DC Comics İncelemeleri

Batman Serileri # 001 – # 007

Batman # 001 – # 006

 

DCnU ile tek Batman olarak Gotham’a geri dönen Bruce Wayne, gelişiyle birlikte yüzyıllardır Gotham’ı gölgelerden yöneten Court of Owls’ın saldırısına uğruyor.
 
 
 
Sorun Baykuşların eski, güçlü bir grup olması değil aslında, asıl sorun Gotham’ın sahibi Batman’in bu elemanlar hakkında onca yıl sonunda bile hiçbir şey bilmemesi, onların varlığını kibiri nedeniyle inkar etmesi ve onlarla karşılaşınca onları küçük görmesi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Scott Snyder, Greg Capullo’nun çizimleriyle beraber hikayesini anlatırken Bruce Wayne’i adeta paramparça ediyor, tam Bane’nin yaptığı gibi Batman’i hem mental hem de fiziksel olarak yok edecekcek bu sefer Batman atnı oltaya düşmüyor ve rakibini her zamanki gibi yıkıyor ve daha güçlü geri dönmek mekandan kaçıyor. Hikaye ilerledikçe Batman’in bu durumu atlatıp atlatamayacağını gerçekten sorguluyorsunuz, oluşan soru işaretleri Batman’in aslında süper güçlü bir eleman olmadığını size hatırlatıyor ve Wayne’nin o erişilmez mükemmel kişiliği bir anda sıradanlaşıyor ve sıradan bir insan olarak okuyucu kendini onun yerine koyabiliyor. 
 
 
Yeni düzen öncesinde Dick Grayson’lı Batman ile adeta bütünleşmiştim çünkü Detective Comics’te Synder o kadar iyi işler çıkarıyordu ki Black Mirror hikayesiyle aslında Bruce Wayne’nin geri dönmesine bile gerek yoktu. Court of Owls ile karakter kim olursa olsun şuan Synder’den başka kimse Batman hikayelerini daha iyi yazamaz görüşünde birleşebiliriz.

Puan: 9/10

Detective Comics # 001 – # 007

Aslen bir çizer olan Tony Daniel yeni düzenden önce Batman’de yazıp çiziyordu, şimdi Detective Comics’e geçirdiler kendisini ama bence halen vasatı aşamayan bir anlatıcı. Hikayesini karmaşıp yapmak adına takip edilemeyecek kadar çok karakter yerleştiriyor ve insanlar sanki sadece kendisini okuyormuş gibi sayılar arasında bir sayfalık da olsa bir bağlantı yapmadan hikayesini anlatıyor, biz de içinde kayboluyoruz hikayenin haliyle. Büyük ihtimalle Daniel Detective Comics’te devam edecektir yazmaya ve çizmeye fakat kesinlikle hatırlanmayacak hikayeler yazmaya devam edecektir. Ben de sadece ismi dolayısıyla Detective Comics’i okumaya devam edeceğim.

Puan: 3/10

Batman And Robin # 001 – # 007 

Damian Wayne’nin Robin olarak göründüğü tek seri olması dolayısıyla bir çok Batman severin kaçırmayacağı bir seri BnR. Daha çok Green Lantern Corps’tan tanıdığımız Peter J Tomasi bu sefer daha sağlam bir çıkarmakta bana kalırsa. Hikaye, Wayne’nin gençken Fransa’da Ducard adlı bir kiralık katilden aldığı eğitim sırasında ekürisi olan Ducard’ın oğlunun Batman’i Nobody olarak avlamaya Gothma’a gelmesi ile başlıyor. Olay Damian’ın, Batman’in koyduğu kahraman ve katil ince çizgisi üzerinde gezinmesini inceliyor, Ducard’ın amacı ise Batman’i öldürmekten ziyade Robin vasıtasıyla mental bir uçuruma sürüklemek. Yedinci sayının sonunda bunu başarmış gibi duruyor ama hikayenin henüz tam oalrak tamamlanmamış olmasından ötürü bir iki sayılık bir Aftermath göreceğiz gibi duruyor.

Serideki başka bir iyi nokta da Grayson ile çok daha rahat bir takım olmuş olan Damian’ın olay Bruce’a gelince afallaması ve bir türlü Batman’in istediği mental düzeye gelememesi. Belki yaş farkından, belki de abi-kardeş değil de baba-oğul ilişkisinden dolayı yaşanıyor bu sorunlar. Fakat Damian’ın Bruce ile anlaşmasının çok daha sancılı geçeceğini görüyoruz. Sonunda Damian’ın Robin alter-egosunu terk etmesi ya da ettirilmesi bile söz konusu olabilir fakat böyle bir şey olacağını pek sanmıyorum.

Puan: 7/10

Nightwing # 001 – # 006

Batman and Robin’de olduğu gibi Nightwing kostümüne geri dönen Grayson da geçmişinden gelen bir anıyla yüzleşmek zorundadır. Babası ve annesi ölmeden önce yaşadıkları sirk Grayson’a miras bırakılmıştır, o da sirk ile şehir şehir dolaşıyken kendisine ilk sayıda katil iftirası atan kişinin sirk ile bağlantısı olduğunu çözer. Bu olaylar bir şekilde Grayson’ın geçmişinden gelen ve yüzleşmesi gereken bir karakteri hikayenin merkezine yerleştirir.

Batman olarak bayıldığım Grayson’ın tekrar Nightwing’e geri dönüş yaptırılması beni biraz sinir etse de Kyle Higgins’in çok sağlam bir hikaye ile yeni seriye giriş yapması bu değişime bir derece de olsa olumlu bakmamı sağladı. Barbara Gordon’ın Batgirl olarak geri dönmesi de aralarındaki elektriğin bir dereceye kadar artacağını gösteriyor ki bir sayıda bu durumun daha çok inceleneceğinin sinyalleri de verildi. Seri yine de Nightwing ve Batman severler dışında bir kitleye pek arkadaş canlısı değil, yine de hikayenin sağlamlığından dolayı bir şans verilmeli diye düşünüyorum.

Puan: 6/10

Batgirl # 001 – # 007

DC’nin en büyük hatayı yaptığı serilenden birine geldi sıra. Firmanın tek fiziksel engelli karakterinin (bir an düşündüm başka gerçekten yok sanırım) engelinin ortadan kaldırılarak zaten işleyen bir önceki Batgirl Stephanie Brown’ın yanında ve Birds of Prey’de Oracle olarak görünen Barbara Gordon 1990 öncesine döndürülecek tekrar Batgirl yapılır. Amaç nedir halen çözemedik; daha çok sattırmak diye düşünsek zaten geniş bir kitleye hitap etmeyen Batgirl bu şekilde en fazla ne kadar daha çok sattırabilir kendini? 5000 mi 10000 mi?

Hem “diversity” adına hem de işleyen çark adına kesinlikle hatalı bir seçim. Yeni düzen ile devam ettirilmeyen sağlam Red Robin serisi ve Tim Drake’in yavuklusu Stephanie Brown’ın tamamen düzen dışı bırakılması Tim Drake’i de sadece Teen Titans’da gözüken ve yeni düzende arka planda kalan bir karakter yaptı. Eski düzende çok iyi işler yapan Gail Simone ise olağanüstü bir şekilde şaşırtarak Batgirl’de vasat hikayeler yazmakta, Gordon’ın iyileşmesi o kadar oldu bittiye getirilmiş ki Alan Moore’a ayıp edilmiş resmen. Ardian Syaf’ın süper çizimleri ve Komiser Gordon’ın sık sık gözükmesi haricinde Batgirl şuanda kötü bir seri.

Puan: 4/10

Batwoman # 001 – # 007

Yaklaşık bir senedir bekletilen Batwoman serisi sonunda beklentilere karşılık verecek kadar iyi bir şekilde beşladı. J. H. Williams III’nin Batman RIP döneminde Detective Comics’te yazdığı hikayesi sonrasında aynı güzellikte Kate Kane’nin serüvenleri devam ediyor. Kane marjinal bir karakter; babası asker, annesi ölmüş, kardeşi Joker düzeyinde bir piskopat, kendisi askerden “don’t ask, don’t tell” yasası nedeniyle atılmış, geceleri kötü adam peşine düşen ve polis sevgilisi tarafından yakalanmaya çalışılan bir lezbiyen. Anlaşılacağı gibi DC Batgirl konusunda ne kadar hata yapmışsa burada hedefi onikiden vurmuş.

Kane, hikayede şehirde kaybolan çocukların peşine düşerken çok daha büyük bir olayın içine girmeye başlar, devlet için çalışan gizli bir büro tarafından kim olduğu keşfedilir ve onlar adına çalışmak zorunda kalır, o sırada “sidekick”i öldürülür. Hızlı ilerleyen bir hikayeye sahip Batwoman ve her sayıda sizi sayfalara kilitleyen olaylarla sizi uyanık tutuyor. Çizim yine Willams’a ait ve DC’nin en farklı aynı zamanda en göze hoş gelen çizimlere sahip seri. Kane iş kıyafetlerinde değilken aydınlıki ferah çizimlerle sayfaları okurken, Kane’nin kostümünü giymesiyle daha kasvetli, karanlık ve gotik bir havaya bürünüyor sayfalar. Kısacası her şeyiyle on numara bir seri olmuş Batwoman.

Puan: 8/10 

Catwoman # 001 – # 006

DC’nin en seksi kadınlarından Selina Kyle DC’nin en seksi serilerinden birinde Judd Winick tarafından yazılıyor. Selina yeni düzenden nasibini fazlasıyla alan bir karakter. Eski düzende en son Gotham City Sirens’ta Poison Ivy ve Harley Quinn ile maceraları anlatılan Selina yeni düzende yanlız çalışan, Batman’in kimliğini bilmeyen bir hırsız. Yine de Batman’le fırsat bulduğunda flört ediyor, sevişiyor ama Catwoman artık Batman’in takımının bir parçası değil, daha çok eskisi gibi Batman’den kaçan bir suçlu ve Batman bir iki noktada yaptıklarına göz yumsa da onun peşinden koşmaktan alıkoymuyor kendini. İlk sayının sonuna tam sayfa Batman-Catwoman seks sahnesi koyan editörleri de tebrik etmek lazım Batman’i ilk defa bu kadar erotik gördük herhalde. Seri kısacası Nightwing gibi Batman severler dışında pek cazip değil yine de.

Puan: 5/10

Birds of Prey # 006 – # 007

Aslen bir Batman serisi olmasa da zaman zaman Batgirl gözüktüğü için Batman serileri içinde incelenebilecek bir seri olmuş Birds of Prey. Hikaye ve çizim olarak pek dikkat çekmese de bir dolu hatunun kol, bacak kırmasını okumak hoş bir eylem. Takım Black Canary liderliğinde Starling, The Outsiders’tan Katana ve Poison Ivy’den oluşuyor. Lady Blackhawk ve Earth 2’a geri yollanan Huntress da ortalarda gözükmemekte, Huntress’ın olmaması nedeniyle The Secret Six’ten Catman’in de konuk olması mümkün değil, Hawk ve Dove kendi serilerine sahip oldukları için takıma dahil edilmemiş. Kitap takip edilesi olsa da vasat anlatım ve çizimler nedeniyle çok büyük bir eğlence vaat etmiyor.

Puan: 2/10

Batman Beyond Unlimited # 001

Geçtiğimiz ay ilk sayısı yayınlanan yeni Batman Beyond serisi bilindiği gibi alternatif bir evrende geçmektedir. Bruce Wayne’nin yaşlılığından dolayı artık giyemediği kostümü yeni dizaynıyla genç Terry McGinnis giymektedir. Toy olması nedeniyle, sürekli iletişim halinde olduğu Wayne’den azar işitirken Gotham’ı kurtarmaya çalışmaktadır. Çizgidizisinde başlayıp çizgiroman serisilerinde süren kendi devamlılığı nedeniyle seri yeni okuyucu dostu olsa da aynı zevki veremeyecek bir özelliğe sahip.

Serinin en güzel yanı ise ilk kez Justice League’in kendi serisi ile çift sayı olarak yayınlanması. Önceki seride McGinnis, Wayne’nin ısrarla karşı çıkışına rağmen sonunda Justice League’in bir üyesi olmayı kabul etmişti. Superman Beyond ile çizgiroman serilerine dahil olan yaşlı Superman’in de takımda olması seriden alınan zevki ikiye katlayacaktır. Yine de dediğim gibi malesef Beyond evreni ile içli dışlı olmayanları kendine çekecek bir özelliğe sahip olmasa da serinin farklı bir özelliği var. Batman Beyond Unlimited parçalar halinde basımından önce online olarak satın alınabilmesi bakımından ilginç satış istatistikleri sunmakta.

Puan: 6/10 

Daha önce incelenen Batman Oddyssey ve başarılı bulmadığım için takip etmediğim Red Hood and The Outlaws, Batwing ve The Dark Knight’ı malesef bu konuda incelemiyorum.