Marvel Comics İncelemeleri

Uncanny X-Men # 19

Altmıştan fazla sayı incelemesi ile sizlere eksiksiz bir şekilde ulaştırmaya çalıştığım Avengers vs. X-Men serisi kapsamında yapacağım son inceleme, bu serinin de son tie-in sayısı olan, Uncanny X-Men # 19.

Az önce siteye eklenen Wolverine and the X-Men # 16’nın aksine, Uncanny X-Men # 19 son derece okunabilir bir hikayeye sahip. Bu sayı, herhangi bir paralel evrende geçmiyor, bir What if? hikayesi değil, bir rüya – hayal sayısı değil, fakat bu sayıda, Cyclops Avengers vs. X-Men savaşını kazanıyor.

 

 

 

 

 

Uncanny X-Men # 19 temel olarak iki bölüm halinde kurgulanmış. İlk bölüm, Cyclops’un Avengers vs. X-Men ana serisinin on birinci ve on ikinci sayılarında yaşadığı olayların, kendi bakış açısından anlatıldığı bir hikaye. Burada söyleyebileceğim her şeyi zaten bu iki sayının incelemesinde çok daha detaylı olarak anlattım, fakat Cyclops’un bakış açısından – çok fazla bir şey kazanmasanız da – yine de sıkılmadan tekrar izleyebileceğinizi söyleyebilirim, bu açıdan yazar Kieron Gillen başarılı bir iş yapmış.

Uncanny X-Men # 19’un bize asıl kattıkları, Cyclops etkisiz hale getirildikten sonra da onu takip etmesi gerçeğinden kaynaklanıyor.

Son savaşta yenilgiye uğradıktan sonra, anladığımız kadarıyla Captain America tarafından sorgulandığı sahneden önce geçmekte olan birkaç sahnede, Cyclops ile Beast’i görüyoruz. Avengers vs. X-Men hikayesinin çok öncesinde, Cyclops’un git gide faşist bir hale gelmesinden dolayı X-Men ekibini terk etmiş olan Beast, Cyclops’u karşılıyor, ve “Eminim yaptıklarından dolayı mutlusundur.” gibi bir imayla ikili arasındaki konuşmayı başlatıyor.

Fakat, Cyke’ın verdiği cevap çok daha yumuşak oluyor. Beast’e, kendisini öldürdüğünü sandığını, ve öldürmediği için çok mutlu olduğunu söyleyen Cyclops, bir anda duruyor ve Profesör Xavier’ı öldürdüğünü hatırlıyor, ve Beast de, öldürdüğü tek kişinin o olmadığını sert bir şekilde hatırlatarak tartışmalarını devam ettiriyor.

Bundan sonra, Beast Cyclops’un yaptıkları için ona sinirlenmeye devam ediyor, ve bir noktada, Avengers vs. X-Men’in son sayısındaki “No More Phoenix” anından sonra ortaya çıkan yeni mutantları kastederek, “Senin bu yeni mutantlara bıraktığın tek miras sadece daha fazla nefret edilmek olacak!” mealinde iddialı bir cümle kuruyor.

Ama, burada unuttuğu asıl şey şu: Cyclops’un ortaya yeni mutantlar çıktığından haberi yok.

Bir anda heyecanlanan Cyclops, gerçekten yeni mutantlar olup olmadığını sorgulamaya başlıyor, ve Beast’in kendisini tüm sakinleştirme çabalarına rağmen bu soruya “Evet.” cevabını almadan durmuyor, ve işte bu anda, Cyclops’un karakterinin geldiği boyutu görüyoruz: Yeni mutantların ortaya çıktığını öğrenen Scott Summers, yaptıklarının affedilecek şeyler olmadığını, affedilmeyi beklemediğini ve hak etmediğini söylüyor; fakat yeni mutantların ortaya çıktığı bilgisini de düşünerek, “yine olsa, aynı şeyleri tekrar yapacağını” söylüyor.

Sayının, ve Avengers vs. X-Men’in, son sahnesinde ise, Beast tarafından kendisine eşlik edilen, yenilmiş, esir düşmüş Cyclops’un, aslında başından beri tek amacı olan şeyi elde ettiğini, ve her şeye rağmen, mutant ırkını yeniden canlandırdığını anladığını görüyoruz. Beast ile birlikte bulunduğu odadan çıkarken, kollarıyla “X” işareti yapan Cyclops, idealleri uğruna kendi benliğini tamamen kaybetmiş bir adam halinde karşımıza çıkıyor.

Yorumlar

Muhteşem. 

Avengers vs. X-Men serisi, yıllardır istikrarlı bir karakter değişimine sahip olan Cyclops için bana kalırsa kusursuz bir son oldu.

Avengers vs. X-Men serisine genel olarak yorumlarımı yarın veya öbür gün siteye ekleyeceğim, ondan sonra da uzun bir Cyclops yazısı gelecek, bu yüzden söylemek istediğim her şeyi oraya saklıyorum, fakat bu sayıyı da kesinlikle tavsiye ediyorum.

İyi bir Cyclops hikayesi için, iyi bir Cyclops sonu.