Infinity Gauntlet hakkında bir yazı yazmaya, bu konseptin filmlerde büyük rol oynayacağına dair teori ve dedikodular olduğu için karar vermiştim. İlerleyen yıllarda bu durumun gerçeğe dönüşmesiyle yazıya önemli güncellemeler yaptım. Bu süre zarfında hem filmlerde, hem çizgi romanlarda bu olgu ile ilgili önemli değişiklikler oldu. Yazıda sadece bunları açıklamakla kalmayıp, o dönemde bunları takip ederken yaşanan soru işaretlerini ve kafa karışıklıklarını da aktarmaya çalıştım.
Okuyacağınız metnin bilgi içeren büyük bölümü 2011 yılındaki orijinal dosyadan geliyor. Filmlerle ilgili ilk bilgileri yazıya 2014 yılında ekledim. Infinity Gauntlet’in 2018‘de çizgi romanlarda bir kez daha merkeze konması ve 2019‘da Avengers Endgame ile bu hikayenin tamamlanması ise yazının son güncellemesine vesile oldu.
Yazının bu bölümü çizgi romanlarla ilgili. Aradığınız konu filmlerle ilgiliyse, doğrudan ikinci sayfaya geçebilirsiniz.
Çizgi Romanlar: Infinity Gems
Infinity Gauntlet adını verdiğimiz kavram, aslında başlı başına bir olgu değil.
Marvel Evreni’nde, her biri evrenin belli bir özelliğini kontrol edecek şekilde, toplam altı adet “gem” – ya da, tam Türkçe çevirisiyle, “değerli taş” bulunuyor. Bu “sonsuzluk taşları”nın, ya da orijinal adıyla, Infinity Gem’lerin altısını da toplayıp bir eldivende toplayan Thanos, “Infinity Gauntlet”i, yani “Sonsuzluk Eldiveni’ni oluşturuyor.
Taşlar Marvel çizgi romanlarında ilk ortaya çıktıklarında aslında “Soul Gems” olarak adlandırılıyor, ama Infinity Gauntlet hikayesinden hemen önce Thanos “Infinity Gems” ismini daha uygun görüyor.
Yani aslında olay eldivende değil, taşlarda.
Peki bu taşlar tam olarak nedir?
Infinity Gems, evrenin belli bir özelliğini kontrol eden taşlara verilen isim. Bu taşları ve özelliklerini kısaca listelemek gerekirse;
Mor, uzayı simgeliyor. Mor taşın sahibi, istediği anda, uzayın herhangi bir yerinde (veya hiçbir yerinde) olmaya karar verebildiği gibi, herhangi bir objenin yerini değiştirme ve uzayı kendi istediği şekilde bükme ve yeniden düzenleme gücüne sahip oluyor.
Mavi, aklı (veya beyni, zihni) simgeliyor. Mavi taşa sahip olan kişi, kendi zihninin kapasitesini arttırdığı gibi, diğer insanların da rüyalarına, hayallerine ve düşüncelerine ulaşma gücüne sahip oluyor. Diğer taşların gücüyle birlikte kullanıldığında, mavi taşın sahibi evrendeki tüm zihinleri aynı anda takip edebilecek güce ulaşıyor.
Yeşil, ruhu simgeliyor. Diğer insanların ruhlarını ve hislerini anlayıp, bunları manipüle etme gücüne sahip olduğu gibi, aynı zamanda insanların ruhlarını kendi içindeki bir alt-evrende hapsetme gücüne de sahip.
Sarı, gerçekliği simgeliyor. Sarı taş, sahibine gerçekliği isteği doğrultusunda değiştirme yetkisini veriyor. Böylece, sarı taşı taşıyan kişi, fizik kurallarına tamamen aykırı bile olsa, evreni istediği gibi değiştirebiliyor.
Turuncu, zamanı simgeliyor. Sahibine zaman üzerinde tam bir kontrol veriyor. Geçmişteki ve gelecekteki olayları kontrol edebildiği gibi, aynı zamanda zaman yolculuğu yapabilme ve tüm canlıları süratle yaşlandırma ve gençleştirme gücüne de sahip. İnsanları, çeşitli yerleri ve hatta bütün bir gezegeni bile bitmek bilmeyen zaman döngüleri içinde hapsetmek için de kullanılabiliyor.
Kırmızı ise, gücü simgeliyor. Sahip olan kişiye evrende varolmuş ve varolacak tüm enerjilere ulaşma imkanı verdiği gibi, aynı zamanda neredeyse tüm süper güçleri kopyalamasına da olanak sağlıyor. Kırmızı taş, Infinity Gauntlet içinde kullanıldığında, diğer tüm taşların da gücünü arttırıyor.
Değişen Renkler, Tuhaf Taşlar
Bu noktada, ufak bir güncelleme yapmamız gerekiyor. Yukarıda gördüğünüz tüm bilgiler ve “renk – taş” eşleştirmeleri 1991 yılında yayımlanan orijinal Infinity Gauntlet hikayesi için doğru. Bu durum, güncel serilerde de aslında devam ediyor. Infinity Gauntlet’in önemli rol oynadığı sayılardan New Avengers: Illuminati # 3 de, bunu teyit edebileceğiniz bir sayı:
Reed kırmızı Infinity Gem’i tutuyor, ve onu “Power Gem” olarak tanımlıyor – burada belirttiğim gibi.
Aynı şekilde, mavi taşı Mind Gem, sarı taşı Reality Gem, turuncu taşı ise Time Gem olarak tanımlıyor, yine tutarlı.
Fakat, Jonathan Hickman döneminde New Avengers serisinin üçüncü sayısında taşların rengi ile ilgili enteresan bir durum var, zira sayıda ilk olarak şöyle gözüküyorlar:
Dikkatli bakacak olursanız, bu görseldeki taşların rengi ile, benim yukarıda verdiğim liste ve görseller ile uyuşmuyor. Normal şartlarda, bunun bizim yazımızda, internetteki diğer yazılarda vs. bir hata olduğu anlamına gelmesi gerekir. Fakat ilginç bir şekilde, bugüne kadar hep benim yukarıda verdiğim gibi kullanılan Infinity Gem renkleri, sadece New Avengers # 3’teki bu panelde bu şekilde resmediliyor – yani bu değişiklik sonradan yapılıyor.
Üstelik, New Avengers # 3 sayısını okumaya devam ettiğinizde, taşlar bir kez daha karşımıza çıkıyor, ve bu sefer, bizim listemizden yine farklı olduğu gibi, aynı dergide kullanıldığı renklerden de farklı bir şekilde kullanılıyor! Yani New Avengers # 3’te renkler normalden farklı olmakla kalmıyor, yirmi sayfalık derginin kendi içinde bile tutarlılık yok!
Bu noktada ortada üç ihtimal var: Ya Marvel taşların rengini umursamıyor, ve “Bunlar zaten süper güçlü öğeler oldukları için renkleri de rahatlıkla değişebiliyor” gibi ucuz bir açıklamları var, ya bu serinin yazar ve çizerleri, renkleri çok ufak bir detay olarak, bilinçli bir şekilde değiştiriyorlar, yani ancak ultra – dikkatli okurların fark edebileceği kurnaz bir detay ekleme peşindeler, ya da, yüzde doksan dokuz nokta dokuz ihtimalle, New Avengers # 3’teki bu garip renklendirme durumu, yalnızca basit bir yayın hatasından ibaret.
New Avengers serisinin yayımlandığı dönemde kafa karıştıran bu durum, 2010’lu yılların sonunda farklı açıklamalara kavuşuyor. Taşlar üzerindeki değişikliklerin evren içinde nasıl değerlendirildiğine aşağıdaki bölümde değineceğim.
Infinity Gauntlet Tarihçesi
Özetle, Infinity Gems, Marvel Evreni’nin altı farklı özelliğini simgeleyen, son derece güçlü altı taş olarak tanımlanabilir. Infinity Gauntlet ise, bu taşlar bir araya getirilip, bir eldiven olarak giyildiğinde, yani altı taşa tek bir varlık hakim olduğunda ortaya çıkıyor.
Normal bir insanın delirmeden taşıyabileceğinden çok daha büyük bir güç anlamına gelen Infinity Gauntlet’i takan kişi, eğer bu gücü kontrol edebilirse, evrenin en güçlü varlıklarından biri haline geliyor.
Tüm gem’lerin birleştirilmesiyle ortaya çıkan Infinity Gauntlet, ilk olarak 1991 yılında, aynı isimle yayınlanan seride gözüküyor. Infinity Gauntlet’e sahip olarak sonsuz bir güce sahip olan Thanos, aşık olduğu Death’e layık olduğunu göstermek için evrenin nüfusunun yarısını (tek bir düşüncesiyle) öldürüveriyor.
Daha sonra hayatta kalan tüm süper kahramanların kendisini durdurma çabalarını rahatlıkla durduran Thanos, Infinity Gauntlet’in tüm gücünü göstererek, Eternity’yi (yani evrenin fiziksel sonsuzluğunu simgeleyen varlığı) da yenerek onun yerini alıyor.
Sınırsız bir güce ulaşan Thanos’u durduran ise, seri boyunca işkence yaptığı Nebula ve serinin sonunda Infinity Gauntlet’i onun ellerinden alan Adam Warlock oluyor. Warlock, serinin sonunda Thanos’un yaptığı her şeyi geri almasına (ve tüm yaşananların kendi seçtiği özel bir grup insan haricinde herkes tarafından unutulmasını sağlamasına) rağmen, Living Tribunal Infinity Gems’in bir daha asla birlikte kullanılmaması gerektiğine karar vererek Warlock’a bu taşları saklayabilecek kişiler bulmasını emrediyor.
Infinity Gauntlet’i takip eden Infinity War serisinde, Adam Warlock’un alter-ego’su Magus tüm taşları toplamayı başarıyor. Fakat, kendisine verilen Reality Gem’in sahte olması nedeniyle Thanos’un gücüne ulaşamıyor ve yeniliyor.
Daha sonra taşlar önemlerini git gide kaybetse de, önce gezegen yeme isteğini durdurmak için kullanmaya çalışan Galactus; daha sonra da JLA/Avengers serisi sırasında DC Comics karakteri Darkseid Infinity Gauntlet’i ellerine geçirmeyi başarıyorlar.
Galactus’un planı işe yaramıyor, Darkseid ise Gauntlet DC Universe’de çalışmayınca kullanmaktan vazgeçiyor. Darkseid’in Infinity Gauntlet’le olan bu yakınlaşması, daha sonra iki şirketin ortak karakterler yarattığı Amalgam Universe’de Thanos ile birleşerek “Thanoseid” olmasıyla da okuyucuya hatırlatılmıştı.
Bundan sonra, Infinity Gauntlet’in parçaları bir şekilde Dünya’nın süper kahraman grubu Illuminati’nin ellerine geçiyor. Reed Richards taşları yok etmeyi çalışsa da, Uatu ortaya çıkarak “evrenin dengesinin korunması için taşların varolmak zorunda olduğunu” söyleyerek bunu engelliyor. Daha sonra, Gauntlet’in parçaları, onları asla kullanmamaya ve yerlerini asla söylememeye yemin eden Illuminati üyeleri tarfından paylaşılıyor ve saklanıyor.
Fakat, bu süper güçlü nesnelerin en bilge kahramanlar tarafından saklanması bile yeterli olmuyor. Heroic Age’in hemen başında hapisten kaçan The Hood, kırmızı ve sarı taşları toplayarak Red Hulk’u perişan etmeyi başarıyor. Tekrar Infinity Gauntlet’i bir araya getirmek için uğraşan Hood, Avengers üyeleri tarafından durduruluyor ve sonuç olarak Gauntlet Tony Stark’ta kalıyor.
Stark, erdemli kahraman rolünü üstlenerek, tüm Avengers üyelerinin önünde Infinity Gauntlet’in ortadan kalkmasını diliyor. Daha sonra ise, bunun bir aldatmaca olduğu ve Stark’ın Gauntlet’i sadece güvenli bir yere gönderdiğini görüyoruz.
Sonunda, yeni Illuminati üyeleri (ölen Black Bolt’un yerini Steve Rogers almış durumda) taşları alıyor ve geçen seferkinden daha iyi saklamaya yemin ediyorlar.
Yukarıda, yanlış renklendirilmiş görsellere iki örnek verdiğim sayı, New Avengers # 3 dergisi. Bu dergide, serinin genel gidişatı içinde, paralel bir dünya, Marvel Dünyasına çarpmaya çok yaklaşıyor. Bu durumu engellemek isteyen Illuminati üyeleri, Infinity Gauntlet’i yeniden bir araya getiriyorlar, ve Captain America bu eldiveni kısa süreliğine kullanarak, diğer dünyayı “geri itmeye” çalışıyor. Fakat, bu hareketi ilginç bir şekilde bütün taşların kırılmasına ve Time Gem’in esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmasına yol açıyor.
Bu yazı, yukarıda bahsettiğim hikayeler devam ederken yazılmıştı. Bunların nasıl sonuçlandığını, aşağıdaki yazılardan inceleyebilirsiniz:
Avengers (vol. 5) & New Avengers (vol 3) – Marvel Tarihi
Yeni Taşlar: Infinity Wars
Linklere göz atmayanlar için, onlarca sayılık Avengers – New Avengers – Secret Wars sürecini iki cümleyle özetleyip tekrar Infinity Gauntlet konusuna dönmek istiyorum.
Yukarıda bahsettiğim “dünya çarpışması” (bkz: Incursion Nedir?) durumu, bu seri boyunca devam ediyor ve Secret Wars hikayesine gelindiğinde bütün Marvel Evreni yok oluyor. Secret Wars serisinin sonunda, kahramanların çabası sayesinde, Marvel Evreni yeniden yaratılıyor.
Bu süreç tabi ki çok detaylı ve büyük bir hikaye. Ama konumuz açısından önemi şu: New Avengers serisinde yok olan Infinity Gems, evrenin yeniden yaratılması ile Marvel Evreni’ne bir dönüş yapıyor.
2018 yılında yayımlanan büyük hikaye Infinity Wars, bu objeleri bir kez daha merkeze koyuyor. Taşlar konusunda bahsettiğim karışıklık da, bu seriyle birlikte bir sonuca bağlanmış oluyor. İşte 2018 yılında Infinity Wars serisinde karşımıza çıkan taşların yeni özellikleri:
1 – Taşların rengi konusundaki kafa karışıklığı, Infinity Wars serisinde bir netliğe ulaşıyor. Yukarıda, orijinal Infinity Gems ile bu son seridekiler arasındaki farkları inceleyebilirsiniz.
2 – Bu iki görselden görebileceğiniz gibi, Infinity Gems’in resmedilme şekilleri arasında da bir fark oluşmaya başlıyor. Daha önceden kusursuz kesilmiş, oval mücevherler gibi gözüken objeler – Soul Stone hariç – artık daha doğal taşlar gibi resmediliyorlar.
3 – Yazı boyunca gördüğünüz gibi, Infinity Gauntlet’in merkeze konulduğu orijinal çizgi romanlarda bu objelere “Infinity Gems” deniyor. Ancak filmlerde “Infinity Stones” kalıbının kullanılması nedeniyle, çizgi romanlar da yavaş yavaş bu ifadeyi benimsiyor. Infinity Wars serisinden itibaren çizgi romanlarda da bu kavramın benimsendiğini söyleyebiliriz.
4 – Yeniden yaratılan taşların önemli bir özelliği olarak, bunlar arasında daha önceden mevcut olmayan bir güç ilişkisi yaratılıyor. Bir başka deyişle, taşlardan her biri başka bir taşa karşı güçlü olurken, bir diğerine karşı zayıflık taşıyor. Bunu yukarıdaki görseldeki oklardan daha iyi görebilirsiniz.
5 – Infinity Wars serisinin sonunda, Adam Warlock tüm taşlara “bilinç” veriyor ve böylece taşlar artık kendi iradeleri ile hareket edebilen varlıklara dönüşmüş oluyor. Bu – yazımızın güncellendiği tarihte – bu taşlarla ilgili yaşanan son önemli gelişme.
Filmler hakkında bilgi için devam edin!