Avengers vs. X-Men serisi devam ederken, belli başlı seriler de bu proje kapsamına girmeye devam ediyor. Biz de bu serileri de sayı sayı mercek altına almaya tüm hızımızla devam ediyoruz.
Bugünkü incelememizde, Wolverine and the X-Men serisinde temelleri atılan bir hikayenin devamını takip edeceğimiz X-Men Legacy’nin, 266. sayısını ele alıyoruz. Bu sayı, ufak detayları göz önünde bulundurursak, Wolverine and the X-Men # 10’da Rachel Summers ve Iceman’in Cyclops’a katılma kararı alması ve daha da sonra, Avengers vs. X-Men # 3’de, Wolverine’in Captain America’yla yollarını ayırmasından sonra geçiyor.
X-Men Legacy, aslında Wolverine’in okulunda çalışan mutantların bir iç meselesi olarak başlıyor. Hope’un Phoenix Force’u kontrol edebileceğini ve mutant ırkını yeniden hayata geçirebileceğini hisseden Rachel Summers ve Iceman, okulda öğretmenlik yapan diğer mutantlara durumu açıklayıp, onları da kendileriyle birlikte savaşmaya çağırıyorlar.
Fakat, Husk, Cannonball, Frenzy ve hatta Wolverine and the X-Men #10’da savaşa katılma kararı aldığını hissettiğimiz Gambit, öğrencilerin düzenini bozmamak ve her şeyden önce onların güvenliğini sağlamak için okulda kalmaya karar veriyorlar. Üstelik, Marvel Evreni’ne ilk olarak Avengers Annual # 10’da, Avengers takımını darmadağın ederek giriş yapan Rogue da, Iceman ve Rachel’ın itirazlarına rağmen, okulda kalmayı tercih ediyor.
Sayının dönüm noktası ise, okulda kalma ve öğretmenliğe devam etme kararından hemen sonra gerçekleşiyor. Durup dururken, “kimsenin ateşe körükle yaklaşmadığından” emin olmak isteyen Moon Knight, Falcon ve She-Hulk’tan oluşan bir Avengers takımı, Weschester’a geliyor – yani bir nevi, okulu kuşatma altına alıyorlar.
Burada Falcon’un Wolverine hakkındaki yorumu, sayının Avengers vs. X-Men # 3’den de sonra geçtiğini gösterir nitelikte. Yani, Wolverine şu sahnede artık Cap’in tarafında değil, ve Avengers bunun farkında
Tabi küçük çocuklar gibi gözetlenecek olmak X-Men üyelerinin pek hoşuna gitmiyor, ama daha ağırbaşlı üyelerin araya girmesiyle, bu tartışmanın daha fazla büyümesi önleniyor – Avengers üyelerinin olayları “yüz yard”, yani yaklaşık doksan metre uzaktan takip etmesi, ve X-Men üyelerinin de derslerine normal şekilde devam etmeleri kararlaştırılıyor. Ta ki, fırlama X-Men üyesi Frenzy, gidip Avengers üyelerinden Moon Knight’ı provoke edinceye kadar!
Moon Knigth’ın bir kiralık katil olarak işlediği suçlara ve yerinde olmayan akli dengesine göndermeler yapan Frenzy, sonunda Moon Knight’ı sinir etmeyi başarıyor ve ikili birbirine giriyor. Kısa süre içinde, Rogue olayı ayırmaya, okuldaki öğrenciler de, Frenzy’ye yardım etme çabasıyla olay yerine geliyorlar. Fakat, gelen öğrencilerden ikisini tehdit olarak gören She – Hulk’un onları yere sermesiyle, bu ana kadar savaş dışında kalmak için elinden geleni yapan Rogue da çileden çıkıyor – ve sonunda Avengers üyelerine saldırıyor.
Bunun üzerine, Falcon kendisine sadece acil bir durum olursa yapması söylenen şeyi yapıyor, ve Iron Man’i Weschester’a çağırıyor!
Yorumlar
Bu sayıya basit bir açıdan baktığınızda, aslında çok da fazla bir gelişme yaşanmadığını söylemek mümkün. Ama ben yine de, bu sayıyı okumanın Avengers vs. X-Men serisi ile ilgili hoş bir perspektif getirebileceği kanısındayım.
Neden derseniz, yazar takımımız bir tie – in sayısının yapması gereken şeyi çok iyi yaptığı için. Tie-in’leri tanımlarken, artık neredeyse bir klişe olarak, “Ana seride olayları görüyoruz, tie-in sayılarında olaya o serinin ana karakterlerinin gözünden, onların başık açılarından bakıyoruz.” gibi bir cümle kullanıyorum. İşte bu sayıda, tam olarak bunu yapabiliyorsunuz.
Düşündüğünüz zaman, Avengers üyeleri herhangi agresif bir tutum içinde gelmiyorlar, hatta Falcon oldukça makul davranıyor, sorun yaşanmaması için elinden geleni yapıyor, fakat yazar takımı size olayı X-Men tarafından görmeyi kolaylaştırdığı için, siz yine de Avengers’tan nefret ediyor, ve okullarına gelip, olay dışında kalmaya çalışan bir grubu soruna sürüklediği için X-Men’i haklı buluyorsunuz.
Bu açıdan mantıklı bulduğum bir sayı oldu diyebilirim.