Marvel Comics İncelemeleri

Incredible Hulk #1

Fear Itself’in belki de en beklenmedik sonuçlarından biri, yedinci sayının sonunda, seri boyunca daha çok kötü adam rolünde gördüğümüz Hulk’un Bruce Banner’dan ayrılması oldu.

Tabi ki Banner ve Hulk’un iki ayrı birey olarak birbirlerinden ayrılmaları daha önceden yapılmamış bir olay değil, fakat bu seferki durum biraz daha enteresan bir şekilde başladı: Bu sefer ayrılmak, yalnız ve özgür olmak isteyen “Hulk” illetinden kurtulmak isteyen Banner değil, Yeşil Dev’in kendisiydi.

 

 

Hulk’un ilk sayısını, hem bu enteresan olayın nasıl sonuçlandığını görmek, hem de yine Fear Itself’in sonunda gördüğümüz Defenders bağlantısına dair bir şeyler bulabilmek için hevesle aldım.

Öncelikle, ikinci beklentimin tamamen karşılıksız çıktığını söylemekle başlayayım. Ne yazık ki ilk sayıda Defenders’la iligli hiçbir şeyden bahsedilmiyor.  Ama, asıl konuyla, yani Hulk’un kendisiyle ilgili enteresan gelişmeler var.

Derginin hemen başında, Hulk’u sakal bırakmış ve herkesten uzağa, Moloid’ler olduğunu tahmin ettiğim bir ırkın yanına yerleşmiş olarak buluyoruz. Hulk burada kral muamelesi görüyor ve kafasını dinliyor. Jason Aaron’un çizdiği Hulk portresinin enteresan bir yanı var: Hulk Banner’dan tamamen ayrılmış olmasına rağmen sakin, rahat gözüküyor. Hatta, insanların kendisini bulmaya geleceğini, asla yalnız bırakılmayacağını da gayet mantıklı çıkarımlarla düşünebiliyor.

Bu da demek oluyor ki, Aaron’un Hulk serüvenlerinin ilk bölümünde, Banner’dan ayrılmış olmasına rağmen mantıklı düşünebilen, “Hulk Smash!” modundan tamamen çıkmış bir Hulk göreceğiz.

Öte yanda ise, serinin geleceği için ümit veren Bruce Banner durumu var. Normalde Hulk’tan kurtulmaya çalışan, onsuz bir yaşam düşleyen ve bu karakter özelliğiyle tanınan Dr. Banner, bu sefer Hulk’u kendisine getirmesi için çeşitli yaratıklarla işbirliği yapıyor. Uzamış sakalı, dağılmış saçları ve aşırı tepkileriyle, gördüğümüz kadarıyla “Hulk Smash!” modunda olan taraf, Banner tarafı.

Dürüst konuşayım, biraz kafa karıştırıcı bir başlangıç olmuş. Özellikle de Greg Pak’ın Hulk ile geçirdiği yılların sonunda, birinci sayıdan reboot edilen bir Hulk serisinin, ilk sayısının biraz daha işleri ağırdan alan, yeni okuyuculara karşı daha sıcak bir eser olmasını beklerdim. Fakat Jason Aaron hikayesine doğrudan giriş yapmış. Hulk – Bruce Banner arasındaki rol değişimi, serinin geri kalanında cevaplanmak üzere pek çok ucu açık soru bırakmış. Hulk Bruce Banner’dan neden ayrılmak istedi? Hulk nasıl oldu da kendi başına böyle akıllı düşünebilen, sakin kalmaya çalışan bir yaratık haline geldi? Bruce Banner hayatı boyunca kurtulmaya çalıştığı Hulk’u neden geri istiyor? Banner’ın “mad scientist” havaları neye işaret ediyor?

Merak uyandıran, enteresan bir birinci sayı. Marvel’ın “mimarlarından” olan Aaron’un Hulk ile ilgili enteresan fikirleri olduğu aşikar. Bakalım daha çok X-Men ile alakalı serilerden tanıdığımız yazarımız, bu seride de mimarlık rolünü üstlenebilecek mi?