ÇROY

ÇROY 7 – “Yorum Süzgeci”

Çizgi Roman Okur Yazarlığı yazı serimize, çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konuyla, “başka insanların yaptığı yorumları algılama” meselesiyle, bir kez daha geri dönüyoruz.

Sitemizi takip eden kullanıcılarımız hatırlayacaktır, bir – iki hafta kadar önce sitede ufak güncellemeler yaptım ve en önemli değişiklikler olarak, sitenin tanıtımını yapan Prezi’ler hazırladım. Bunlar arasında en kısa Prezi’lerden biri olan “Demek Çizgi Romanın Ciddiye Alınabileceğini Düşünmüyorsun, Ha?” yazısı, temel olarak “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın.” şeklinde bir mesaj veriyordu.

Neden bundan bahsediyorum? Çünkü, internet ortamı, ne yazık ki herkesin bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olabildiği, hatta yer yer olmaya teşvik edildiği bir ortam. “İfade Özgürlüğü” ile ilgili pozitif şeyleri sayarak bitiremeyiz; fakat bu kavramla ilgili en negatif şey, bana kalırsa insanların boş konuşmasına inanılmaz olanak sağlayan bir olgu olması.

Konuyu çizgi romanla sınırlı tutarsak, bu durum karşımıza en çok (yerli, yabancı) forumlarda ve çizgi roman yazılarının paylaşıldığı sitelere gelen yorumlarda çıkıyor. Yazının başlığını fazla agresif olmasın diye “Yorum Süzgeci” şeklinde belirledim – fakat asıl kullanmak istediğim başlık şuydu: “Çizgi roman “fan”ları, çizgi roman okumazlar.”

“Ne saçmalıyor bu?” şeklinde bir tepki vermiş olabilirsiniz. Fakat bir an için, dediğim cümleyi, kendi gözlemlerinizle, kendi okuduklarınızla düşünmenizi rica ediyorum. Eğer forumlarda yazılanları, sitelerde yazıların altına gelen yorumları şöyle bir düşünürseniz; özellikle önemli ve ses getiren olaylarda, insanların büyük ölçüde sadece fikre karşı olduklarını, üretilen hikayeye değil, yüzeydeki konsepte saydırdıklarını ve aslında bahsedilen çizgi romanları okumamışken, sadece “fikir hoşlarına gitmediği için” son derece negatif tepki verdiği anları, muhtemelen siz de hatırlarsınız.

En güncel örneği vereyim. Superior Spider-Man serisinin ne olduğu tam olarak anlaşıldığı andan itibaren, forumlarda bu konuya tepki yağıyor, insanlar küfrediyor, Spider-Man okumamaya yemin ediyor, vesaire. Evet, konsept kötü, Spider-Man zaten batmış bir durumda, fakat dergiyi alıp okuduğunuzda, aslında hikayeler o kadar da kötü değil; hele birkaç sene öncesinin Brand New Day muhabbetiyle kıyaslandığında, gayet okunabilir ve eğlenceli. O yüzden, Spider-Man hayatınızın tek odak noktası falan değilse, böyle klavyeye yumruk atarmışçasına karşı gelinmesi gereken, bu kadar gaza gelinmesi gereken bir konu değil.

Superior Spider-Man örneği tek örnek olarak gözükmesin: Marvel veya DC büyük bir “event” planladığında, “Bunlar da iyice saçmaladı!” şeklinde yorumlar, bir karakter ölümden geri döndüğünde, “Ölü kalsa şaşardım”lar, ve daha pek çok konu, buna örnek olarak gösterilebilir. Tıpkı Prezi’lerdeki “bozuk Türkçe” konusu gibi, bunun da örneklerini istediğimiz kadar çoğaltmak mümkün.

O yüzden, çizgi roman okurlunda bahsettiğimiz “ikinci grup”tan, “üçüncü grup”a geçmenin temel basamaklarından birisinin, bu değişimi kabullenmenin ötesinde, henüz kabullenememiş arkadaşların, yani ikinci gruptaki, her şeyden nefret eden, her şeyi hunharca eleştiren güruhtaki insanların yorumlarını fazla ciddiye almamak, bunların çoğu zaman “boş” yorumlar olduğunu görmek olduğunu unutmayın!

İyi bir eleştiri, iyi bir yorum – bunlar üretilen sanatın kendisi kadar değerli kaynaklar olabilir. Fakat iyi bir eleştiriyle, gaza gelmiş bir “fan”ın yorumlarını birbirlerinden ayırt edebilmek, iyi bir çizgi roman okurunun mutlaka sahip olması gereken bir beceridir. Bu yorumları okumak, dikkate almak, insanların bir hikayeye nasıl tepki verdiğini, işleri nasıl gördüğünü anlamak için her şeye rağmen faydalı olabilir, ama bu “nabız tutma” faydası dışında, pek bir işe yaramazlar.

Dolayısıyla, mümkün olduğunca, çizgi romanları okumamış, veya objektif olarak değerlendirme yeteneğini henüz kazanmamış okurların yorumlarına kendinizi kaptırmayın. Bu aslında çok kolay uygulanabilecek bir tavsiye gibi gözükse de, art arda otuz kişinin, “Spider-Man’a tecavüz ettiler!!” şeklinde yorumlarını görmek, her şeye rağmen etkileyici olabilir. Etkilenmeyin.

İmkanınız varsa, ki bu devirde mutlaka bir şekilde vardır, gidin ve hakkında ne duymuş olursanız olun, çizgi romanlara mutlaka bir de kendiniz şans verin.