DC Dizileri

Arrow S02E15

ARROWArrow’un 2. sezon 15. bölümü, geçen bölümün kaldığı yerden, Ollie-Slade karşılaşmasından topu alıyor ve uzun zamandır ilk kez neredeyse tamamı flashback’lerden oluşan bir bölümle karşımıza çıkıyor.

Hatırlayacağınız üzere bir önceki bölümde Slade Ollie’nin evinde, Moira’nın yanında karşımıza çıkmıştı. Görünüşe göre Slade Ollie’nin evine girebilmek için Moira’nın seçim kampanyasına büyük bir bağış yapmış ve böylece Moira’yla bir toplantı kapmayı başarmış. Ollie bu karşılaşmadan çok rahatsız olduğunu belli ediyor, annesi ise bunun kendi aralarındaki sorundan dolayı olduğunu zannediyor. Slade’in asıl niyeti ise, Ollie ve takımı Slade’in Ollie ve ailesini doğrudan öldürmeye geldiğini sansalar da aslında evlerinin bütün yanını kameralarla donatmak ve evdeki her hareketten haberdar olmak. 

Flashback olmayan, zamanımızda geçen sahneler oldukça durağan, Ollie’nin gerilimli halini ve takımının Slade’i durdurmak için yaptığı hareketleri saymazsak hikaye oldukça düz geçiyor. Buradan bir iki ilginç çizgi roman göndermesini söyleyecek olursak, Thea’nın Slade’e evi gezdirirken bahsettiği sanatçılardan ikisi, Curtis Swan ve Joe Kubert, çizgi romanda Gümüş Çağ çizerlerinden ikisi. ARROW

Asıl olayımız ise flashback sahnelerinde geçiyor, burada Ollie ve Slade’in neden birbirine düşman olduğunu öğreniyoruz. Tabii ki bu düşmanlığın temelinde Ollie’nin Shado ve Sara arasında Sara’yı seçmesi ve Shado’nun ölümü yatıyor. Sara Ollie’ye Slade Ivo’ya ulaşamadan Ivo’yu öldürmesini tembihlese de Ollie yeterince hızlı davranamıyor ve Slade Shado’ya olanları öğreniyor. 

Daha önceki incelemelerde söylemiştim, bence ana olayımızın sadece Slade’in Ollie’den intikam alma çabası olmaması lazım, bu çok daha basit bir kurgu. Tabii ki Ollie’nin geçmişinden gelen böylesine büyük bir eski dostu/yeni düşmanı ilgi çekici bir hikaye yaratıyor, Slade rolünde Manu Bennett da harikalar yaratıyor ama bence sanki hikayenin bu yönüne biraz daha derinlik katılmasına ihtiyaç var. Yalnızca “Shado senin yüzünden öldü – sana benim çektiğim acıyı çektireceğim” şeklindeki bir mantık çok da hoşuma gitmedi açıkçası – sonuçta Shado’yu Ollie de çok seviyordu ve ölmesini o da istememişti. 

Açıkçası, her ne kadar ana hikayenin ilerlemesi açısından önemli bir bölüm olsa da, bölüm oldukça düz ilerlediği ve çok fazla yeni bir şey öğrenmediğimiz için üzerine çok konuşulabilecek bir bölüm değil. Slade-Ollie düşmanlığını temellendiren ve daha çok aksiyon sahneleriyle kendini izleten, biraz da gerilim üzerinden prim yapan bir bölüm olmuş. Tabii ki hala soru işaretleri olan noktalar var, bunlardan ilki, Ivo’nun ölüp ölmediği. Bir ikincisi, gemiyi ele geçiren Slade’in Ollie’ye ne yaptığı ve Ollie’nin nasıl olup da Slade’in gözünü çıkardığı. En sondaki Slade’in göz bandı olmadan oynadığı sahnenin başarılı bir etki yarattığını söyleyebilirim. Son bir soru işareti de, neden Ollie’nin Slade’i öldürmeye bu kadar hevesli olduğu, evde önce kendisi öldürmeye çalışıp daha sonrasında takımını çağırması Slade’le Ollie arasında gemide neler geçtiğini daha çok merak ettiriyor.arrows2e15ii

Mirakuru mevzusu da, her ne kadar bölümün önemli yanlarından biri de olsa biraz havada kalmış durumda. Görünüşe göre Slade Mirakuru’yu yok olmaktan kurtarmış fakat Ivo bu serumu çok daha yakından tanıdığından onun ölüp ölmediğine bağlı olarak Mirakuru hikayesinin ilerlemesi çok değişecek gibi. İzleyip göreceğiz. 

Son bir parantez de yan karakterlere açalım. Fareli rahibimiz Thomas Flynn ve öfkeli arkadaşımız Hendrick bu bölümde yeni karşılaştığımız karakterler. Anatoli Knyazev ile ise daha önceki gemi flashbacklerinden ve Rus mafyasının işin içine karıştığı bölümlerden tanışıyoruz. Bu karakterlerden yalnızca Knyazev çizgi romanlardan gelme, daha çok KGBeast adıyla biliniyor ve çoğunlukla bir Batman düşmanı olarak karşımıza çıkıyor. 

Bir sonraki incelememizde görüşmek üzere. “Suicide Squad” isimli bu bölümü heyecanla bekliyoruz.

Arrow ve Agents of SHIELD incelemelerimizin yazarı Ekin Köker’i Twitter’dan takip edin: twitter.com/EkinKöker