Marvel Dizileri

Agents of S.H.I.E.L.D S01E12

134274_7649

Agents of SHIELD, 12. Bölümüyle bizi SHIELD’ın kalbine, yeni SHIELD elemanlarının yetiştiği “Bilim ve Teknoloji Akademisi”ne götürüyor. Bölüm 2 ayrı hikâye şeklinde ilerliyor – ana hikâyede akademide çıkan tehlikeli bir durumu (öğrencilere buz üreten bir cihazla saldırı) çözmek ve hazır oradayken öğrencilere güvenlik konusunda seminer vermek üzere merkeze dönen takım elemanlarımız Fitz-Simmons, Ward ve Skye’ı konu alıyor. Yan hikâyede ise May ve Coulson hazır kendisi ortada yokken Skye’ın geçmişini inceliyor, ipuçlarını takip ediyor.

Ana hikâyede gördüğümüz kadarıyla SHIELD merkezinde özellikle “Bilim ve Teknoloji Akademisi”nde roller değişmiş durumda – öğrencilerin hayranlıkla baktığı, idol olarak gördüğü Fitz-Simmons ikilisi olurken, Ward deyim yerindeyse hor görülen, ezilen taraf oluyor. Fitz-Simmons ikilisinin karakter gelişimi açısından da önemli bir bölüm oldu bu yüzden. Öğrencilerin kendilerine bakış açılarını, başarılarının etkilerini görmeleri, Fitz’in öğrencilere mentorluk yapması gibi olaylar kendilerinin dizideki pasif rolünü biraz daha üzerinden atmalarını sağladı gibi.

Skye ise araştırmacı, SHIELD’ı yeni yeni tanımaya çalışan tarafıyla öne çıktı. Skye’ın SHIELD’ın onur duvarında gördüğü detay ise adeta yeni Captain America: The Winter Soldier filmine bir selam çaktı. Neydi bu detay? “Bucky Barnes” ismi tabii ki! Bilmeyenler için biraz tanıtalım, Captain America’nın 2. Dünya Savaşı’ndaki side-kick’i olan Bucky Barnes savaş sırasında ölmüş ve daha sonra Winter Soldier hikâyesiyle tekrar hayata döndürülmüştü. Yeni Captain America filminin de başkahramanı olacak tabii ki kendisi. 

Yan hikâye ise yan olmasına karşın aslında takımımızın geleceği açısından çok daha önemli. May ve Coulson Skye’ı yetimhaneye bırakan SHIELD ajanının takım arkadaşının izini sürerken Skye hakkında çok önemli bir gerçeği ortaya çıkarıyorlar – kendisinin de bir 0-8-4 kodlu, zamanında SHIELD ajanlarının araştırdığı bir “asset” olduğunu. 

0-8-4 kodunun ne olduğunu hatırlayacak olursak, SHIELD, kaynağı bilinmeyen her şeye 0-8-4 kodu veriyordu, mesela Thor’un çekici bu kapsamda değerlendirilmişti. Skye’ın da bilinmeyen bir nesne olması, Çin’de bir köyün tamamının ve SHIELD ekibinin kendisini korurken ölmesi gibi detaylar Skye’ı sonunda daha da ilgi çekici hale getirmeyi başardı. Coulson’dan geçmişi hakkındaki korkunç gerçeği duyunca bile pozitif kalabilmesiyle de yine takdirimizi kazandı. 

Fakat daha önceki incelemelerde de bahsettiğim gibi dizi ne yazık ki birdenbire çok fazla konuyu ortaya atıp atıp dağıtmaya devam ediyor ne yazık ki. Daha önce Skye’ın ve Ward’un geçmişleri detaylarının daha sonra incelenebileceğini, dizinin şimdilik Coulson ve Clairvoyant çizgisinde kalabileceğini belirtmiştim. Geçen bölümde de Coulson’ın ölümden dönüşü konusunu işlendikten sonra bu bölüm birden bire tekrar Skye mevzusuna dönmek konuyu tekrar dağıttı. Hâlbuki Coulson bölümün başında SHIELD dosyalarını karıştırırken ne kadar sevinmiştim. 

Bir de ana hikâyedeki buz makinesini üreten öğrencinin Sandbox’a gönderilirken bu makinanın gücünü bir şekilde kendisine transfer ettiğini –ya da bu güçlerin yanlışlıkla kendisine transfer olduğunu- görmek de işin tuzu biberi oldu. Elemanlarımızın ilerde karşılaşacağı muhtemel bir kötü adam daha çıktı karşılarına. Tamam, daha çok kötü adama karşı değiliz ama teker teker gelin kardeşim! Ian Quinn de ayrı bir âlem. Kötü adamdan çok “corporate asshole” tarzı bir profil çiziyor. Bir de Clairvoyant’la bağlantılıymış. Te Allah’ım… 

Whedon sözüm sana – toparla oğlum artık! Anlat dedikçe coştun. Sağlı sollu giriştin. Fena hikâyeler anlatmıyorsun ama bölük pörçük olunca hiçbir şey anlamıyoruz. Aldın nasıl olsa 2. Sezon onayını, bu sezon dağıttıkça dağıt konuyu. Nasıl olsa toparlarsın ilerde, yeter ki dizi izlensin. Bak Lost böyle yapa yapa hiç toparlayamadı, arkasından çok küfür ettirdi. Sen öyle olma. Kısa dönemde karlı da olsa uzun dönemde Marvel’daki geleceğini de tehlikeye atarsın, aman diyeyim. 

BlizzardDonnieGill

Berk’in Notu:

Bu bölümde buz makinesini yaratan dahi çocuğun adı Donnie’ydi. Diziyi o kadar dikkatli izlemiyorum, dolayısıyla bir soyadı varsa da ben kaçırdım, fakat buzla ilgili bir şeyler yapan bir “Donnie” konsepti, Marvel’ın Blizzard karakterini hatırlatıyor. Bu ismi birden fazla kişi kullanmış olmakla birlikte, en meşhur Blizzard, Donnie Gill isimli bir karakterdi, ve çeşitli süper kahramanlara musallat olan bir kötü adam olmanın yanı sıra, sitemizde geniş yer verdiğimiz Thunderbolts ekibine de bir dönem katılmıştı.