Geçtiğimiz bölümde Rick kendi oluşturduğu küçük bir grup ile The Kingdom’a gitmişti, savaş planlamaları sürerken Ezekiel ve Michonne arasındaki konuşmalara seyirci olmuştuk ve Ezekiel’ı daha yakından tanımıştık.
Bölüm Andrea ve Rick arasındaki konuşma ile başlıyor. Rick, Andrea’ya insanlara güvenmeye başlamasını söylüyor. Rick bir anda konuyu değiştirip kimin koridordan geçtiğini soruyor. Andrea, Michonne’un az önce gülümseyerek geçtiğini söylüyor. Rick şaşırıyor, şimdi endişelenmeye başladığını söylüyor. Michonne gülümseyerek Kingdom’da kaldığı odaya giriyor, yatağına yatıyor, samuray kılıcına bakıyor sonra kendi kendine aptal olmamasını söylüyor. Samuray kılıcını alıp üzerine koyuyor ve öyle yatıyor.
Carl, yatağından kalkmış koridorda ilerlerken Rick onu görüyor ve niye kalktığını soruyor. Carl uyuyamadığını söylüyor. Rick, Carl’ın kaplanı görmek için yataktan çıkıp çıkmadığını soruyor. Rick, Carl’a yarın kaplanı birçok kez göreceğini, gidip yatmasını söylüyor. Hilltop’a gidiyoruz. Kal, okul otobüsüne Hilltop’dan savaş için gidecek adamları topluyor. Eduardo da onlarla gelmek istiyor. (Eduardo, hatırlarsanız Kal ile duvarı koruyan elemanlardan birisiydi) Kal, kabul etmiyor. Kal, Eduardo’ya o da gelirse Hilltop’u kimin koruyacağını soruyor. Eduardo biraz daha yalvarıyor. Jesus geliyor. Kal’ın sadece nazik olduğunu, Eduardo’nun böyle bir şey için hazır olmadığını söylüyor.
Gregory ve Jesus konuşuyorlar. Gregory bütün olanlar için nasıl hissedeceğini bilmediğini söylüyor. Jesus nasıl hissettiğinin bir önemi olmadığını, işler ters giderse onun korunacağını, o oyunu kurallarına göre oynarsa Hilltop halkının da kurallara göre oynayacağını söylüyor. Gregory anlamadığını söylüyor. Jesus sadece yirmi en yetenekli kadın ve erkeğin kendisiyle geleceğini söylüyor. Gregory, Jesus’a onun neyden bahsettiğini anlamaya başladığını, iyi bir plan olduğunu, bunu yapmanın en güvenli yolu olduğunu, bütün Hilltop halkını tehlikeye sokmanın gereği olmadığını söylüyor. Jesus, onun sonunda halkı için endişelenmeye başlamasını takdir ettiğini söylüyor. Gregory sinirleniyor ve ne kast ettiğini soruyor.
Jesus, Gregory’e ateş hattından uzak durduğu için bu durumda olduklarını söylüyor. Gregory, Negan’dan ve kimseden korkmadığını, halkı için karnından bıçaklandığını söylüyor ve yarasını görmek isteyip istemediğini soruyor ve de Jesus’a onun yarasının nerede olduğunu soruyor.
Jesus, ciddi olup olmadığını soruyor. Gregory bu kadar zamandır dayanmalarının nedeninin kendisi olduğunu, Negan’ı kendi yakınında tuttuğunu ve onun bunu inkâr edemeyeceğini söylüyor. Jesus, kaybetseler de kazansalar da bu tartışmanın anlamsız olduğunu söylüyor ve oradan ayrılıyor. Kal, Jesus’a hazır olup olmadığını soruyor. Jesus sinirli bir şekilde dün hazır olduğunu, hatırlayıp hatırlamadığını soruyor.
Brianna ve Maggie, Gregory’nin aptalca hareketlerinden ve ürpertici tavırlarından konuşuyorlar. Gregory’nin hala lider olduğunu çünkü başka kimsenin liderlikte gözünün olmadığından bahsediyorlar. The Kingdom’a dönüyoruz. Andrea oradakilere keskin nişancılık eğitimi veriyor. Rick, nasıl gittiğini soruyor. Andrea iyi gittiğini, iyi keskin nişancılar olduğunu, kullanabilecekleri kişiler olduğunu söylüyor.
Rick kendi baktığına göre, Ezekiel’ın otuz kadar adamının birebir çatışmada yararlı olabileceğini söylüyor. Rick kendi adamlarıyla birlikte sayının elliye ulaştığını, Jesus’ın da yirmi kadar adam getireceğini düşündüğünü söylüyor. Andrea yeterince adamları olup olmadığını soruyor. Rick, bilmediğini, strateji konusunda yetersiz olduğunu, Abraham yaşasaydı onun bu konuda gerçekten yararlı olabileceğini düşündüğünü söylüyor. Rick, Jesus’dan öğrendiklerine göre Negan’ın kendi mekânlarında altmış kadar adamının olduğunu ama hala diğer küçük karakollarında ne kadar adamının olduğunu bilmediğini söylüyor. Rick, onların çok silahı olmadığını bildiğini eğer Savior’lar kendilerinden fazlalarsa yine de ateşli silahların verdiği avantajla onları alt edebileceklerini söylüyor. Andrea, onların bir kaplanı olup olmadığını soruyor.
Jesus adamlarıyla Kingdom’a gelirken gösteriliyor. Bu sırada Michonne, birine karşı kılıçla antrenman yapıyor. Ezekiel antrenmanın nasıl gittiğini soruyor. Michonne yalan söylemeyeceğini, antrenman yaptığı kişinin kendisine birkaç şey öğretebileceğini söylüyor. Bir adam gelip Ezekiel’a Jesus’ın geldiğini söylüyor. Ezekiel bütün misafirlerin büyük salona toplanmasını söylüyor.
Herkes büyük salonda. Rick, Jesus’a onun adamlarının iyi olup olmadığını soruyor. Jesus, Hilltop’da çok zaman geçirmediğini, Kal’ın kendisinden daha iyi Hilltop’daki adamları bildiğini ve ona adamları toplattırdığını söylüyor. Rick, Jesus’a Kal’a güvenip güvenmediğini soruyor. Jesus, güvendiğini söylüyor. Andrea, Kingdom’dakilerin iyi nişancı olduğunu söylüyor. Michonne, iyi savaşçıların olduğunu da söylüyor. Michonne, üç topluluğun güçlerini birleştirip güçlü bir grup oluşturacağını söylüyor. Ezekiel büyük salona geliyor. Ezekiel, tanrıya şükretmeleri gerektiğini çünkü Jesus’ın geri geldiğini söylüyor.
Rick, Ezekiel’a Dwight’ın neler yaptığını soruyor ve Dwight’ın Negan’ı uykusunda öldürüp öldüremeyeceğini soruyor. Ezekiel, kendisine söylendiği üzere Negan’ın asla yalnız uyumadığını söylüyor. Böyle bir şey yaparsa Dwight’ın oradan canlı kurtulamayacağını söylüyor. Ezekiel, Dwight’ın yararlı olacağını, sadece biraz zamana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Ezekiel, kendisine Dwight’ın karakolların yerini verdiğini, karakolların her birini kendi ordularıyla saf dışı bırakabileceklerini düşündüğünü söylüyor. Andrea güzel bir plan olduğunu, karakoldakilerin orduya karşı çok güçsüz olacaklarını, onları rahatlıkla teker teker alt edebileceklerini söylüyor.
Rick, karakolların kontrol edilmesi gerektiğini, oralarda ne kadar adam olduğunu ve ne kadar silahları olduğuna bakılması gerektiğini söylüyor. Rick bunlar yapılırken kendisinin Alexandria Safe-Zone’a malzemelerle geri dönmesi gerektiğini, onların kendisini Negan için bir şeyler topluyor olarak düşüneceğini söylüyor. Kingdom’dan eli boş dönemeyeceğini yoksa onların kendisinin ne yaptığını anlayabileceğini söylüyor. Rick, Savior’ların ajandaya sadık olurlarsa birkaç gün sonra bir şeyleri toplamak için geleceklerini söylüyor. Alexandria Safe-Zone’a gidiyoruz. Negan kapıyı “nazikçe” çalıyor. Olivia kapıyı açıyor. Onların birkaç gün daha gelmeyeceklerini düşündüğünü söylüyor. Rick’lerin hala malzeme arayışında olduğunu söylüyor. Negan, hiç havasında olmadığını, kendisi ve adamlarının beklemeleri için bir yer göstermesini söylüyor. Olivia, her şeylerinin çok az olduğunu, açlık çektiklerini söylüyor.
Olivia ağlıyor. Negan’ın yanına bir Savior geliyor. Savior, Negan’a kadının üzerine fazla gittiğini, kadının ağladığını söylüyor. Negan, Savior’a haklı olduğunu söylüyor. Negan, Olivia’nın yanına gidiyor. Ona çok kaba davrandığı için özür diliyor. Negan, onların korkusuz lideri Rick gelinceye kadar geceyi burada geçireceğini, o sırada o isterse onu becerebileceğini ve kendisinin bundan zevk alacağını söylüyor. (Negan çok iyi biri lan) Olivia ona tokat atıyor. (İşte bunu yapmamalıydı) Savior’lar Olivia’yı yakalıyor. Negan, Savior’lara onu bırakmalarını söylüyor. Negan, Olivia’ya artık ona daha fazla ilgi duyduğunu söylüyor. Negan, hatırladığı kadarıyla Alexandria’daki bazı evlerin boş olduğunu, ona kendisine ve adamlarına en iyi boş evi göstermesini istiyor.
Savior’lar boş bir eve yerleşiyor. Bu sırada Spencer geliyor, kendisinin Negan’la tanışmak istediğini söylüyor. Negan’ın adamı Seth izin vermiyor. Negan, Seth’e bu kadar kötü olmaması gerektiğini, adamın geçmesine izin vermesini söylüyor. Negan ile Spencer konuşmaya başlıyor. Negan, onların hala su işini rahatlıkla hallettiklerine şaşırdığını söylüyor ve bunun nasıl mümkün olduğunu soruyor. Spencer, Alexandria’nın politikacılar için herhangi bir felaket sonrası hükümeti sürdürmeleri için yapıldığını söylüyor. Spencer, su sisteminin sonsuza kadar çalışmayacağını ama uzun bir süre daha çalışacağını söylüyor.
Negan, karar verdiğini, yerleştiği evin kendisinin tatil için kullanacağı ev olacağını söylüyor. Negan, kendisinin dolu şey yaptığını, artık biraz da dinlenmesi gerektiğini ve Alexandria’nın tatil için çevredeki en iyi mekân olduğunu söylüyor. Negan heyecanla onların bilardosu olup olmadığını eskiden bilardo oynamayı çok sevdiğini söylüyor. Spencer kendi evinde bir tane olduğunu söylüyor. Negan, Spencer’a az önce kimin en yakın arkadaşı olduğunu bilip bilmediğini soruyor. Negan, onun cevabı bildiğine emin olduğunu söylüyor ve Spencer’a adını soruyor. Spencer, ismini söylüyor ve ne zaman isterse gelebileceğini söylüyor. Negan, geleceğini söylüyor ve onun ne istediğini soruyor.
Spencer, Rick hakkında konuşmak istediğini söylüyor. Spencer, Negan’a onu anladığını, onun bütün metotlarına katılmasa da onun ne yapmaya çalıştığını anladığını, onun bir ağ kurmaya çalıştığını ve onun herkesin birlikte çalışmasını sağlamaya çalıştığını söylüyor. Spencer, Negan’a Rick’in birlikte çalışılabilecek biri olmadığını söylüyor ve Negan’ı bu konu hakkında uyarıyor.
Spencer, Rick’in Alexandria’nın orijinal lideri olmadığını, orijinal liderin kendi babası olduğunu söylüyor ve babasının zamanında daha iyi bir iş çıkardığını söylüyor. Spencer, Rick’in grubuyla birlikte gelip her şeyi altüst ettiğini, onun bir manyak olduğunu söylüyor. Spencer, Rick’in egosunun onu delirttiğini, onun lider olmaması gerektiğini söylüyor. Negan, Spencer’a ne önerdiğini soruyor. Spencer, babasının oğlu olduğunu, kendisinin lider olabileceğini, bunun onun da işine yarayacağını söylüyor.
Negan, Spencer’a kendisinin Rick’i öldürüp onu başa getireceğini yanlış anlayıp anlamadığını soruyor. Spencer her şeyin daha iyi olacağını söylüyor. Negan, Spencer’a kendisiyle yürümesi gerektiğini, onun kendisine düşünmek için çok fazla şey verdiğini söylüyor.
Negan, Rick’in kendisinden nefret ettiğini bildiğini, onun kendisini tehdit ettiğini ama yine de şu anda Rick’in dışarıda çalışkan arılar gibi Savior’lar için bir şeyler topladığını söylüyor. Rick’in nefretini işini tamamlamak için kullandığını ve bunun cesaret istediğini onun bir kişiliği olduğunu söylüyor. Negan, ardından Spencer’a dönerek onun için de bir şeyler düşündüğünü, onun Rick gidene kadar beklediğini sonra onun kendisinin yanına gizlice geldiğini ve onun pis işi kendisine yaptırabileceğini düşündüğünü ve de böylece onun Rick’in yerine geçebileceğini düşündüğünü, kendisinin anladığını söylüyor. Negan, Spencer’a “Onun yerinde gözün varsa niye onu öldürüp onun yerini almadın? Neden biliyor musun?” diyor. Spencer bir şeyler geveliyor. Negan, Spencer’a “Çünkü senin cesaretin yok!” diyor.
Ve bıçağını çıkarıp Spencer’ın karnını yarıyor. Spencer, bağırsakları karnının dışarısında yere düşüyor.
Negan, onun “cesaretini” şimdi görebildiğini, başından beri onun “cesaretinin” içinde olduğunu, kendisinin hayatında hiç bu kadar yanlış olmadığını söylüyor. (Şimdi, İngilizce “guts” kelimesi hem “bağırsak” anlamına hem de “cesaret” anlamına geliyor, Negan böyle bir kelime oyunu yapıyor işte)
Negan, Seth’e herhangi biri görmeden cesetten kurtulmasını ve adamın nerede yaşadığını öğrenmesini çünkü şu an kendisinin biraz bilardo oynamak istediğini söylüyor ve bölüm böyle sona eriyor.
The Sitting Dead ile Ölü Muhabbetler
Bölüm yine genel olarak sıkıcıydı. Aşırı da önemli olmayan bir karakterin ölümü bile üç sayfa sürdü. Bu aksiyonun ne kadar azaltıldığını gösteriyor ve açıkçası bu sinir bozucu bir durum. Aylık çıkan bir çizgi roman TWD ve her ay ileride (Kim bilir kaç ay sonra) yapılacak büyük savaş için bir bölüm harcanıyor. Sürekli sıkıcı konuşmalar içeriyor bölümler ve hep ilerideki bölümlere ışık tutacak şekilde bu konuşmalar. Negan olmasa çekilmeyecek valla.
İleride yapılacak savaşın tahminen bir sonraki Volume’da olacağı ve hatta bu gelecek Volume’daki bütün sayıların savaşı konu alacağını düşünüyorum. Savaş bir sayıda başlayıp bitmez. Şu an içinde bulunduğumuz Volume 19, 114. sayı ile bitecek. Volume 20’de büyük savaş olur diye düşünüyorum ve 120. bölümde savaşın biteceğini düşünüyorum. Tek isteğim Negan’ın ve Savior’ların olabildiğince büyük bir katliam yapması. Bu kadar sayılık beklentiden sonra savaşın kötü geçmesi berbat olur. Umarım Kirkman beni hayal kırıklığına uğratmaz. Her neyse, benim bölüm hakkında diyeceklerim bu kadar. Umarım incelemeyi beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!
“Mutlak felakete uygun adım ilerliyorlar” “İsa olsa ne yapardı?”