğinden) bazı unsurların da yavaş yavaş yeniden ortaya çıkması. Cable’ın yetiştirildiği dönemdeki akıl hocası Blaquesmith, bu seride Cable’ı Avengers’ı yok etmeye yönelten kişi olarak yeniden ortaya çıkıyor. Bir şekilde uzak, yok olmuş bir gelecekte buluşan Cable ve Blaquesmith, bu zaman diliminin neden bu halde olduğu konusunda tartışıyorlar. Blaquesmith’e göre bu durumun sebebi, Hope Summers’ın Avengers nedeniyle ölmüş olması. Yani Cable, kızının gelecekteki ölümünü engellemek için Avengers ile savaşıyor.

Blaquesmith ile olan buluşma, bizi Cable’ın ölümden nasıl döndüğünü anlamaya götürüyor. Tıpkı Fantastic Four 600’de Human Torch’a yaptıkları gibi, Cable için de “O zaten ölmemişti ki.” yöntemini kullanıyor Marvel. Anlayabildiğimiz kadarıyla, Cable’ın öldüğünü zannettiğimiz sırada, bir şekilde zamanda sıçramayı başarıyor ve geleceğe gidiyor. İşte Blaquesmith ile de bu gelecekte buluşuyor, ve planını burada yapıyor.

Serideki asıl sorun ise şu: Cable’ın vücudundaki tekno-organik virüs, onu hızla öldürüyor. Bir başka deyişle, Cable’ın tüm Avengers üyelerinden kurtulmak için, yalnızca 24 saati var.

Gelelim serinin kötü yanlarına. Cable ile ilgili neredeyse her seride olduğu gibi, bu seride de Cable’ın geçmişinde yaşadığı olaylar tamamen yaşanmamış sayılıyor. Cable and Deadpool’un, Cable’ı içeren son bölümlerinde, Cable, vücudundaki tekno organik virüsten kurtulmuş (daha doğrusu onu tamamen kontrol edilebilir hale getirmiş) ve yok olan telekinetik güçlerini Black Box’un teknolojik sistemi yardımıyla geri kazanmayı başarmıştı.

Daha sonra, tam anlamıyla bir facia olan 25 sayılık Cable serisinde telekinezi olayı tamamen ve hiçbir açıklama yapılmadan iptal edilmişti. Görünüşe göre, şimdi de tekno organik virüs hiçbir açıklama yapılmadan geri getirilmiş.

Kısaca özetlemek gerekirse, eğlenceli ve aksiyon dolu bir seri olacak gibi gözüküyor. Tabi Avengers vs. X-Men hikayesinin de yavaş yavaş ortaya çıkması nedeniyle, X-Santcion’u başlı başına bir “event” olarak değil, bir prolog olarak düşünmemiz gerekiyor artık.