DC Comics Yazıları

Before Watchmen, Genel Bakış

Before Watchmen’in resmen yayınlanacağını ilk duyduğum zaman tüm çizgiroman temalı podcast programları olan bitenin gerekli olup olmadığını tartışıyordu, Alan Moore şöyle böyle, DC şöyle böyle, vesaire. Kısacası konu bilindik çerçevede tartışıldı her zamanki gibi; yeni çıkacak seriler Watchmen’in anlatmak istediği şeyi aktaramayacak/aktaracak, Alan Moore’a çok büyük kazık attılar/atmadılar.

Gerçekten merak ettiğim şey, insanların bu konuyu gerçekten ciddiye alıp almadıklarıydı. Ciddiye almaktan kastım şu, insanlar bu konu üzerine düşünürken olaya taraflı mı yaklaşıyorlardı. Yani, insanlara sorun olan şey Alan Moore’un eserden “alması gerektiği” ekonomik katkıyı alıp alamamasına mı dayanıyor?

Tabii ki, hayır. Ya da şöyle diyelim; Before Watchmen’in var olmaması için öne sürülen nedenler tamamen ekonomik arkaplana dayalı değil. O halde, Watchmen’in edebi değerinin çok yüksek olması ve herkes tarafından bu etiketle anılmasının gerekliliğinden yol çıkarak bir argüman üretilebilir. Bu da çok elitist olur, ve tabii ki her şeyi açıklamaz. Konu hakkında tartıştıkça ve fikirlerimizi ifade etmeye çalıştıkça daha da tuzağa düşmüş hissediyoruz bu yüzden. Nereye baksak her köşe başında Starbucks görmek gibi. Böyle tuzaklardan ne yaparsak yapalım kaçamıyoruz, her ilginç bir fikirden sonra yaratılan gereksiz ve sömürmeye dayalı ürünler her yerde.

Bunları yazarken; “aman boşverin, ne yaparlarsa yapsınlar, istemiyorsanız okumayın.” tarzı bir tutumda değilim tabii ki. Bu tarz sanatın içeriğini deşen ürünleri tüketmeyi reddederken bilinçli bir reddedişte olmak lazım. Burada yine tabii ki orta parmağımı gösterip; “Okumayın lan!” da demiyorum çünkü şunu da belirtmek de fayda var; bu ürünler olayın sonucuna bakılınca nispeten zararsız, çok daha temel konulara örnek oluşturacak bir sunuma sahip olsalar da.

Şunu demek istiyorum; Before Watchmen’in varlığı, orijinal Watchmen’in değeri üzerinde hiçbir etkiye sahip olmamıştır, bu değeri nasıl hesaplarsınız ya da sıfatlandırırsınız, benim sübjektiviteme kalmış bir şey değil bu. Before Watchmen çok çabuk sönen bir balon oldu. Ben sayıları Before Watchmen’in üçüncü haftasında okumayı bıraktım, sonradan fark ettim ki o sırada takip ettiğim tüm podcast programları da Before Watchmen hakkında konuşmayı bıraktı.

O yüzden satış rakamlarına hiç bakma gereği duymadım. Uzun süre Before Watchmen hakkında bir inceleme yapmamış olmamızın nedenlerinden biri de bu oldu sanırım, ben şahsen üç kere Before Watchmen hakkında bir şeyler yazmaya yeltenip vazgeçtiğimi hatırlıyorum çünkü sonunda ne olursa olsun, bu sayılar içeriğini bundan bir yıl sonra hiç hatırlamayacağım sayılar olacaktı. Nitekim de öyle oldu ve bu yazıyı bu çerçevede tamamladım.

Before Watchmen, yanlış hesaplamadıysam toplamda 37 sayı kalınlığında bir ürün. Eğer gerçekten okumak istiyorsanız, okumayı deneyebileceğiniz bir seri. Kişisel ve umursamaz görüşümü sorarsanız 10 üzerinden 1 puan almayı ancak hak ediyor, onu da sadece yazar/çizer listesi sayesinde başarıyor. Before Watchmen’i iki kelimeyle özetliyorum, kültürel çöplük.