Bu ilk yazı, Forever Evil’ın kısa bir özeti olacak. Eğer hikayeyi okumadıysanız ve okumayı düşünmüyorsanız, bu yazıdaki bilgiler seri hakkındaki temel bilgileri öğrenmek için faydalı olacaktır. Öte yandan, eğer seriyi okumayı düşünüyorsanız, bu yazıdan uzak durmanızı tavsiye ederim, zira adından da anlaşılacağı gibi, ciddi miktarda spoiler içeriyor.
Forever Evil, aslında doğrudan Trinity War hikayesinin devamı – eğer bu hikayede yaşananları bilmiyorsanız, önce şu yazıyı okumanız faydalı olacaktır:
Crime Syndicate üyelerinin Earth 3’den asıl evrene geçiş yapmalarının ve “bu dünyanın kendilerine ait olduğunu” duyurmalarının ardından, seri karanlık bir ton ile başlıyor. Trinity War’un sonunda zaten oldukça zayıf düşmüş olan Justice League takımının öldüğünü söyleyen kötülerimiz, bir yandan dünyayı kendilerinin rahat yaşayabileceği bir hale sokmakla uğraşırken, diğer yandan tüm “super-villain”ları kendi taraflarına çekmeye başlıyorlar. Böylece Ultraman, Superwoman ve Owlman üçlüsünün başını çektiği Crime Syndicate dünya hakkında önemli kararları alırken, onların pis işlerini de DC Evreni’nin bilindik kötü karakterleri üstlenmeye başlıyor.
Tabi bunun sonucu, dünya genelinde yaşanan bir kaos oluyor. Grid’in elektronik cihazları kontrol etme gücü sayesinde, dünyadaki tüm bilgisayar ağlarına ve iletişim hatlarına hakim olan Crime Syndicate, kendi içlerindeki sorunlar haricinde, büyük ölçüde yenilmez gözüküyor. Owlman – Superwoman – Ultraman arasındaki aşk üçgeni, Superwoman’ın hamile olduğu gerçeği, Owlman’in takımın geri kalanından çok farklı planlar yapması, Power Ring’in kullandığı güç yüzüğünün onu tamamen çaresiz kılması gibi faktörler, kötü karakterlerin rejiminin uzun sürmeyeceğine yönelik ipuçları gibi gözükse de, takım birlikte kalmayı ve dünyayı bir süre kontrol etmeyi başarıyor.
Justice League’in ölmüş olduğu iddiası doğru olmasa da, Firestorm’un içine hapsedilmiş olan JL üyeleri, kendilerinin farklı versiyonları olan bu yeni düşmanları durdurmak için fazla bir şey yapamıyorlar. Ki bu da, Syndicate’a karşı direnişin farklı bir yerlerden doğması gerektiği anlamına geliyor: Serinin ortalarına doğru, Justice League’in geri kalanından farklı olarak özgür kalmayı başarmış olan Batman, Syndicate’ın rejimini kesinlikle kabul etmeyen Lex Luthor ile güçlerini birleştiriyor, ve ikili dünyayı kurtarmak için son derece garip bir süper kahraman grubu kurmaya başlıyorlar.
Catwoman ve Batman gibi, “iyi” rollerde görmeye alışık olduğumuz karakterlerin yanı sıra, yeşil zırhı içinde Lex Luthor, Luthor’un gelişim sürecini tamamlanmamış Superman klonu B-Zero (ki, evet, kendisi New 52’nun Bizarro’su), Batman’in sarı yüzüğünü kullanmasına işkillenerek bir anda dünyaya gelen Sinestro, Ultraman tarafından bir güzel pataklanmış olan Black Adam, Rogues ekibinin lideri Captain Cold, Aquaman’in baş düşmanı Black Manta ve Luthor’un cömert teklifiyle Syndicate’ı satıp “kahramanların” tarafına geçen Deathstroke, son yıllarda çizgi romanlarda gördüğümüz en garip takımlardan birini oluşturuyor. 
Daha bir araya geldiği anda Sinestro’nun yardımıyla Power Ring’i öldüren takımımız, daha sonra Crime Syndicate ile doğrudan yüzleşmeye gidiyor, ve burada da tüm olayların sorumlusu Outsider ile, Johny Quick’i fazla zorlanmadan öldürmeyi başarıyor. Ultraman ve Superwoman gibi, çok daha güçlü karakterlerle nasıl savaşacaklarını henüz bilmeyen “kahramanlarımız”, Syndicate’ın rehin tuttuğu Nightwing’i kurtardıktan sonra, onlarla birlikte Earth – 3’den gelen ikinci ve gizemli bir tutsağı da – niyetleri bu olmamasına karşın – serbest bırakıyorlar.
Serinin sonlarına doğru, “kötü” karakter algımız bir kez daha değişiyor, ve bu tutsağın Earth – 3’ün Lex Luthor’u olduğunu öğreniyoruz. Diğer süper insanların güçlerini ele geçirmek gibi, abartılı bir güce sahip olan Alexander Luthor, temel olarak Earth 3’ün Shazam’ı olan Mazahs’ın güçlerini kullanarak, hem Crime Syndicate’ı, hem de asıl evrenin karakterlerini haşat etmeye koyuluyor. Üstelik, hamile olan Superwoman’ın, çocuğun Ultraman veya Owlman’den değil, Alexander’dan olduğunu açıklayarak ona katılması işleri bir adım daha kötüleştiriyor.
Ultraman’i bir güzel patakladıktan sonra, Superwoman’ın da yardımıyla Deathstorm’un da güçlerini ele geçiren Alexander’ı durduran ise, tahmin edebileceğiniz gibi, Lex Luthor oluyor. Kendisinin Shazam-vari güçlerini ona karşı kullanan Lex, Alexander’ın daha güçlü ve daha kuvvetli olduğunu kabul etse de, daha zeki olanın kendisi olduğunu belirtmeyi de ihmal etmeden, Alexander’ı öldürüyor. 
Bu galibiyetinin ardından Ultraman ile karşı karşıya gelen Lex, tam bu sırada güneş ışıklarının yeniden dünyayı aydınlatmasıyla onu da alt etmeyi başarıyor, ve Atomica’yı da üzerine basarak katlettikten sonra, Forever Evil hikayesini büyük ölçüde bitiriyor.
Fakat, seri tamamlanmadan, çok önemli bir hareket daha yapıyor. Hatırlayacaksınız, Trinity War hikayesinde Superman’in zayıf düşmesini sağlayan şey, Atomica tarafından beynine gizlice yerleştirilen ufak bir kriptonit parçasıydı: Superman serinin bitiminde özgür kalıyor fakat, bu kriptonit parçası hala onu öldürüyor, ve kimse onu nasıl kurtarabileceğini bilmiyor. İşte tam bu sırada bir kez daha sahneye çıkan Lex Luthor, Superman’in beynindeki kriptointi çıkarıyor, ve baş düşmanının hayatını kurtarıyor!
Sonuçlar
Elbette, bu denli büyük bir hikayenin, DC’nin yeni evreni için pek çok önemli sonucu da oluyor. Bunların en önemlilerine kısaca değinmek gerekirse;
– Lex Luthor, dünyanın kurtarıcısı olarak büyük bir saygı görmeye başlıyor. O ve “Injustice League” olarak adlandırılan takımı, tüm suçlarından aklanıyorlar, ve dünya onları kahramanlar olarak görüyor. Luthor ve Captain Cold, Justice League’e katılıyor.
– Lex Luthor, Nightwing ile ilişkisinden yola çıkarak, Bruce Wayne’in Batman olduğunu öğreniyor.
– Hayatta kalan Syndicate üyelerinden Ultraman ve Superwoman, serbest kalan JL tarafından hapsedilirken, Owlman ise kayıplara karışıyor. Superwoman hala hamile.
– Ve tabi, en önemlisi: Crime Syndicate’ın Earth 3’den asıl evrene geçiş yapmasının en önemli sebebi ortaya çıkıyor – kendi evrenleri gizemli bir güç tarafından yok edilen bu karakterler, DCnU’ya ondan kaçmak için geliyorlar – her ne kadar Ultraman ve Superwoman’ın sorguları bu konu hakkında herhangi bir bilgi sağlamasa da, Superman onların verecekleri bilgiye aslında ihtiyaçları olmadığını, çünkü neyin geldiğini bildiklerini, bütün bir dünyayı yok edebilecek kadar güçlü olan tek kişinin Darkseid olduğunu söylüyor. Fakat, seriyi kapatan sayfa, bize onun tam olarak haklı sayılamayacağını gösterir nitelikte:
