Bağımsız Çizgi Roman İncelemeleri

The Manhattan Projects # 006

Bir önceki sayılarda MP’in İkinci Dünya Savaşı’nı sonlandırması, uzaylılarla yaptıkları temas ve Einstein’ın gizemli duvarının çözümlenmesi ile serinin ilk bölümü tamamlandı. MP’deki karakterlerin konumları, birbirleri ile olan etkileşimleri, karakteristik özelliklerini tek tek okuyucuyu zorlamadan aktaran Hickman bu sayı ile arka planda kalmış olan bir iki noktayı hikayenin ortasına yerleştirerek seriyi daha da dallandırıyor ve yarattığı evrenin içini doldurmaya başlıyor.

 

MP’in ilk sayısı Oppenheimer üzerinden giderek MP’in yapısını bize anlatmaya başlamıştı. Bu sayı ile de MP’in Sovyet Rusya kanadı ile tanışıyoruz. Amerika’nın Van Braun’u ele geçirdiği sayıda hatırlanacağı gibi arka planda bir bilim adamının kaçmaya çalıştığını görmüştük. Bu bilim adamı Helmutt arkadaşımız Van Braun’un tersi bir şekilde Ruslar tarafından ele geçiriliyor ve Tunguska olayı ile bağdaştırılarak MP’ye benzer bir program yarattıklarını görüyoruz. Bölgenin adı da Star City. Yine bir önceki sayılarda uzaylılar ile temasa geçtikleri bölümde bir Rus generalin öldürüldüğü görmüştük. Bu arkadaşımız da Helmutt’un bulunduğu programın başındaki isimmiş.

Belirttiğim gibi sayı Helmutt üzerinden giderken bir yandan Star City’nin evrendeki konumunu ve yerini öğreniyoruz, bir yandan da Helmutt’un içinde bulunduğu mahrumiyet durumunu görüyoruz. Nazi Almanyası’nda olduğu gibi Helmutt sürekli bilim alanında ilerleme kaydedilmesi için zorla çalıştırılıyor. Başarıları programın başarısı, hataları kendi hataları oluyor. Naziler’den kurtuduğı sırada Ruslar tarafından bulunması ile de zaten özgürlük fikrinin bir ilüzyon ve manipulasyon malzemesi olduğunu düşünen Sovyet tarafından aynı muameleyi görüyor. 

Sayının en önemli yeri tabii ki yine son kısmı olmuş. Sayı boyunca serinin önceki sayılarına referanslar yapılarak belli bir bağlantı kurulsa da Hickman asıl olarak bu iki kutbu birleştirerek daha büyük bir hikaye yaratmaya çalışacağını anlıyoruz. Hikayenin yeni kısmına bir giriş niteliği olsa da bu sayı ile Hickman karakterler ve hikaye üzerindeki hakimiyetini arttımış gibi gözüküyor. İlk sayılara göre çok daha oturaklı ve kendine daha da güvenen bir yapıya sahip. O yüzden bir sonraki sayıyı yine heyecanla bekliyor olacağız.