Bağımsız Çizgi Roman İncelemeleri

Manhattan Projects # 012

mp12-coverManhattan Projects, 12. sayısıyla bizleri şaşırtmaya devam ediyor, ve 11. Sayıda Fermi ile Daghlian’ın arkadaşlığını incelemişken, Fermi’nin uzaylı doğasından ötürü bu arkadaşlığın bozulmasını ve Fermi’nin projeyi sabotaj girişimini anlatıyor.

Fermi’nin geçmişine bir göz attığımız bu sayıda, uzaydan gelen bir dron olan Fermi’nin, aslında dünyadaki yaşamı incelemek ve raporlamak üzere gönderildiğini öğreniyoruz. Gerçek Enrico Fermi’nin yerini alan uzaylı, yıllarca dünyamızı inceledikten sonra, Manhattan Projects’te görevlendirilmesiyle insanların bilimsel ilerlemelerini görme şansı yakalıyor ve bu ilerlemenin kendi ırkına tehdit olduğunu anlamasıyla harekete geçiyor.

 

 

Arkadaşı Daghlian’ın da kendisine bir tehdit olduğunu algılayan Fermi, öncelikle onu elemeye kalkıyor, fakat Daghlian’ın radyasyon yüzünden güçlenmiş olması, uzayda dağılsa bile kendisini toparlayabilmesi, Fermi’nin sonunu getiriyor.

Uzaylılarla karşılaştığımız daha önceki bir sayıdaki olayları bir Flashback’le bize hatırlatan bu sayıda, aslında, orada bulunan ve Daghlian’dan etkilenmeyen tek uzaylı olan Raal’in Fermi’nin ırkından olduğunu ve Fermi’yi insanların ilerlemesi çok hızlanırsa durdurmakla görevlendirdiğini öğreniyoruz.

mp12-1

İncelemenin başında da dediğim gibi, yine şaşırtıcı bir sayı oldu bu, Hickman seriyi tekrar farklı bir yöne doğru döndürdü. Bence bu sayının en önemli yanı, Daghlian’ın gücünün sınırlarını görmemiz. Uzayda kendini topladığı sahne, bariz Dr. Manhattan (Watchmen) esinlenmesinin altını çizdi.

Sayının ismi olan “The Fermi Paradox” ise oldukça uygun seçilmiş. Bir yandan, gerçekte de Dr. Enrico Fermi tarafından ortaya atılan ve uzaylılarla niye iletişim kuramadığımızı açıklayan paradoksa gönderme yaparken, diğer yandan Fermi’nin görevi ve Daghlian’la arkadaşlığı arasındaki çelişkiyi ortaya koymuş oldu.

Bu sayı, Oppenheimer’ın neredeyse hiç görünmediği bir sayı olması açısından da önemliydi. Sayının sonunda bilgi almak için Fermi’yi Oppenheimer’a yedirmeyi tartışsalar da, bir haini (Oppenheimer’ın içinde bile olsa) aralarında tutmak için bir sebep görmeyerek infaz ediyorlar. Bu da Raal tehdidinin boyutunu görememeleri açısından yanlış bir hamle oldu sanıyorum. Fakat Raal’in de dronunu kaybetmesiyle raporlamanın kesilmesi elemanlarımızın lehine. Tabi Raal bu kesilmeyle dünyayı bir tehdit olarak görüp, yok etmeye gelirse neler olabileceğini kestirmek güç.

Sonuç olarak, Hickman yine kafamızı karıştırmaya devam ediyor. Hikayeyi beğeniyorum, fakat tamamlandıktan sonra baştan okumak ve kaçırdığım noktaları görmek sanırım mantıklı olacak.

Bir sonraki incelemede görüşmek dileğiyle.