Avengers vs. X-Men serisinin, ana hikayesine dahil olmayan, fakat bir şekilde hikayenin gelişimine katkıda bulunan “tie-in” sayıları da artık yavaş yavaş çıkmaya başlıyor. Avengers dergisinin “AvX” kapsamındaki ilk sayısı ise, Avengers #25.
Her ne kadar Avengers # 25 tepesinde devasa bir “AvX” logosuyla karşımıza çıksa da, aslında hikaye AvX’den farklı konuları ele alıyor. Sayının temel hikayesi, daha önceki sayılarda temelleri atılan bir olayı sonuçlandırırken, asıl ilgi çekici noktası ise Protector’un büyük bir sırrının ortaya çıkması oluyor.
Çizgi romanımız aslında beklediğimiz bir sahneyle, Avengers’ın Utopia’da X-Men’le savaşmakta olduğu bir sahneyle başlıyor. Fakat, daha sonra bu sayının asıl savaştan önce geçtiğini, gördüğümüzün ise sadece Captain America’nın kullandığı bir antrenman simulasyonu olduğunu görüyoruz. Takım üyeleri Captain America’nın çok stres altında olduğunu düşünerek endişelenmeye başlarken, Cap’in sıkıntılarını biraz geçiren olay, Thor’un en sonunda Avengers takımına temelli bir şekilde dönmesi oluyor.
Bu arada, yukarıda da görebileceğiniz sahnede, Tony Stark Cap’in görevini bir süre önce kendisinin de yaptığını, ve bu işin çok stresli bir iş olabileceğini anladığını söylüyor. Buradaki sorun ise şu; Tony Stark Siege’in başında komadan çıkarken, Civil War ve sonrasında yaşanan bütün olayları unutuyordu. Tony’nin daha önce bu dönemde yaşanan olayları bildiğini görmüştük – fakat bunlar hep başkalarından dinlemekle, olayları okumak / izlemekle açıklanabiliyordu. Tony’nin hafızasını kaybettiği bir dönemde yaptığı bir işin nasıl hissettirdiğini hatırlaması ise, sanırım çok da mantıklı değil.
Bu ufak parantezden sonra devam edelim. Geri dönen Thor ve Captain America’nın konuşmaları fazla uzun sürmüyor, çünkü bu konuşma takımın Kree üyesi Protector tarafından yarıda kesiliyor. Hatırlayacaksınız Norman Osborn’lu hikayenin önemli bir öğesi, tüm süper kahramanların DNA’larını ele geçirmiş olan bir S.H.I.E.L.D ajanının, bu bilgilerle birlikte Osborn’a katılması, ve Osborn yakalandıktan sonra bile bu DNA’ların A.I.M isimli suç organizasyonda kalmasıydı.
Protector, Kree teknolojilerini kullanarak A.I.M’in yerini tespit ettiğini belirtiyor. Bu bilgiyi alır almaz takım halinde A.I.M’e baskı düzenleyen Avengers, organizasyonu etkisiz hale getirmeyi ve üyelerini tutuklamayı başarıyor. A.I.M lideri Dr. Rappaccini’nin tutuklandıktan sonra savurduğu tehditler bu hikayenin henüz bitmediğini işaret eden unsurlar olarak kabul edilebilecek olsa bile, Avengers takımı bunları pek ciddiye almıyor.
Sadece bana mı öyle geliyor bilmiyorum, ama Iron Man git gide çizgi romanlardan filme değil, filmlerden çizgi romana aktarılan bir karaktere benzemeye başlıyor sanki.
Peki, hikayenin Avengers vs. X-Men ile ne ilgisi var? Açık konuşmak gerekirse, pek de bir ilgisi yok. Fakat, son sahnede, günün kahramanı Protector’un, Avengers takımından gizlice bir odaya girişini, ve Kree ırkının lideri Supreme Intelligence ile konuştuğunu görüyoruz.
Supreme Intelligence, Protector’a AvX hikayesinin temel unsuru olan Phoenix Force’un Dünya’ya doğru geldiğini söylüyor – Protector’un görevini de, ne pahasına olursa olsun, Phoenix Force’u durdurmak ve bir şekilde kontrol altına almak olarak belirtiyor. Kendi göreviyle bağdaştığı sürece Dünyalı’lara yardımcı olabilirmiş, fakat asıl görevi ile arasına da kimsenin girmemesi koşuluyla!
Yorumlar
Yine “filler” olarak tanımlayabileceğimiz bir sayı olmasına rağmen, Avengers #25’in benim hoşuma giden iki özelliği vardı. Daha önce Jessica Jones’un takımdan ayrılması, android Ant-Man’in Secret Avengers’a sızması gibi yan hikayelerin, AvX’in zaten karışık olan hikayesini daha da karışık hale getirebilecek unsurlar olduğunu söylemiştim.
Bu sayıda, belki AvX hikayesine çok yoğunlaşma gibi bir durum yok; ama en azından, A.I.M hikayesi aradan çıkıyor. Bu bana kalırsa –kısa vadede- mantıklı bir tercih olmuş.
Tabi ikinci önemli nokta da, Avengers vs. X-Men’in yavaş yavaş sadece iki takımın birbirine girmesinden ibaret olmadığını gösteren unsurların ortaya çıkması. Protector’un Kree ırkı içişn çalışıyor olması, Kree’lerin bu hikayeye dahil olması, hikayeyi biraz daha enteresan hale getiren unsurlardan bir tanesi. Yakında sitemize eklenecek olan Wolverine and the X-Men # 9’un da benzer bir öğe içerdiğini düşünürsek, AvX’in kozmik boyutlara ulaşması an meselesi gibi gözüküyor.