Diğer Çizgi Romanlar

Blacksad (ve Gerekli Şeyler)

Gerekli Şeyler, Türkiye’de belli bir süredir çizgi roman okuyan herkes için özel bir dükkandır muhtemelen.

Açıldığı yıllardan itibaren, uzun süre Türkiye’de güncel ve çeşitli yabancı çizgi roman bulunabilecek tek adres olarak kalmasının yanı sıra, – en azından benim için – sıcak ortamı, muhabbeti ve atmosferiyle de ayrı kalmanın zor olduğu bir mekan, bir mabet haline gelmişti bu dükkan.

 

 

 

Gerekli Şeyler’in en önemli huylarından biri de, sürekli taşınmasıydı elbette. Şu an İş Bankası olan o devasa dükkan ve muhteşem “Café de Gerekli” restoranlarıyla sanırım Türkiye’nin görüp görebileceği en görkemli çizgi roman dükkanından, daha ufak dükkanlara zıplayan, oradan tekrar ilk yerlerinin karşısına dönen Gerekli Şeyler’i bulabilmek de bir çizgi roman macerası gibi olurdu bazen.

Fazla uzatmayayım, Gerekli Şeyler geçtiğimiz haftalarda yeniden taşındı. Fakat, bu sefer sürekli gezindikleri Nişantaşı’ndan çıkarak, çok daha ciddi bir kitleye ulaşabilecekleri İstiklal Caddesi’ne geçtiler. Açıkçası, hem ulaşım kolaylığı açısından, hem de “çizgi roman” konsepti kafamda Taksim ile Nişantaşı’yla olduğundan çok daha iyi uyuştuğundan, bu taşınma hareketi benim kafama yattı.

Gerekli Şeyler’in yeni dükkanından aldığım ilk çizgi roman da, iki İspanyol yazarın Fransız  Bande – Dessinée albüm formatında yayınladıkları “Blacksad” oldu.

Dükkanın taşınmasına rağmen sıcak ortamından hiçbir şey kaybetmediğini de burada eklemeliyim sanırım. Blacksad’i, sağolsunlar, bu siteyi ve “Farklı Tatlar” konseptini kısaca anlattıktan sonra önerdiler bana.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, “Farklı Tatlar” tanımına daha çok uyan bir çizgi roman olamazdı.

Muhteşem çizimleri ve muhteşem baskı kalitesiyle Dark Horse tarafından Amerikan piyasasına, standart BD Albüm formatında sunulan Blacksad, aslında bir noir ve dedektif hikayesi. Aldığım albüm, içinde birbiriyle, bazı karakterler haricinde alakalı olmayan üç bağımsız hikayeden oluşuyor.

Neden bu kadar farklı? Çünkü pek çok türün bir sentezi olmuş Blacksad.

En ayırt edici özellikten başlayalım. çizgi romandaki karakterlerin tamamı hayvanlar. Fakat, bildiğimiz, dört ayaklı hayvanlara hiç benzemiyorlar. Karakter olarak tamamen insanlaşmış olmalarının yanı sıra, düşünceleriyle, önyargılarıyla ve davranışlarıyla da insanlaşmışlar. Fiziksel görünümleri bile antropomorfizme uğramış.

dwsds

Yukarıda, çizgi romana da adını veren John Blacksad adlı siyah kedi dedektifin görünüşü sanıyorum buna güzel bir örnek olacaktır.

Bütün bu hayvansı görünümlerine rağmen, karakterlerin aslında hayvan olduklarına dair hiçbir şey yok. Hatta, bununla ilgili ironik göndermeler de yapılmış, bir “kedi” olan John Blacksad’in sütten nefret etmesi gibi.

Çizgi romanın sıradışılığı, sadece karakterlerin görünüşüyle de bitmiyor. Aynı zamanda, Avrupa çizgi romanının “ciddiyeti” de işin içine eklenmiş. Arka arkaya gelen üç macerada, ırkçılıktan Holywood sosyetesinin eleştrisine, Marksizm ve Soğuk Savaş dönemine göndermelerden, Faşizm ve politik radikalizme kadar pek çok konu işlenmiş. Olaylar, hiçbir zaman basit dedektif hikayeleri olarak kalmamış, her zaman çok boyutlu, tekrar tekrar okunabilecek hale getirilmiş.

Kısacası, Amerikan “Funny Animals” konseptinin, yani ciddiyetten, komplekslikten belki en uzak çizgi roman türünün, Avrupa çizgi romanının entelektüelliğiyle hoş bir bir birleşim olmuş.

Blacksad’e benzer bir şey okumuş olabilir misiniz? Eğer her türlü benzerliği kabul ederseniz, aslında evet,Art Spiegelman’ın Maus’unu okuduysanız iki eser arasında benzerlikler, özellikle “hayvanların ciddi hikayeler anlatılmak için kullanılması” konusunda önemli benzerlikler bulabilirsiniz. Blacksad’i yaratanlar da Spiegelman’dan etkilenmiş olacaklar ki, eserin bir bölümünde Adolf Hitler’i  – Maus’takine benzer bir şekilde- kedi olarak resmetmişler.

Uzun lafın kısası, çok farklı, çok değişik, kesinlikle okumaya değer bir çizgi roman Blacksad. Gidin, alın, okuyun, okutun.

Gerekli Şeyler’e de, tekrar hayırlı olsun dileklerimizi gönderelim, İstiklal Caddesi’nde sürekli ve kalıcı olmalarını temenni ediyoruz.

Not: Bu yazı, 30 Ekim 2011 tarihinde, yani 2.5 – 3 sene önce yazılmıştı. Yazıyı yazdıktan kısa bir süre sonra Gerekli Şeyler – tabi ki – bir kez daha taşındı; şu anki yerleri Kadıköy’de. 

Bu yazı, Gerekli Şeyler bir kez daha taşındığında kendi kendini güncelleyecektir.