Genel Çizgi Roman Yazıları

Popüler Çizgi Romanlar ve “Diversity” – 2

diversity2-2Bir önceki yazıda, popüler çizgi romanlarda farklı azınlıkların, kültürlerin ve hatta yaşam tarzlarının nasıl resmedildiğini, Marvel ve DC Comics şirketlerinin bu konuya neden önem verdiğini basitçe açıklamaya çalışmıştım. 

Konunun biraz daha meraklıları için hazırlanan bu ikinci yazıda ise, biraz daha kapsamlı sorulara değineceğim: “Diversity” olarak tanımladığımız bu kavramın çizgi romanlardaki tarihi nereye kadar gidiyor? Bugün nasıl bir önem kazanmış durumda? Marvel ve DC’nin bu kavrama yaklaşımı arasındaki benzerlikler neler? İki şirketin yaptığı hatalar, eleştirdikleri noktalar var mı? 

İlk olarak, kavramı neden İngilizce kullandığımı biraz daha detaylı olarak tekrarlamak istiyorum. 

Diversity kelimesi, günlük hayattaki kullanımıyla, aslında Türkçe’ye rahatlıkla çevrilebilecek bir kelime. Ana dili İngilizce olan birinin, bir restorana girip menünün içinde et, balık, tavuk ve sebze yemekleri olduğunu gördüğünde kullanacağı “diverse / diversity” kelimelerini, Türkçe’de “çeşitli / çeşitlilik” ile birebir karşılayabiliyoruz. 

Fakat sosyal / kültürel anlamda kullanılan “diversity” kelimesi, yani kelimenin daha “mecazi” olan bu yeni anlamı, henüz dilimizde net bir karşılık bulmuş değil. Irkçılık, cinsiyetçilik ve benzeri kavramların karşısına “çeşitlilik” gibi bir kelime koyduğunuzda hem pek bir anlam ifade etmiyor, hem de – şimdilik – kavram olarak çok zayıf kalıyor. Başlıkta ve yeri geldiğinde yazı içinde sözcüğü İngilizce kullanmamın sebebi bu. 

Gelelim çizgi romanlara… Bahsettiğimiz diversity kavramı tarafından kapsanacak konuların, çizgi romanları etkilemeye başlaması yeni bir olay mı?

Açıkçası, çizgi roman tarihine baktığınızda, sorunun cevabı hayır. 

diversity2-3

Yalnızca en meşhur örneklere baktığınızda bile, çizgi roman tarihi bu kavramın kapsadığı konuları işleyen karakterler / gelişmelerle dolu.

Daha 1941 yılında yaratılan ve yaratılışı dönemin feminist fikirlerine dayanan Wonder Woman’dan, 1960’lardan beri azınlıkların toplum içindeki konumunun bir alegorisi olarak görülen X-Men serisine, 1970’ler boyunca sosyal sorunlarla ilgilenen çizgi roman serilerinden, yavaş yavaş yaratılıp popüler serilere dahil edilen siyahi karakterlere, hatta – günümüzde Marvel’ın yaptığı bir takım değişikliklere benzer mantıkla – Lois Lane’i veya Punisher’ı geçici süreliğine siyahi karakterler haline getirmek gibi, bu kavramla açıklanabilecek pek çok karakter ve hikaye fikri mevcut. 

diversity2-4

Günümüzdeki durumu ise biraz daha ilgi çekici hale getiren üç faktör var.

Birincisi, artık “temsil edilmesi gereken azınlık” sayısı ciddi anlamda artmış durumda. Eskiden kadın veya siyahi karakterlerin kullanımı bu konu açısından “yeterli” görünürken, günümüzde bu ülkelerin içinde yaşayan her türlü kültür, her türlü etnik köken, her türlü yaşam tarzı ayrı ayrı resmedilebiliyor. 

İkincisi, ilk yazıda da değindiğim gibi, bu durum artık çizgi romanları değerlendirmek için bir kıstas. Eskiden gözüken bir siyahi karakter, takıma dahil olan bir kadın karakter yeterli olurken, günümüzde bunlar “sıradışı” özellikler olmaktan çıkıyor, çizgi romanların kabul edilebilmesi için “olmazsa olmaz” faktörler haline geliyorlar. Günümüzde sadece beyaz erkek karakterlerden oluşan bir takım fikri pek mümkün olmadığı gibi, her türlü fuar, röportaj ve sohbette, Marvel ve DC yetkilileri bu konu hakkında sorular alıyor, internette “bir – iki” azınlık karakteri değil de, karakterlerin ne kadarlık bir yüzdesinin tipik kahraman portresinden ayrılabildiği gibi yazılar yazılıyor. 

Üçüncü ve son olarak, bu iki faktörün de etkisiyle, günümüzdeki “diversity” çabası önceki yılların çok ötesine geçmiş durumda. Artık dergiler, hikayeler bu kavramın ne kadar önemli olduğunun bilinciyle hazırlanıyor, bu amaçla yaratılan, yeniden yaratılan ve gözden geçirilen karakter / takım açısından önemli bir artış gözüküyor. 

Sonuç olarak, çizgi roman tarihine aslında o kadar da yabancı olmayan bu kavram, günümüzde ciddi bir ivme kazanmış, ve şirketlerin imajı üzerinde ciddi anlamda belirleyici etkisi olan bir faktör haline gelmiş durumda. 

Bu noktada, konuyu biraz daha eleştirel olarak ele almak için sormamız gereken iki soru var: 

1 – Marvel ve DC, bu konuyla gerçekten ilgileniyor mu? Kurgusal hikayelerinin içinde geçtiği toplumu daha doğru bir şekilde yansıtmak onlar için gerçek bir amaç mı, yoksa bunu sadece daha sevimli gözükmek, imajlarını korumak için mi yapıyorlar? 

2 – Amaçları ne olursa olsun, bu konuda ne kadar başarılılar? Neyi doğru, neyi yanlış yapıyorlar? 

diversity2-7

İlk soru, aslında çok önemli bir mesele gibi gözükse de, bence sonuç itibarıyla o kadar mühim bir konu değil. Cevap muhtemelen iki nedenin bir karışımı, ama elbette “imaj” meselesi biraz daha ön plana çıkıyor. Sık sık söylediğim gibi, Marvel ve DC sonuç olarak birer şirket, ve dünya üzerindeki tüm şirketler gibi, dönemin hassas konularına önem vermek (veya, önem veriyormuş gibi gözükmek) onlar için her şeyden önce bir strateji meselesi. 

İkinci soru, yani amaçlarından bağımsız olarak, neyi doğru – neyi yanlış yaptıkları sorusu, bence biraz daha ilginç bir mesele. 

Baktığımız zaman, iki şirket de bu alanda daha az eleştiri almak için belli başlı şeyler yapıyorlar. Hem Marvel’ın, hem de DC’nin bu konuyu ciddi bir şekilde ele alıyor olması, bence ikisinin de hanesine “pozitif” olarak yansıması gereken bir mesele. 

Yaptıkları hatalar ve yanlış stratejilerde ise, iki şirketi birbirinden biraz ayrı tutmak gerekiyor. 

İnternetin çoğu yerinde, Marvel ve DC farklı alanlarda birbirinin önünde olarak görülüyor. Çizgi romanlar için, genel olarak Marvel’ın daha “çeşitli” bir yayın mantığı olduğu, fakat özellikle 2014’ün son aylarındaki film duyurularıyla, DC’nin filmler açısından Marvel’ın önüne geçtiği yaygın görüşler arasında. Aşağıdaki kaynaklar benim kısaca özetlediğim bu bilgileri daha net görmenize yardımcı olabilecek birkaç örnek, basit birkaç Google aramasıyla bu konuda daha fazla kaynağa ulaşabilirsiniz: 

http://www.tor.com/blogs/2013/10/marvel-was-happy-to-answer-diversity-questions-at-nycc-dc-was-not

http://www.thedailybeast.com/articles/2014/07/20/dc-comics-diversity-crisis-why-the-status-quo-rules.html

http://www.quora.com/Are-Marvel-Comics-better-at-diversity-than-DC-Comics

http://emertainmentmonthly.com/2014/11/02/left-diversity-fight-marvel-dcs-cinematic-universes/

http://www.vulture.com/2013/10/marvel-diversity-problem-avengers-shield-comics.html

http://www.thegeektwins.com/2014/10/is-dc-beating-marvel-at-diversity-in.html#.VIugRoqUfpA

Daha enteresan olan “hatalar” meselesine geldiğimizde, iki şirketin ortak paydada değerlendirilebilecek çok temel bir sorunu var.

“Diversity” alanındaki bu genel pozitif tutuma rağmen, Marvel ve DC genellikle hassas olmaları beklenen konuları, sadece gündemde olduğu zaman ele alıyorlar. ABD’de Obama’nın başkanlık seçimini ikinci kez kazandığı ve demokratların LGBT Hakları konusunu güçlü bir şekilde gündeme getirdiği dönemin ardından, Marvel’ın Northstar’ın erkek arkadaşıyla evleneceği haberini bağıra bağıra duyurması, ve daha sonra buna dev bir sayı ayırarak evliliği gerçekleştirmesi; aynı şekilde DC’nin en köklü karakterlerinden biri olan Alan Scott’u eşcinsel bir karakter olarak yeniden kurgulaması buna güzel bir örnek. 

diversity2-5

Burada kötü olan şey, bu olaylar gündemdeyken çizgi romanlarda işlenmeleri değil, konular gündemdeki yerlerini kaybettikten sonra, çizgi romanlarda da bir anda unutulmaları. LGBT hakları revaçta ve pozitif yaklaşılan bir konuyken, “Bakın bizim de eşcinsel karakterlerimiz var!” diye sevimli gözüktükten sonra, bu konuya bir daha geri dönmemek, hatta, mesela DC’nin durumunda olduğu gibi, muhteşem Batwoman serisini bu nedenle yazar – çizer değişikliğine zorlamak, oldukça çelişkili davranışlar. 

DC’den devam edecek olursak, özellikle yukarıdaki linklerden ilkinde bahsedilen haber, yani bu konu hakkında sorulan sorulara sert, hemen savunmaya geçerek cevap verme ve ortada bir sorun olduğunu kabul etmeme tarzı, DC’nin bu konu hakkında yüzde yüz kusursuz davranmadığını gösteren faktörler.

Marvel tarafında ise, sıkıntı bence daha da büyük. “Diversity” meselesini yalnızca şirketi şirin göstermek için kullanmak bir yana, deyim yerindeyse “fırsatçılık” yaparak bu kavram üzerinden sansasyon yaratacak haberler ve seriler yaratma  çabaları, bence Marvel’ın da şirket politikasındaki büyük sıkıntılardan biri.

Captain America’yı siyahi yapmak, Thor’u kadın yapmak, yeni yaratılan / değiştirilen karakterleri bağıra bağıra duyurmak… Bunlar yayın çizgisini daha eşit, daha çeşitli bir hale getirmek için değil, ilgi çekmek, satış yapmak için yapılan hareketler. 

Üstelik, Thor’un sonsuza kadar kadın bir karakter olmayacağını, Captain America’nın muhtemelen yeniden Steve Rogers olacağını düşündüğünüzde, bu kadar büyük sansasyon yaratan “değişiklikler”, aslında uzun vadede de “diversity” için herhangi bir şey yapmayan, bir an için gündeme gelip, Marvel’a böyle bir imaj kazandıran, bu durumu tam karşılayan bir deyim kullanacak olursak, “göz boyayan” ve daha fazlasını amaçlamayan, kısa vadeli stratejiler.

Bu da aslında biraz üzücü bir durum, zira Marvel’ın tarihine baktığınızda “diversity” meselesiyle ilişkilendirilebilecek konuların bu kadar yüzeysel kullanılmasını aslında eleştiren bir şirket görüyoruz, aşağıdaki görsel bunun için hoş bir örnek. 

diversity2-6

Toparlayacak olursak, her iki şirketin de bu konuda hem ortak, hem de yer yer birbirinden farklı bir takım hataları var.

İşin güzel yanı, artık git gide bu şirketler üzerinde etki sahibi olan internet yorumlarının, geri bildirimlerin, yer yer köşe yazılarının, gazete makalelerinin bu sorunlara dikkat çekmesi, ve yeterli seviyeye ulaştığında, bu eleştirilerin şirketleri farklı davranmaya zorlaması.

Bir şirket olarak tanımladığımız Marvel ve DC içinde, şirket politikası olarak değil de, gerçekten bu konuya hassas yaklaşan yazar ve çizerlerin olması, hatta kurgusal karakter ve takımlardan ziyade, bu yazar ve çizer kadrosunun da git gide daha farklı kültürlerden, farklı yaşam tarzlarından, farklı etnik kökenlerden oluşmaya başlaması da, elbette, gelecekte bu konuların daha gerçek ve daha doğru bir şekilde ele alınması için ümit veren gelişmeler.