Jonathan Hickman’ın 2012 – 2015 yılları arasını kapsayan Avengers yazarlık dönemi, geçtiğimiz günlerde sona erdi. Bu sürecin genel bir değerlendirmesini, şu yazıyla bir nebze aradan çıkartmıştım.
Şimdi de, “Marvel Tarihi” ibareli tüm yazılarda olduğu gibi, bu dönemde yaşanan olaylara biraz değinmek istiyorum. Ama elbette, Marvel Tarihi kapsamındaki diğer yazıların aksine, Avengers ve New Avengers serilerinin birer “event” değil, uzun soluklu iki seri olduğunun altını çizmem gerekiyor.
Bu açıdan, yazıyı okurken dikkat etmeniz gereken iki nokta var.
Birincisi, Avengers ve New Avengers serileri, Avengers vs. X-Men hikayesinden sonra başlayan ve Age of Ultron, Infinity, Original Sin, Avengers & X-Men: Axis süreçlerini de aslında kapsayan iki seri. Belki doğrudan bu iki seriye bağlı olan Infinity haricinde “kapsamak” doğru kelime değil, ama sonuç olarak bunlar aynı anda devam ediyor; dolayısıyla Marvel Tarihi’ndeki yerine aldanıp, Avengers – New Avengers’ın bunlardan “sonra” geçtiğini düşünmemek gerekiyor.
İkincisi, toplamda seksen sayıya yakın bir süreç olarak, bu serilerin gerçek anlamda özetlenmesi elbette mümkün değil. Marvel Tarihi’nde ele aldığımız seriler genellikle altı – on iki sayı arasında süren seriler oluyor ve büyük ölçüde tek bir kurguya yoğunlaşıyor. Avengers ve New Avengers’ta ise hem sayı miktarı çok daha fazla, hem de serinin ele aldığı tek bir kurgu yok.
Dolayısıyla, zamanında Fantastic Four için yazdığım (ve tamamlayamadığım!) şu yazı kadar kapsamlı olmadığı sürece, aslında Marvel Tarihi’ne girebilecek kadar detaylı bir özet sunmam çok mümkün değil.
Bu nedenle, bu yazının iki bölümü var: ilk bölüm, çok kısaca, serinin en temel konusu hakkında fikir veriyor, ve fazla spoiler vermeden serinin neden bahsettiğini açıklamaya çalışıyor. İkinci bölüm ise, temel olarak Secret Wars’a bir temel olarak Avengers – New Avengers serilerinin sonunda bilmeniz gereken gelişmelere yoğunlaşıyor.
Bu birinci bölümle ilgili, aslında söylenebilecek çok az şey var. Avengers ve New Avengers serileri, birbirlerinden farklı konulara odaklansalar, zaman zaman farlı kurgulara, hatta farklı zamanlara ve paralel evrenlere gitseler de, çoğu zaman tek bir kavram etrafında bir araya geliyorlar: Incursion.
Jonathan Hickman’ın bu seri için yarattığı ve New Avengers serisinin ilk sayısından beri üzerine gittiği Incursion kurgusu, Marvel Multiverse’ü içindeki paralel evrenlerin yok oluşuyla alakalı bir kavram. Incursion Nedir? yazısında daha detaylı okuyabileceğiniz gibi, bu olaylar karşı karşıya gelen iki evrenin – bir şekilde durdurulmadığı takdirde – aynı anda yok olmasına neden oluyor, ve seri de bu konsept etrafında şekilleniyor.
Daha doğru bir ifadeyle, Incursion denen olayların farkında olan Illuminati takımı (Iron Man, Reed Richards, Dr. Strange, Black Panther, Beast ve çeşitli karakterler) New Avengers serisinde doğrudan bu meseleyle ilgilenirken, Avengers serisinde bu konulardan haberi olmayan karakterlerin yaşadığı diğer maceralar anlatılıyor. Ama elbette, bu çapta bir olay uzun süre sır olarak kalmıyor ve son hikaye sürecine gelinene kadar, iki seri neredeyse tamamen birlikte işler hale geliyor.
Fazla detaylı bir açıklama yapılamayacağını düşünürsek, bu iki serinin temel mantığını anlamak için Incursion konseptini anlamanın yeterli olduğunu söyleyebiliriz.
Peki, iki seri de tamamlanıp, hikaye Secret Wars öncesindeki son durağa ulaştığında, durum ne?
Bundan sonrası için, zannediyorum temel meseleleri madde madde anlatmak daha kolay olacaktır. Bir önceki yazıda da dediğim gibi, bu tarz kurguları seven okurlar için Avengers / New Avengers çok keyifli seriler. Bu noktaya kadar okuduklarınız temel bilgi seviyesinde, fakat yazının geri kalanı ciddi anlamda spoiler içeriyor, dolayısıyla seriyi okumak isteyenler için son çıkış burası.
1 – Süper kahramanlarımız, kendi dünyalarını kurtarmak konusunda başarılı olsalar da, Incursion denilen olayları durduramıyorlar. Secret Wars’a ilerlediğimiz süreçte, normal şartlarda sonsuz sayıda paralel evren içeren Marvel Multiverse’ünde önce iki düzineden az paralel evren kaldığı açıklanıyor, son sayıda ise düpedüz ortada sadece iki evren olduğu belirtiliyor: Marvel Evreni ve Ultimate Evreni.
2 – Serilerin sonunda, bu iki evren de birbirini yok etmenin hayatta kalmanın tek şansı olduğunun bilincinde. Dolayısıyla Secret Wars # 1, muhtemelen bir Ultimate Evreni – Marvel Evreni kapışması ile başlayacak. O meşhur posterlerle duyurulan diğer evrenler (Civil War, Age of Ultron, vs.) hikayeye nasıl ve ne zaman dahil olacak, bunu göreceğiz; ama bunun orijinal Secret Wars’a da bir gönderme içeren Battleworld konsepti etrafında olacağını biliyoruz.
3 – Yukarıdaki Incursion Nedir? yazısında bahsettiğim gibi, bir Incursion’ı durdurup iki evreni kurtarmanın tek yolu, karşıdaki dünyayı yok etmekten geçiyor. New Avengers serisindeki kahramanlarımız bunu yapıyor, fakat bir dünyayı yok etme sorumluluğu elbette onlar için çok ciddi bir dert haline geliyor. Dolayısıyla, Incursion’lar bir sır olmaktan çıktığında Namor; Thanos Maximus, Black Swan gibi karakterleri bir araya getirip, dünyaları rahatlıkla yok edecek bir “karanlık Illuminati”, bir “Cabal” yaratıyor, ve bir süre için dünyanın en önemli koruyucuları bu grup haline geliyor.
Bu grup daha sonra yenildiğinde, Black Panther ve diğer Illuminati üyeleri onları yok olmakta olan bir dünyada ölüme terk ettiklerine inanıyorlar. Fakat bu kötü dostlarımız, bir şekilde Ultimate Evreni’ne kaçıyorlar, ve bu son “Incursion”da, Ultimate Evreni tarafında savaşacakmış gibi gözüküyorlar. Dolayısıyla, Thanos gibi, Namor gibi, Maximus gibi çok tehlikeli figürler, şu anda Marvel Evreni’ne karşı savaşmaya hazırlanıyor.
4 – Incursion denen olayların arkasında çok ciddi bir kozmik mitoloji var, fakat bunlar arasında en çok öne çıkan iki kavram “Rabum Alal” adlı bir kişi ve “The Ivory Kings” adlı bir ırk. Bunlar, özellikle de Rabum Alal, seri boyunca Incursion’ların temel nedeni olarak gösteriliyor.
5 – Serinin sonunda, “Ivory Kings” denilen ırkın, Multiverse çapında varolan ve tüm hayatı, her şeyi yok etmeye çalışan “The Beyonders” adlı bir ırk oldukları ortaya çıkıyor. Bunu bir “deney” olarak gören The Beyonders, elbette, Marvel’ın orijinal Secret Wars’da kullandığı The Beyonder karakterine bir gönderme. Bu dostlarımızın tipini, yedinci maddenin hemen altında görebilirsiniz.
6 – Seri boyunca Multiverse çapındaki bu yok oluşun sebebi olduğu düşünülen “Rabum Alal”ın ise, zaman yolculuğu yaparak The Beyonders’ı durdurmaya çalışan Dr. Doom’dan başkası olmadığı ortaya çıkıyor. Fakat Doom’un planları da masum değil, zira o da The Beyonders’ın planını durdurmak için evrenleri yok etmekten çekinmiyor. Paralel evrenlerin sayısının bir anda iki düzinenin altına düşmesi de, Rabum Alal ile Beyonders’ın son yüzleşmesi sırasında gerçekleşiyor, fakat Doom Beyonders’ı durdurmayı başaramıyor.
7 – The Beyonders’ın alt ettiği kişiler sadece Dr. Doom ile de sınırlı değil. Marvel kozmik mitolojisinin tüm varlıkları, Celestials, Living Tribunal, Eternity, Infinity, bunların hepsi The Beyonders tarafından yok ediliyor. Konu hakkında bilgisi olmayanlar için tek cümlelik bir özet: bu saydığım isimlerin normal şartlarda Marvel’ın en güçlü varlıkları olması gerekiyor.
8 – Bunları durdurmak için Multiverse çapında bir göreve gönderilen “Multiversal Avengers” takımından Thor, Hyperion, Starbrand, Nightmask, Ex Nihio gibi karakterler de Beyonders tarafından öldürülüyor.
The Beyonders hakkında söylemek istediğim tek detay şu: Dr. Doom’dan öğrendiğimiz kadarıyla, bütün bu güç ve kudretlerine karşın, The Beyonders’ın tek bir zayıflığı var: bu varlıklar zaman olarak kendi doğrusal gidişatlarına hapsolmuş durumdalar. Bir başka deyişle, zaman yolculuğu yapamıyorlar, ve Dr. Doom onları yenme çabasında her şeyden çok bu gerçeğe güveniyor. Bu konu, Secret Wars sürecinde herhangi bir rol oynayacak mı, bunu göreceğiz.
9 – Bu noktada unutulmaması gereken bir detay, Avengers’ın bu süreçteki tek çizgi roman olmadığı gerçeği. Dolayısıyla ölen Thor, bizim bildiğimiz Odin’in oğlu, klasik Thor. Ama unutmayın, Original Sin sonrasında ortada yeni, kadın bir Thor var. Captain America yaşlanmış durumda, ve onun kostümünü Falcon giyiyor. Bunların hepsi, bir arada devam eden hikayeler.
10 – Son olarak, Marvel Evreni doğrudan yok olma tehlikesi altında olmasına, hatta bu durumu kabullenmiş olmasına karşın, evren çapında bir “birlik beraberlik ruhu”ndan söz etmek mümkün değil. Serinin başından beri kendi bildiğini okuyan Iron Man ile kendisine sürekli yalan söylenmesinden bıkan Captain America (Steve Rogers) serinin sonunda birbirlerine girmiş durumdalar. Öyle ki, tepelerinde bir Incursion başlarken, ikisi bu durum umurlarında değilmişseçine birbiriyle kavga ediyorlar, ki bu da serinin geleceği açısından ilginç bir durum.
Sonuç olarak, ortada şimdilik yenilgiyi kabul etmiş, dünyalarının yok olacağı gerçeğine boyun eğmiş bir Marvel Evreni, ve görüldüğü kadarıyla savaşmaya onlardan çok daha hazır olan bir Ultimate Evreni var. Secret Wars hangi konulara odaklanacak, ne gibi meseleleri gündeme getirecek, Battleworld nasıl oluşacak ve seriye dahil edilecek henüz bilemiyoruz, ve Jonathan Hickman gibi, önemsiz gözüken detayları sonradan çok büyük meseleler olarak karşımıza çıkaran bir yazarla ilgilendiğimizi düşünürsek, Secret Wars başlamadan çok kesin bilgiler vermemiz mümkün değil.
En nihayetinde, on maddede Avengers ve New Avengers’ın, final olarak bizi getirdiği nokta basitçe bu şekilde. Gerisine, iki seri içinde atlamış olabileceğim önemli noktalara, artık Secret Wars tamamlandıktan sonra bakacağız.