DC Tarihi - Bilgiler

New 52 “Gerçekten” İyi Bir Başlangıç Noktası mı?

Bu yazı, DC Tarihi‘nin bir parçası olarak yazıldı. Bunu tabi ki ihtiyacınız doğrultusunda okuyabilirsiniz, ancak linkini verdiğimiz ana yazıda tavsiye ettiğimiz okuma sırasına göz atmanızı tavsiye ederiz.

DC Comics 2011 yılında evrenini “sıfırlayıp” yeni bir evren düzenine geçtiğinden beri, DC Comics okumak isteyen herkese aynı tavsiyeyi veriyorum: “Hoşunuza gidebilecek birkaç karakter seçin, ve New 52’dan başlayın.”

Elbette bu çok ilginç bir tavsiye değil, dünya üzerindeki her internet sitesi DC Comics’e yeni başlayacak okurlar için benzer bir şey öneriyor; DC’nin kendisi de mümkün olduğunca okuyucuları bu şekilde yönlendiriyor.

Bu tavsiyeden sonra en sık gelen sorular, “New 52’nun DC’ye giriş yapmak için gerçekten iyi bir nokta olup olmadığı”, “New 52’nun DC Evrenini gerçekten ve tam anlamıyla sıfırlayıp sıfırlamadığı”, “Eski serilerin artık önemi olup olmadığı”, “New 52 öncesinden herhangi bir şeyin okunmasının gerekip gerekmediği”, ve “New 52 öncesi okunmazsa bir şey kaçırılıp kaçırılmayacağı” yönünde oluyor.

Bu yazıda, hem New 52’nun doğasını biraz daha iyi anlayabilmek, hem de bu çeşitli soruları, iki temel soru altında net bir şekilde cevaplamaya çalışmak istiyorum.

Bu iki soru şöyle:

1 – Çizgi romanlara yeni başlayan bir okur olarak New 52 öncesini okumama gerek var mı? New 52 öncesi önemli mi?

2 – New 52 gerçekten, tam anlamıyla bir sıfırlama mı? New 52 ile birlikte New 52 öncesindeki her şey ortadan kalkmış, sıfırlanmış mı sayılıyor?

Vakit kaybetmeden ilk soruyla başlayalım:

1 – Çizgi romanlara yeni başlayan bir okur olarak New 52 öncesini okumama gerek var mı? New 52 öncesi önemli mi?

Her şeyden önce, bu yazıyla birlikte okunması son derece faydalı olacak “Comics” Alemine Giriş Rehberi özel dosyamızla paralel olarak çok temel noktaları kısaca hatırlatmak, daha doğrusu biraz pekiştirmek istiyorum.

Eğer daha önce hiç DC Comics çizgi romanı okumadıysanız, veya okumalarınızın sayısı çok fazla değilse (örneğin, sadece Türkçe yayınlanan DC çizgi romanlarını, veya birkaç önemli Batman hikayesini okuduysanız) şu konuda içiniz rahat olsun: New 52, hem yayıncılık açısından, hem de kurgusal, yani “DC Evreni” açısından yepyeni bir dönem.

O yüzden, bugüne kadar DC ile çok işli dışlı olmadıysanız, gönül rahatlığıyla New 52 serilerinden başlayabilir, öncesini (tabi başlangıç aşamasında) rahatlıkla göz ardı edebilir, ve neredeyse hiç kafa karışıklığı yaşamadan DC çizgi romanlarına başlayabilirsiniz.

DC Comics çizgi romanlarına başlamak istiyor, fakat hangi karakterlerin ilginizi çekeceğini bilmiyorsanız, Comics Alemine Giriş Rehberi’nin DC Comics bölümüne göz atabilirsiniz.

Daha da netleştirmek için son derece açık bir şekilde şu sorulara da geri dönelim: New 52 öncesi DC çizgi romanları, artık önemli değil mi? Bunları okumayan bir okur, hiçbir şey kaçırmıyor mu?

Aşağıda, son derece kritik bir nokta olarak, iki istisnanın altını çizeceğim. Fakat, bu iki istisna dışında, olay örgülerini, hikayeleri anlamak açısından, çizgi romanlara başlayan bir okurun, New 52 öncesi DC çizgi romanlarını okumasına gerek yok. Az önce de söylediğim gibi, bu konu hakkında gönlünüzü son derece ferah tutabilirsiniz.

Ama tabi çok önemli bir noktayı olabildiğince net ifade etmek istiyorum – belki çizgi romanlarla ve AltEvren’le bu kadar ilgilenmenin, belki de genel olarak bir şeyler okuyup yazmayı sevmemin bir sonucu olarak, ben kelimelerin kullanımına, cümlelerin kuruluşuna fazlasıyla takılabiliyorum – ve bu New 52 konusu hakkında AltEvren okurlarıyla sohbet ederken, bu söylediğimden hareket ederek, “Abi şimdi New 52 öncesi DC çizgi romanları önemsiz olduğuna göre…” / “Madem bu New 52 çizgi romanları önemsiz, o zaman…” şeklinde devam soruları gelebiliyor.

Bu noktada çok açık olmak istiyorum – benim söylediğim şey bu değil!

Ben, çok spesifik olarak, şunu söylüyorum: Çizgi romanlara, DC Comics karakterlerine yeni başlayan / başlamak isteyen bir okur için, ortada New 52 gibi, bu kitleyi hedef alan bir yayın hareketi varken, daha önceki çizgi romanlara bakmak gereksiz ve kafa karıştırıcı olacaktır. Bu, “New 52 öncesi DC çizgi romanları önemli değil.” demekten çok, çok farklı bir şey.

New 52 öncesi DC çizgi romanları, elbette önemliler. Burada, çizgi roman tarihine yön vermiş, endüstriyi şekillendirmiş, değiştirmiş, yer yer çok kaliteli hikayeler sunmuş, neredeyse sınırsız bir külliyattan bahsediyoruz.

Eğer yeni bir okursanız, gidip 1985 yılının Crisis on Infinite Earths serisini okumanıza (tıpkı daha önceden hiçbir şey okumadan bu seriyi anlamanıza imkan olmadığı gibi) gerek yok. Ama bu, günün birinde ciddi bir çizgi roman okuru olmak, bu işi gerçekten bilmek, doğasını anlamak isterseniz, bunun mutlaka okumuş olmanız gereken hikayelerden bir tanesi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Veya aynı şekilde, Wonder Woman’ın New 52 öncesindeki hikayelerinin, güncel devamlılık içinde geçerli / bağlayıcı olmaması, bunlar içinde son derece kaliteli, okunması keyif veren hikayeler olma ihtimalini ortadan kaldırmıyor.

Uzun lafın kısası şu: New 52; yeni okurların çizgi romanlara daha hızlı alışabilmesi, karışık DC Evren düzeninin, sıfırdan daha rahat bir şekilde başlatılabilmesi için yapılmış bir olay. Ortada böyle bir olay varken, yeni başlayan bir okurun öncesiyle uğraşmasına, kesinlikle gerek yok. Üstelik, New 52 ile başlayıp, çizgi romanların mantığını biraz daha kavradıktan sonra, geri dönüp eski hikayeleri okumak da kafa karıştırıcı bir durum olmaktan çıkıp, tanıdığınız, en azından mantığını iyi bildiğiniz bir süreci, daha rahat, daha keyifli bir şekilde takip etmek anlamına gelmesi muhtemel. new52baslangic

Bu söylediklerim, iki DC karakteri için, Batman ve Green Lantern (ama özellikle Green Lantern) için geçerli değil. Bu konu hakkında şu yazılar da muhtemelen faydalı olacaktır.

Batman ve New 52

Green Lantern ve New 52

2 – New 52 gerçekten, tam anlamıyla bir sıfırlama mı? New 52 ile birlikte New 52 öncesindeki her şey ortadan kalkmış, sıfırlanmış mı sayılıyor?

Bu iki soru, aslında birbiriyle oldukça alakalı iki soru: Eğer New 52 tam anlamıyla bir sıfırlama değilse, “eski düzenden” bir şeyler New 52’ya taşınıyorsa, o halde New 52 öncesini okumak da gerekecektir, öyle değil mi?

New 52’nın gerçekten, tam anlamıyla, her şeyi sıfırlayan bir seri olup olmadığı yönünde verilebilecek bir değil, iki cevap var.

Birincisi, hayır. New 52 her şeyi sıfırlayan, her şeyi baştan başlatan bir olay değil – evet, bu yeni bir evren, fakat bu evreni yaratan “sıfırlama”, yüzde yüzlük bir sıfırlamadan ziyade, internette İngilizce olarak kullanılan bir kavramla açıklamak gerekirse, “soft reboot” olarak tanımlanabilecek bir hamle.

Bir başka deyişle, karakterlerin bazı temel (veya spesifik) özellikleri korunarak hikayeler anlatılabiliyor: Dolayısıyla, Superman hala Krypton’dan geliyor, Batman hala annesi ve babası öldürüldüğü için suçla savaşıyor, bazı meşhur hikayeler hala yaşanmış sayılıyor, Flashpoint hikayesinden bazı unsurlar, bir önceki evrenin hala varolduğunu ima edebiliyor.

Fakat, “Hayır, New 52 tam bir sıfırlama değil” gibi bir cevaptan ziyade, “New 52’nun ne derece bir sıfırlama olduğunu bilmiyoruz.” demek, aslında daha mantıklı bir cevap.

Çünkü bu yeni evren içinde, hem karakterlerin sıfırlanış şekilleri, hem sıfırlanma mantıkları, hem de birbirleriyle karşılaştırmalı olarak durumları konusunda, ciddi farklılıklar var. Daha basitçe, New 52’nun herhangi bir sıfırlama standardı yok.

Örneğin, Superman ve Batman’in temel orijinleri büyük ölçüde aynı bırakılırken, Wonder Woman’ın orijini son derece büyük boyutlarda değiştirilerek yazılıyor. Justice League’in kuruluşu tamamen değiştirilirken, Geoff Johns’un Green Lantern yazarlık süreci tamamen korunuyor – ki bu aslında imkansız, çünkü Hal Jordan’ın beş yıl içinde Justice League üyesi olması, delirmesi, Parallax haline gelmesi, Spectre olması Green Lantern Rebirth hikayesini yaşaması ve 2005 – 2011 arasındaki tüm hikayelerini yaşaması pek mümkün değil. Aynı şekilde, örneğin Action Comics # 1’de Superman’i henüz uçamayan, uçma özelliğini, güçlerinin potansiyelini tam çözememiş ve Lois Lane ile henüz gerçek kimliğini paylaşmamış bir halde görüyoruz, ama yine aynı seride Superman’in meşhur ölüm hikayesinin bunlardan önce yaşandığı ima ediliyor vesaire, vesaire.

2015 yılı için açıklanan Convergence hikayesi kapsamında, New 52 öncesi evren(ler)den faydalanılacağını biliyoruz, dolayısıyla bu açıdan da bir karışıklık söz konusu. En azından Convergene tamamlanana kadar, New 52’nun doğası, geleceği ve kendisinden önceki DC Evreni ile ilişkisi hakkında pek bir şey söylemek mümkün değil.

Marvel ve DC gibi şirketlerin birinci amacının, her zaman için para kazanmak, okuyucu çekmek ve satış rakamlarını arttırmak olduğunu söylüyoruz. New 52, her şeyden önce bir satış stratejisi, ve bu strateji uğruna yapılan sıfırlama, elbette karakterlerin sevilen, kabul edilen, “efsaneleşmiş” hikayelerini de bir nebze içinde barındırıyor. Yukarıda verdiğim birkaç örnekten de anlaşılacağı üzere, ortada yüzde yüz bir mantık olmadığı gibi, yüzde yüz bir mantık da muhtemelen amaçlanmıyor.

Fakat, benim görüşüm, her ne kadar bu iki soru birbiriyle alakalı gibi gözükse de, aslında ikinci sorunun ilkini o kadar da etkilemediği yönünde. Evet, New 52 yüzde yüz, tam anlamıyla bir sıfırlama değil – fakat öyle ya da böyle yeni bir başlangıç. Dolayısıyla, burada yazılanlar aslında yalnızca konuya eksiksiz hakim olmak isteyen okurları ilgilendiriyor – eğer DC Comics çizgi romanlarına yeni başlıyorsanız, New 52 gerçekten iyi bir başlangıç noktası.