Yazarlar / Çizerler

Jonathan Hickman: Kazanç mı? Kayıp mı?

hkk1Jonathan Hickman, son yılların en önemli çizgi roman yazarlarından biri. Marvel’da Secret Warriors, Fantastic Four, Avengers gibi pek çok önemli işe imza atan, bağımsız piyasada da pek çok kaliteli seri yazmaya devam eden Hickman, AltEvren Ödülleri’nde iki kez göstermeye çalıştığımız gibi, muhtemelen piyasanın en değerli yazarlarının başında geliyor.

Kısacası, baktığınızda durum çok pozitif: Hickman, her röportajında dile getirdiği gibi, hayran olduğu bilim kurgu edebiyatının ruhunu yansıtarak, çocukluğundan beri hayalini kurduğu işi yapıyor. Biz okuyucular da, artık kendisiyle özdeşleşen, sağlam anlatılar üzerinden ilerleyen epik çizgi romanlar okuma şansına erişiyoruz. Böyle bir durumda, herhangi bir kayıptan söz edilmesi epey saçma gözükebilir.

Ama ben yine de, Jonathan Hickman’ın bugün geldiği noktanın, çizgi roman açısından biraz olsun sorgulanabileceğini düşünüyorum. Bu kesin bir düşünce, tartışılmayacak bir yargı, hatta şahsi fikrim bile değil, ama yine de üzerinde düşünülmesi gerektiğine inandığım bir konu.

İlk olarak, çizgi roman sektörünü takip ederken yazarlara fazla dikkat etmeyen okurlarımız için, Hickman’ın kim olduğundan, basitçe neler yaptığından çok kısaca söz edelim:

Jon Hickman, kendisini bir çizgi roman şöhretine dönüştüren işlerin neredeyse tamamını Marvel Comics şirketi için yaptı. Bu firmaya birkaç sene önce katılan Hickman, bu süre zarfında;

– Kökü Secret Invasion hikayesine dayanan, ve daha sonra S.H.I.E.L.D ile baş düşmanları HYDRA arasındaki garip ilişkiye yoğunlaşan, yeni nesil süper kahramanları konu alan Secret Warriors serisini yazdı.

 

hkk2– Daha sonra, kişisel olarak okuduğum en etkileyici süper kahraman çizgi romanları listesine düşünmeden alacağım uzun ve epik bir hikaye anlatmak üzere, Fantastic Four serisini yazmaya başladı. Fantastic Four Hickman’ın yazarlığı sırasında FF (Future Foundation) ismini kullanmaya başladı – daha sonra FF ve Fantastic Four iki dergi olarak çıkmaya devam etti.

https://www.altevren.net/index.php/oezel-dosyalar/405-hickmann-fantastic-fouru

– Bu sırada, Nathaniel Richards, Howard Stark, Isaac Newton, Leonardo da Vinci ve bunun gibi karakterleri, Marvel’ın kozmik arkaplanını da kullanarak, alternatif bir dünya tarihi serisinde bir araya getirmeye başladı. SHIELD adlı bu seri, Marvel’ın global barış koruma organizasyonuna – henüz tamamlanmadığı için – bağlanamadı, ama Hickman 2014’ün ilk günlerinde seriyi bitireceğini Twitter’dan müjdeledi.

hkk3– Marvel’ın paralel evreni Ultimate etiketi de, Hickman için bir diğer deneme tahtası oldu. Diğer karakterlerin yanı sıra Thor ve Hawkeye karakterleri için kısa seriler yazan Hickman, son olarak bu evrenin Avengers takımını ele aldı, ve Ultimates serisiyle bu alt yayının önemli yazarlarından biri haline geldi.

– Kısa sürede gerçekleştirdiği bu etkileyici yükselişin ardından, Hickman Avengers vs. X-Men’in yazarlarından biri olarak açıklandı ve Marvel’ın “mimarlar” olarak tanımladığı beş yazardan biri haline geldi.

– Marvel NOW döneminde Avengers ve New Avengers serileri, bir başka deyişle, Marvel’ın en önemli dergileri, Hickman’a teslim edildi. Son derece kompleks bir kurgu ile ilerleyen bu iki seri, yine Hickman’ın yazdığı Infinity hikayesiyle ilk kırılma noktalarını yaşadılar – Hickman’ın serilerdeki yazarlığı şu sıralarda da devam ediyor, ve bir süre devam edecek gibi gözüküyor.

hkk4

2014 Şubat ayı itibarıyla Hickman, Marvel’da Avengers, New Avengers ve Avengers World serilerini yazıyor. Yukarıda bahsettiğim SHIELD serisini de, yakın zamanda tamamlayacağı yönünde söylemleri var. Fakat, kendisinin iş yoğunluğu bunlarla da sınırlı değil.

Yine 2014 Şubat ayı itibarıyla Hickman;

– Distopik bir gelecekte geçen ve “mahşerin dört atlısı” temasını ilginç bir şekilde ele alan şiddetli East of West serisini,

 

hkk5– “Manhattan Project yalnızca atom bombasını yaratmak için yürütülmüş tek bir proje değil, pek çok gizemli araştırmaya ev sahipliği yapan çok boyutlu bir organizasyon olsa ne olurdu?” sorusunu eğlenceli ve akli dengesi bozuk bilim adamları kullanarak ele aldığı The Manhattan Projects serisini,

– Bir “şirketlerarası komplo hikayesi” olarak başlayıp, beşinci sayısıyla çok daha uluslararası boyutlara ulaşacağının işaretlerini veren Secret serisini,

– Ve son olarak, eski çağların pagan tanrılarının dünyaya “dönüşünü” anlatan God is Dead serisini yazıyor. Bunların ilk üçü Image Comics tarafından düzenli olarak yayınlanıyor, sonuncusu ise Avatar Press tarafından geçtiğimiz günlerde tamamlandı – daha doğrusu, başta altı sayılık bir mini – seri olarak planlanan God is Dead’in orijinal sayıları Hickman tarafından yazıldı, yedinci sayıyla birlikte serinin çizeri ve ortak yazarı Mike Costa devralarak düzenli bir seri haline getirecek.

SHIELD ve God is Dead’i dışarıda bırakırsanız bile, Hickman’ın öyle ya da böyle düzenli yazması gereken sayısı oldukça ciddi boyutlarda. Şu an teknik olarak altı seri yazmakta olan (ve Avengers yazarı olarak, büyük hikayelerle işinin henüz bitmediğini tahmin edebileceğimiz) Hickman, yıllardır aşağı yukarı benzer bir düzende çalışıyor, ve tabi bazı seriler ayda bir kereden fazla basılırken, bazı serilerde gecikmeler olabiliyor.

hkk6Ama yukarıda verdiğim liste durumu özetler nitelikte. Hickman hem fazlasıyla üretken, hem de başarılı bir yazar. Kişisel zevkler elbette değişecektir, yukarıdakiler arasında bana gerçek anlamda hitap etmeyen örnekler de var, ama tüm bu serileri okuyan biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Hickman bu yoğun temponun altından gerçekten şaşırtıcı bir başarıyla kalkmayı başarıyor.

Üstelik, bunu uzun denebilecek bir süredir yapıyor – örneklerini verdiğim (Secret Warriors, Fantastic Four vs. gibi) eski Marvel serilerinin yanı sıra, yazarlığını ve yaratıcılığını üstlendiği Red Mass for Mars, Transhuman ve The Red Wing gibi eski Image serileri – şahsi fikrime göre pek olağanüstü çalışmalar olmasalar da – çizgi roman sektörünün geri kalanı düşünüldüğünde kesinlikle kabul edilebilir çalışmalar.

O halde, sorun ne? Hickman bize – hem büyük süper kahraman evrenleri içinde, hem de bağımsız piyasa içinde kaliteli eserler sunuyorsa, kendisi de bu işi severek yapıyorsa, çizgi roman dünyası içinde böyle başarılı bir yazarın olması, ne açıdan bir kayıp olarak görülebilir?

Buna cevap vermeden, Hickman’ın çok benzer şeyler söylediği iki röportajdan alıntı yapmak istiyorum:

Q. Were you first interested in writing prose rather than comics?

A. I always thought I was going to be an artist. All I ever did was draw. I only ever turned to writing because I couldn’t find somebody to write the kind of stuff I wanted to do. (…)

 *

Soru: Başta çizgi romandan ziyade düzyazı (öykü, roman vs.) yazmakla mı ilgileniyordun?

Cevap: Ben her zaman bir çizer olacağımı düşünmüştüm. Tek yaptığım çizmekti. Yazmaya sadece benim yapmak istediğim tarzda işleri yazacak kimse bulamadığım için başladım.

http://www.usatoday.com/story/life/2013/08/11/jonathan-hickman-comic-books-sunday-conversation/2636309/

İlk röportaj Infinity öncesinde yapılan bir röportaj, yani oldukça yeni. İkincisi ise Hickman’ın ilk önemli Marvel serisi Secret Warriors öncesinde yapılmış; dolayısıyla bu da oldukça eski bir dönemden geliyor:

GW: Going back to where it all began, you broke in through Comic Book Idol 2004 as an artist, but the focus seems to be on your writing right now. Was it always your goal to become a writer or was your intention to maintain yourself as an artist?

JH: Well I always thought I was going to be an artist, that’s the entirety of my background and my training. But I think now looking at it, I always just wanted to tell stories (…)

*

Soru: Her şeyin başladığı yere dönecek olursak, Comic Book Idol 2004 yarışmasında bir çizer olarak dikkat çektin, fakat şimdi asıl ilgi yazarlığına yoğunlaşmış durumda. Asıl amacın yazar olmak mıydı, yoksa çizerliğe devam etmek mi istiyordun?

Cevap: Ben her zaman bir çizer olacağımı düşünmüştüm, arka planım ve eğitimim tamamen bununla ilgiliydi. Ama şimdi düşündüğümde, ben her zaman sadece hikayeler anlatmak istiyordum (…)

http://www.comicsbulletin.com/interviews/3476/jonathan-hickman-sharing-some-secrets/

Burada yapmak istediğim şey, “Bir yazar kazandık, ama çok iyi bir çizer kaybettik” demek gibi basit bir şey değil, zira Hickman’ın yazarlığına yoğunlaşması muhtemelen mantıklı ve gerekli bir durum. Fakat, Jon Hickman’ın sadece bir yazar olmadığı, bu işe tek başına yazıp çizdiği The Nightly News ve Pax Romana çizgi romanlarıyla başladığı, kesinlikle unutulmamalı.

İşin önemli detayı da burada saklı. Aynı kişi tarafından yazılıp çizilen çizgi romanların belli avantajları olduğu tabi ki tartışılmayacak bir gerçek, ama Hickman’ın durumunda, kendi yazıp çizdiği bu iki eser, gerçekten sıradışı çalışmalar.

hkk7Burada “sıradışı” kelimesini yalnızca “başarılı” anlamında değil, bu iki eser gerçekten “sıradan” olmadığı için kullanıyorum. Hickman’ın şu anda yazdığı East of West, Manhattan Projects, Secret ve Avengers serileri, dediğim gibi, başarılı seriler; Hickman da belki çizgi roman sektörünün en iyi aktif yazarı – fakat çizgi romanın bir sanat olduğunu hatırlayıp, bu mecranın gerçekten sanatsal örneklerini, deneysel örneklerini, farklı örneklerini düşündüğünüzde, bunlarla aynı kategoriye girecek eserler değiller.

Ama bana sorarsanız, The Nightly News ve Pax Romana öyle. Bu serileri okumadan, Hickman’ın sayfalarına tek tek bakmadan, ve en önemlisi, o okuma deneyimini yaşamadan bu dediğimi tam olarak anlamak zor olabilir – fakat bu çizgi romanlar, sanat dalını gerçek anlamda ileriye götürme potansiyeli olan, mecranın sınırlarını zorlayan, ve tamamen farklı bir çizgi roman deneyimi vadeden çalışmalar.

hkk8Ben, bunları bir sanat olarak çizgi roman açısından değerli buluyorum, hatta şöyle kişisel bir örnek vereyim: biri evime gelip, “Yahu bu çizgi romanlara ilgin nedir, bildiğimiz Spider-Man, Batman işte, bu kadar yazılmaya değecek, bu kadar farklı olan ne var?” diye sorduğunda, bu iki çizgi romanı da sık sık gösterdiğim örnekler arasında kullanıyorum.

The Nightly News ve Pax Romana’nın her sayfasındaki detay seviyesi, çarpıcı renk kullanımı, bilginin okuyucuya aktarılış yolları, çizim ve yazının neredeyse tamamen homojen ve doğal bir şekilde kullanılması, ve tüm bunların son derece yenilikçi bir yaklaşımla yapılması (Scott McCloud’un Understanding Comics’teki aşırı detaylı ve kapsayıcı tanımı bile, Hickman’ın bu eserlerini kapsamıyor aslında!), bu iki eserin benim gözümde Hickman’ın hala en değerli çalışmaları olarak kalmasına yol açıyor – ve Hickman, sadece çizerliği bir kayıp olarak nitelendirilebilecek büyüklükte bir çizer olmasa da, kendi yazdığı, çizdiği ve tasarladığı kitapları artık okuyamıyor olmamız açısından, bana zaman zaman bir kayıp gibi geliyor.

Bir başka deyişle, Hickman bugün baktığımızda, çizgi roman sektörünün bilinen sınırları içinde belki de ulaşabileceği en üst noktaya ulaşmış, eserlerini okuyabildiğimiz için şanslı olduğumuz bir isim. Fakat çizgi roman sanatının bilinmeyen (ve dürüst olalım, araştırılmasına gerçekten ihtiyacımız olan) sınırları ele alındığında, sektördeki konumunun kendisine yüklediği amansız iş yükü nedeniyle, bence son derece büyük bir kayıp da olabilir.

4083915-17030124-thumbnailBaşta dediğim gibi, bu kesin bir fikirden ziyade, sorulması gereken bir soru benim için:

Hickman (Image’ı da bu gruba az çok dahil ederek söylüyorum) “ana akım” çizgi roman yazarlığı için kesinlikle çok çok önemli bir kazanç. Ama bir bütün olarak çizgi roman sanatı, Hickman’ın kendisini işin “hikaye” boyutuna adamasıyla, bir şeyler kaybetmiş olabilir mi?

Tabi ki, sorulabilecek soruların hiçbir sınırı da yok – Hickman’ın ana akım içinde yaptığı işler, örneğin Fraction’un Hawkeye’ı gibi, veya kendi Fantastic Four’u gibi, yine sanatsal özellikler taşıyamaz mı? Mesela Avengers, kendi epik kurgusu tamamlandığında, ikinci bir Fantastic Four örneği olamaz mı? Olursa, bunu daha önceden yapmış olması, bu serinin sanatsal değerini azaltır mı?

Hickman bir taraftan bu işlere yoğunlaşırken, diğer taraftan Pax Romana ve Nightly News tadında eserlere yoğunlaşmaya devam ediyor olabilir mi? Uzun süre önce duyurulan, ve bu eserlerden kayda değer oranda kısa olmasına karşın, hala yayınlanamayan Feel Better Now çalışması, Hickman’ın bu yoğun temposu içinde – hazırlanmasının çok vakit aldığını itiraf ettiği – çizim ve tasarımlarına yoğunlaşamadığını kanıtlamaz mı? Ama öte yandan, Hickman’ın sonsuza dek Marvel’da kalmayacağını dürüstçe söylüyor olması, günün birinde tamamen kendi projesi olan işlere döneceğinin bir işareti olabilir mi?

 

untitled-1-1310615274Belki de en önemlisi – eğer yapmakta olduğu projeler kendisini mutlu ediyorsa, çizgi roman sanatı açısından daha değerli olabilecek eserlere ağırlık vermediği için onu yargılamak, hiçbirimize düşer mi?

Son sorunun cevabı elbette hayır, bunun dışında da verebilecek pek bir cevabım yok – ama gördüğünüz gibi, sorulması ve üzerinde düşünülmesi gerektiğine inandığım pek çok sorum var.