Bölüm Ward ve Garrett’ın tanışmasıyla açılıyor, Ward, 15 yıl önce, ailesinin evini yakmak üzere çocuk ıslahevinden kaçmış, genç bir delikanlıyken, Garrett bu delikanlıyı kendi amacı doğrultusunda yetiştirmek üzere himayesine alıyor.
Açıkçası Ward’un trajik geçmişiyle ilgili bir bölüm izleyeceğimizi bilmeme rağmen, Ward’un neden böyle yetiştiğiyle ilgili, özellikle de ailesiyle ilgili daha çok bilgi bekliyordum. Şimdilik tek bildiğimiz, daha önce gördüğümüz küçük kardeşini kuyuya attıranın, Ward’a türlü türlü eziyetler edenin abisi olduğu ve ailesinin de bunlara göz yumduğu. Ailesinden gördüğü şiddete şiddetle karşılık vermesi Garrett’ın ilgisini çekmiş ve Garrett kendisini bir çeşit “hayatta kalma eğitimiyle” SHIELD’a ve HYDRA’ya hazırlamak istemiş. Ward’un ailesiyle geçmişini göremesek de, Garrett’la geçmişini görmek etkileyiciydi, özellikle de Garrett’ın yıllardır HYDRA’ya çalıştığını ve çok uzun zamandır planlar yaptığını, Ward’un da bu planın bir parçası olduğunu öğrenmemiz açısından.
Yine Garrett’tan devam edecek olursak, daha önceki incelemelerimizde Berk kendisinin çizgi romanlarda bir cyborg’a yakın derecede SHIELD teknolojisi metalle kaplı olduğuna değinmişti. Diziye de aynı yapıyı entegre etmişler, çok da başarılı olmuş. Daha önce vücudunda metaller olduğunu görmüştük fakat bu bölümde kendisinin ilk Deathlok olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız, üstelik bu teknolojinin kendisini öldürmekte olduğunu da. Ve böylece, Garrett’ın Coulson’ı canlandıran serumunu arayışının ardında kendisini kurtarma peşinde olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz. Taşlar ne kadar da yerine oturdu, değil mi?
Garrett demişken, yapay serumun ona enjekte edilmesi sonrası sorulan ne görüyorsun sorusuna “Evreni” yanıtı sizce de acayip değil miydi? İnternette bunu “Cosmic Awareness”a ve oradan da “Kree”lere bağlayan teoriler cirit atmaya başlamış bile. Dizinin en ilginç yanı da bu “Kree” olayı galiba. B-Seviyede hikayelerin olmasını beklediğimiz dizi “Kree”lerin (veya o mavi yaratık her ne ise) MCU’da görüldüğü ilk ortam oldu ve bu da benim çok hoşuma gidiyor. Bu yaratıklar her ne ise, Guardians of the Galaxy ile çok daha fazlasını öğreneceğiz sanıyorum. Bu arada, hala yaratığa kesin olarak Kree diyemiyoruz, birkaç hafta önce Skye’ı oynayan Chloe Bennet yaratığın Kree olduğunu onaylamıştı, sonradan (muhtemelen Marvel’ın uyarısıyla) lafını çevirmiş, sadece kendi tahmini olduğunu söylemiş. Bakalım sonunda ne çıkacak.
Başlamışken Cybertek/HYDRA cephesinden devam edelim. Bu cephede Raina artık tarafını iyice sorgulamaya başlıyor. Daha önce Clairvoyant’ın gerçekten bir kahin olmadığını gördüğünde yaşadığı hayal kırıklığı, Garrett’ın sadece kendisini kurtarmaya niyetli olduğunu görmesiyle daha da artıyor. Her ne kadar henüz taraf değiştirmemiş de olsa Raina’yla ilgili görüşüm, süper güçlü insanlara yardım etmek üzere orada olduğu için fırsatını bulduğunda kendisini ve HYDRA’nın elindeki süper güçlü insanları bu cepheden kurtarmaya çalışacağı. Yani Mike’ın ve oğlunun kurtuluşu Raina’nın elinden olabilir. Ayrıca Skye’la ilgili Ward’la yaptığı konuşma, Skye’la da oldukça ilgilendiğini gösteriyor ki, ileride bir şekilde Skye’a da yaklaşmak isteyeceğinden eminim.
Skye’ı da irdeleyecek olursak, onun da geçmişindeki sır perdesi biraz daha aralanıyor ve Çin’de Skye’ın bebekken SHIELD tarafından bulunduğu Hunan kasabasının ve içerisindeki insanların Skye’ın ailesi olan canavarlar(?) tarafından yok edildiğini öğreniyoruz. Bu da Skye’la ilgili şimdiye kadar sadece şüphe seviyesinde kalan şeyin doğrulanması demek – Skye çok büyük ihtimalle yarı-Kree (veya yarı-uzaylı) . Her ne kadar Raina’nın kullandığı ifade Skye’ın hem anne hem babasının canavar olduğu yönündeyse de, insan görünümünden dolayı bir yarısının insan olmasını bekliyorum. Uzak bir ihtimal ise, Skye’ın ailesinin Kree değil Skrull/Chitauri olması ve böylece insan görünümüne bürünebilmeleri.
Komik anlar ve çizgi roman/pop kültürü referansları! – Garrett’ın Ward’la ilk konuşmasında zihin okuyamıyorum demesi. Tripp’in dedesinin Howling Commando malzemeleriyle ilgili Skye’ın “çizgi romanın arkasındaki sayfalardan mı sipariş verdiniz” yorumu. Bu arada bu malzemelerin hepsi çizgi romanlardan fırlayan, şahsi görüşüme göre ise James Bond malzemelerine benzeyen şeyler, not etmiş olayım. Bond demişken, Ward’un FitzSimmons’ı hava geçirmez bir odanın içinde uçaktan atması ile ilgili de internette “Bond villainy” yorumu da vardı, böylece Bond-vari öğeler iki etmiş oluyor. Bir ajan dizisi olan AoS’de şimdiye kadar Bond öğeleri eksik bile kalmış sanki, değil mi?
Coulson’ın “artık SHIELD ajanları değiliz” demesinden sonra Fitz’in “Vigilante’yiz” yorumu da oldukça ilginçti. Arrow’da Ollie’nin uzun süre “Vigilante” olarak adlandırıldığını hatırlayacak olursak, SHIELD rakibi diziye gönderme mi yapıyor acaba? Son olarak da, Cybertek dosyalarında gördüğümüz “Metrobank” ve “Brand Corporation” çizgi romanlarda var olan kuruluşlarmış, eklemeden geçmeyelim.
Bulamadığım referanslar – Coulson’ın “Pablo Jimenez” ismini kullanmasıyla ilgili de komik bir yön var sanıyorum ama bir türlü ne olduğunu öğrenemedim. Aynı şekilde, Coulson ve May’in sahte isimleri Theo Tittle – Dr. Roum’un da anlamlarını bulabilmiş değilim. Cybertek bilim adamları Ott ve Diaz’la da ilgili önemli bir referans bulamadım. Bütün bunlarda herhangi bir referans olmayabilir fakat dikkatimi çektiği için not düşmek istedim, bilenler varsa yorumlarda iletebilirse sevinirim.
Ekibimiz tarafından devam edecek olursak, Fitz-Simmons’ın Ward’un tuzağından nasıl kurtulacağı büyük bir merak konusu. Ölmüş olmalarına ihtimal vermiyorum ama ölürlerse hakikaten büyük bir şok olacak. May’in dövüş yeteneklerini bölüm içerisinde yine gördük fakat Berserker’s Staff’lı Centipede askerlerine karşı sadece May ve Coulson ne kadar yeterli olacak, bu da ayrı bir soru işareti. Skye’ın uzaylı yönünü sonunda göstererek bir Deus Ex Machina mı çekecekler acaba?
Ve bölüm sonu sürprizi – Ian Quinn’in ordu mensuplarıyla süper askerler konusundaki pazarlığı. Bu sahnede çok ağır bir ironi vardı bana kalırsa. SHIELD’ın dağılmasıyla aklanan, HYDRA yardakçısı Quinn, HYDRA yanlısı şirketi Cybertek’in Deathlok teknolojisini, SHIELD’ın yozlaşmasına vurgu yaparak, üstelik de HYDRA tehdidine karşı kullanmak üzere orduya satmaya çalışıyor. Bölümün başındaki Deathlok’un HYDRA yanlısı uyuşturucu baronunu öldürdüğü gerçeğine de aydınlık getiren bu sahne, dediğim gibi ağır ironi içermesinin yanı sıra, bence HYDRA’nın kendini nasıl ayakta tutacağına, devlet kurumlarına tekrar nasıl entegre edeceğine dair de önemli ipuçları barındırıyor.
Bu arada promoları normalde izlemem fakat dizinin sonuna koydukları için denk geldim, sezon finalinin büyük konuk yıldızı -beklenebileceği üzere- Nick Fury rolüyle Samuel L. Jackson! Ben Maria Hill’den sonra acaba RDJ mi gelir, Stark’ı görür müyüz diye ummuştum ama Nick Fury mantıklı tercih tabi. Güzel bir final bizi bekliyor galiba.
Her zamanki gibi yorumlarınızı bekliyoruz. Final incelememizde görüşmek üzere sevgili okurlar.