Agents of S.H.I.E.L.D S01E09

Agents of SHIELD’ın 1. Sezon 9. Bölümü bir parçacık hızlandırıcı laboratuvarında gerçekleşen kaza ve bu kaza sonucu sağ kalan iki laboratuvar çalışanı etrafında şekilleniyor. Çalışanlardan kadın olanı (Hannah Hutchins) telekinesis yeteneği var olduğu sanılarak ajanlarımız tarafından incelemeye alınırken, erkek olanının (Tobias Ford) kaza sonucu 2 boyut arasında açılan bir portalda sıkışarak hayalet-vari bir duruma geçtiği ve aslında kadına âşık olduğu için laboratuvarda ufak tefek sabotajlar sonucunda kazaya sebep olduğu anlaşılıyor.

Bu bölüm tam anlamıyla “filler” olarak tanımlanabilecek bir bölüm. Ana hikâyeye katkısı yok denilecek kadar az. Ne Coulson’ın geri dönüşü mevzunda bir ilerleme var, ne Skye’ın Rising Tide mevzusuna bağlanıyor, ne “Centipede” projesinin yaratıcılarıyla bir bağlantısı var, ne de sezonun ana kötüsü olabilecek “Graviton” konusunda bir gelişme görebiliyoruz. Berk’in çizgi roman incelemelerinde sıkça bahsettiği “büyük eventlerde event dergileri asıl olayı anlatırken kahraman ve takım dergilerinin kahramanların içyapısını, takım içi dinamikleri anlatması” şeklindeki yapı bu bölüm için geçerli sayılabilecek bir yapı. Daha önceki “Centipede”li ,“Graviton”lu bölümler event dergileri olarak sayılırsa bu bölüm için bir takım dergisi denilebilir. 

Bir önceki bölüm nasıl ki Ward’u daha yakından tanımamızı sağladıysa bu bölüm de May’i çok daha yakından tanımamızı sağlıyor. Bölüm başında May’in odasından ayrılan Ward’un sözlerinden ilişkilerinin yeni bir şey olmadığı, daha önce beraber olduklarını ve şimdiye kadar bunu başarılı bir şekilde takımdan saklamayı becerdiklerini görüyoruz. May-Ward ilişkisinin yeni boyutunu ben çok sevmesem de izleyenleri şaşırtmak adına neden böyle bir şeye kalkıştıklarını görebiliyorum, sonuçta bu olaydan önce çoğu kişi bir Skye-Ward ilişkisi beklemekteydi. Skye da ilişkiyi tahmin ediyor olsa gerek ki kendisi May’e karşı oldukça soğuk ve mesafeliydi bölüm boyunca. 

May’in geçmişine de daha yakından baktığımız bölümde May’in süvari (cavalry) olarak adlandırılmasının sebebinin başından geçen büyük bir olay olduğunu öğreniyoruz. Daha öncesinde Skye’a benzer bir kişiliği olduğunu anladığımız May’in bu büyük olaydan sonra şimdiki sert, soğuk haline dönüştüğünü görüyoruz. Coulson’ın May’i takıma çağırmasının sebebi de kendisinin May’in eski haline dönmesinden hala umutlu olmasıymış. Yaşadıkları büyük olayın detaylarını tam olarak vermeseler de bir rehin alma olayı sonucu May’in sevdiği birini kaybettiğini tahmin ediyoruz. Süvari takma adının açıklaması beni tatmin etmedi açıkçası, tamam May kahramanca bir şeyler yapmış ve birilerini kurtarırken birilerini kaybetmiş ama neden süvari? Hiç olmazsa neden bu ismi sevmediğini anladık sonunda, o olayı hatırlattığı içinmiş. 

Fitz-Simmons’ın başının altından çıkan eşek şakası takım içi dinamikleri sağlamlaştırırken bölümün son sahnesinde Fitz’e eşek şakası yapanın May olması Coulson’ın May’in eski kişiliğine dönmesi için umudunu kaybetmemesinde haklı olduğunu gösteriyor. Skye’ın bölüm sonunda May’in yanına gelerek oturması da bölüm boyunca soğuk davranmış olsa da May’in başından geçenlere anlayış gösterdiği için aralarını düzeltmek adına bir adım atmaya hazır olduğunu gösteriyor. May de Skye’ı defetmeyerek olumlu bir tavır takınıyor.

Kısacası bu bölüm, elemanlarımızın tam bir takım haline gelmesi, aralarındaki ilişkiler ve beraber çalışma şekilleri açısından önemli bir bölüm. Hikâye namına çok tatmin edici bir bölüm olduğunu söyleyemeyeceğim, parçacık hızlandırıcıyla açılan portallar, arada sıkışmış insanlar, bu insanlara hayalet muamelesi yapma, kazazedelerimizin olayları dinle açıklarken elemanlarımızın bilimsel takılması, “seviyorsan gitmesine izin ver” gibi klişe ötesi olaylar beni çok cezbetmedi. Ayrıca ekibimizin 2. defa bir kişiye yardım etmek yerine olduğu halde bırakması da çok hoşuma gitmedi, bu bölüm resmen Tobias’ı sıkıştığı gezegende bıraktılar. Daha önce de Coulson Graviton’a dönüşecek arkadaşa yardım etmemişti. Hadi ikincisinin hikâye açısından Graviton’un dönüşümü için gerekli olması yeterli bir bahane de, bu bölümde Tobias’ı resmen terk etmelerini içime sindiremedim, güya bunlar insanları kurtaran, koruyan bir ekip yahu. 

Berk’in Notu: 

Açıkçası benim sonunu zor getirdiğim bir bölüm oldu – çizgi romanlarda “filler” sayılara karşı değilim, ama kırk dakikalık bir “filler” izlemek yorucu. Bölümde çizgi roman açısından herhangi bir gönderme olmadığını söyleyebiliriz, ilginç ama ufak bir detay isteyenler için; Coulson uçakları düştüğünde yardım isterken, “Mayday, mayday, this is SHIELD 616” diyor, SHIELD 616 daha önce de duyduğumuz gibi bu uçağın kodu olmalı, ve tahmin edebileceğiniz gibi Marvel’ın ana evreni olan Earth 616’ya ufak bir gönderme.