Kendimce bu ufak listeyi hazırlarken olabildiğince objektif kalarak, DC’deki önemleri, popülerlikleri, birer karakter olarak bulundukları konumları göz önünde alarak sübjektif bir liste hazırladım. Zaten böyle bir listenin tamamen nesnel olmasını bekleyemezdik. Yine de başarılı bir sıralama yaptığımı düşünüyorum favori karakterimi birinci yapmayarak. Sözü fazla uzatmadan DC’nin en sağlam kadın karakterlerini merak ediyorsanız buyrun.
5) Catwoman – Selina Kyle
DC’nin anti-kahramanlarından olan hırsız hatunumuz, aynı zamanda çizgiromanlarla arası iyi olmayan insanların bile yakından tanıdığı bir karakter. Batman’in ilk sayısında karşımıza çıkan karakter o zamandan beri Bruce Wayne’nin gönlünde taht kuran biri. Fakat tabii ki Batman’in yüksek ahlaki ve etik kodları Bruce’un her zaman Selina ile olan ilişkisinde sağlıklı bir zemin oluşturmasına engel olmuştur. Ahlaki kodları sürekli Selina’ya yakınlaşmasını engellemiş ama kalbinden geçenlere de hiçbir zaman engel olamamıştır.
Selina, üst düzey bir hırsız olmadan önce hayat kadını olarak yaşamını sürdürüyordu. Daha sonra kafasıan maskeyi geçirerek zenginden çalmaya ve kendine vermeye başladı. Zaman zaman ise Batman’e yanık olduğu ya da içi elvermediği için iyi işler de yapmıştır. Yeni düzenden önce artık Batman ailesinin bir ferdi konumuna gelen Selina, Poison Ivy ve Harley Quinn’e göz kulak olma görevini de üstlenmiştir. Hush hikayesi ile Batman’in Bruce olduğunu öğrenmiş ve ikilinin yakınlaşması daha belirgin hale gelmiştir. Yeni düzende Selina Batman’in kim olduğunu bilmemektedir fakat bu durum ikilinin cinsel yakınlaşmalarını engellememiştir.
Belirtmekte yarar var, Bruce Wayne’nin her zaman başka karakterlerle ilişkileri olmuştur. Bilimum süper kahraman olmayan karakterlerin yanı sıra Talia Al-Ghul’dan da çocuğu vardır fakat hiçbir zaman Selina’ya olan hislerini başka biri ile paylaşamamıştır. Bunu da en iyi House of Hush hikayesinde görebiliriz.
4) Wonder Woman – Diana of Themyscira
Amazon ırkının prensesi olan Diana, feminizmin şekil bulmuş hali olarak nefretle yüklü erkeklerin kontrol ettiği dünyaya sadece kadınlardan oluşan Amazonların sevgi, barış ve cinsel eşitlik ideallerini getiren karakter olarak DC’nin kadın karakterleri arasında en ön plana çıkanıdır aslında. Öyle ki DC’nin Trinity’si olarak ithaf edilen üçlünün Batman, Superman’in yanında Wonder Woman olarak bir parçasıdır.
Diana yine de hiçbir zaman DC’nin ona yüklediği büyük rolleri dolduramamış bir karakter olmuştur. Her zaman DC’nin en önemli kadın karakteri ve DC’nin en iyi üç karakterinden biri olarak lanse edilse de hiçbir zaman geri planda kalmaktan kurtulamamıştır. Amazonların prensesi olarak Dünya’da bulunsa da ne tam anlamıyla Amazonların bir parçası olamayı başarabilmiştir, ne de tam olarak Dünya’nın bir parçası olmuştur.
Yine de koydun mu oturtan, önüne gelen herkesi kız, erkek demeden pataklayabilecek bir karakter olarak DC’nin en güçlü kadın karakterini bu ufak listeye eklemesem olmazdı.
3) Supergirl – Kara Zor-El
Favori kadın kahramanım Kara, bilindiği gibi Kal-El’in büyük kuzenidir. Kripton patlarken Dünya’ya uzay mekiği ile yollanan Kal-El’in hemen ardından o da başka bir mekik ile Dünya’nın yolunu tutmuştur. Fakat yolda belli belirsiz bir aksaklıktan dolayı Kara dünya’ya yaklaşık otuz yıl sonra gelir ve bebek olarak hatırladığı küçük kuzeni kendisinden büyük bir adam olmuştur. Genç bir kız olarak bilmediği bir gezegende, tüm ailesini kaybettiğinin trajedisi ile hayata tutunmaya çalışan Kara için Dünya’ya geç gelmesi bir bakıma onun için iyi olmuştur çünkü artık bir Dünyalı ve yetişkin olarak Kal-El onun asla yalnız kalmasına neden olmayacaktır.
Aslında Crisis of Infinite Earths hikayesinde tüm Supergirl’ler öldürülerek Kal-El’in evrende kalan tek Kriptonlu olması sağlansa da zamanla üç farklı Supergirl DC devamlılığına aktarılmaya çalışılmıştır. Dördüncü versiyonunda orjinal genesis hikayesine geri dönülen Supergirl Kara Zor-El’dir. Yeni devamlılık da aynı şekilde bu Kara’nın serüvenlerini içerir.
Genç kız olduğu için DC her zaman Kara’yı cinsel ilişkilerden uzak tutmuştur. Yani bir bakıma karakteri jail-bait olarak düşünebiliriz. Yine de cinsel olmasa da romantik bir ilişki olarak Kara’nın bir ara en yakın olduğu kişi Legion of Super-Heroes’tan Braniac 5 olmuştur.
2) Batgirl, Oracle – Barbara Gordon
İlk Batgirl olmasının yanında, insanlar tarafından en çok tanınan olması açısından da önemli bir karakter olan Barbara Gordon, komiser James Gordon’ın kızıdır da. Dick Grayson’ın Robin olduğu zamanlarda Batman’in onayı olmadan Batgirl olan Barbara, genç kızlık döneminde Grayson’la “on again off again” bir ilişki yaşarken The Killing Joke hikayesinde Joker tarafından belden aşağısı sakatlanınca hem maskesini çıkartmak zorunda kalmıştır, hem de o olaydan sonra Grayson’la arası iyice açılmıştır. Hatta Grayson’ın evlilik teklifini geri çevirecektir.
Sakatlığı sonrası zaten var olan teknolojik aletler üzerinde olan kabiliyetini geliştirmiş ve DC’nin en iyi teknomaster’larından biri olmuştur. Süper kahramanlar arasında oluşturduğu network ile suçla savaşta herkesin gözü kulağı haline gelen Barbara yeni alter egosunu Oracle olarak seçmiştir. Fakat kızıl saçlı hatunumuz yeni düzende yeniden Batgirl olarak, felçli vücudunu iyileştirmiş bir şekilde suçla olan savaşını tekrar sokaklara indirmiştir.
Dediğim gibi büyük hata. Barbara Gordon gelişimi, DC’deki konumu itibari ile oldukça olgun, yerleşmiş ve başarlı bir karakterdi. Yazık oldu demekten kendimi alamıyorum. Yine de yeni düzenden silinse de Barbara Gordon’ın eski hali bizim zihnimizden silinmedi. O yüzden kendisi halen en sağlam kadın karakterlerden.
1) Lois Lane
Clark Kent’in eşi, Plutizer ödüllü gazeteci, Superman’in tek güvendiği muhabir, Kal-El’in iyi yarısı. Lois Lane bir süper kahraman değil fakat karakteri, kendi ayaklarının üzerinde duruşu, özgüveni, güzelliği ve kendinden emin ahlaki yapısıyla karşısındaki her erkeği etkileyecek ve gözünü korkutacak bir kadın. Asla taviz vermemesi ve her zaman gerçeği, adaleti ve eşitliği savunması açısından Superman’ın ahlaki kodlarından bile daha sağlam bir yapıya sahip olan Lois Lane’nin diğer tüm DC kadın karakterlerinden daha önemli ve eşsiz olması çok doğal.
Kal-El’in göz koyduğu ilk kadın olmasa da hayatının anlamı haline gelecek olan Lois Lane’in aşık olduğu kişinin Superman ya da Clark Kent değil, bizzat Kal-El olduğunu da söylemeliyiz. Evet tabii ki Superman’in üstün-insan özellikleri her kadının başını döndürür ve Clark Kent herhangi bir kadının dikkatini çekmeyecek kadar sıradandır, fakat Kal-El’in bu iki alter egosunda da var olan yaşam tarzı ve hayat felsefesi Lois Lane’nin gerçek Kal-El’i görmesini sağlamaktadır ve şunu söylemeliyiz ki Kal-El, Lois Lane olmadan asla şu anki Superman olamazdı. Herhalde bu bile Lois Lane’i DC’nin en sağlam kadın karakteri yapmak için yeterlidir.