Marvel Comics İncelemeleri

Civil War II #1 – 8

Bildiğiniz gibi, Marvel ve DC Comics’in büyük hikayelerini (“event” hikayelerini) bu yayınevlerine ayırdığımız özel dosyalar üzerinden inceliyoruz. Her “event” hikayesi için genellikle iki yazı yazılıyor. Bu yazı, geçtiğimiz günlerde tamamlanan Civil War II hikayesinin bir değerlendirmesini içerecek.

Eğer hikayeyi okumadıysanız ve neler olup bittiğini kısaca öğrenmek istiyorsanız, buradan Marvel Tarihi kapsamındaki özet yazısına ulaşabilirsiniz.

Civil War II’yu bir çizgi roman olarak değerlendirebilmek için, önce ne gibi “kriterler” üzerinden ilerlendiğini detaylı bir şekilde açıklamak gerekiyor. Pek çok sitede, değerlendirmeler “iyi,” “kötü”, “harika”, “rezalet” gibi sözcükler, veya on üzerinden verilen notlar, beş üzerinden verilen yıldızlar üzerinden ilerliyor.

Bunda herhangi bir yanlışlık olmasa da, bu ölçütler son derece net bir şekilde detaylandırılmadığı sürece, aslında okuyuculara fikir verdikleri kadar farklı ve yanlış önyargılara da yol açabiliyorlar.

Örneğin, benim şahsi fikrime göre, Rebirth kapsamında yayınlanan Batman serisi de, Marvel’ın 2012’de yayınladığı Hawkeye serisi de, Watchmen de, Building Stories de iyi çizgi romanlar. Ama bunların ne açıdan iyi olduğu, herhangi bir “çizgi roman hiyerarşisinde” aynı seviyeye konulup konulmamaları gerektiği, hangi değerlendirilme ölçütleri ile değerlendirildiği, tamamen ayrı konular.

Tüm bunların Civil War II ile alakası ne?

Serinin içeriği ile ilgili hiçbir şey söylemeden listeleyeceğim şu gerçekler, bu sorunun cevabını netleştirebilir.

Civil War II, Marvel’ın 2006 – 2007 yıllarında yayınladığı Civil War hikayesinin bir devamı olarak, tam da bu hikayenin onuncu yıldönümüne denk getirilen, ancak bu yıldönümünün anlamından çok, muhtemelen Captain America: Civil War filminin çıkışıyla bir arada “pazarlanabilmesi” için yaratılan bir seri. Dolayısıyla, en yüzeysel “evren dışı” bakış bile, Civil War II’nun aslında bir çizgi roman değil, bir satış stratejisi, bir pazarlama ürünü olduğunu rahatlıkla görmemizi sağlıyor.

Eh, bütün “event”ler öyle değil mi? Bu ayrı bir yazının konusu; ancak Civil War II, en ufak bir ön hazırlığın, en ufak bir evren içi devamlılığın, en ufak bir organik hikaye anlatma ihtiyacının var olmadığı bir durum olarak değerlendirilmeli. Nasıl ki DC Comics, bundan bir süre önce, “koşullar öyle gerektirdiği için” Convergence gibi bir hikaye yaptıysa, Marvel da şimdi “koşullar öyle gerektirdiği için”, Civil War II’yu yayımlıyor.

Bütün bunlarda, bir çizgi roman okuru için ilgi çekici olan en önemli (hatta belki de tek) unsur, olayların nasıl gelişeceği, Civil War II’nun nasıl sonuçlar yaratacağı ve bu süreç içinde yer alan kahramanların akibetinin ne olacağı yönündeki sorular. Ancak, burada da, daha önceden Secret Wars serisinde yaşanan sorun bir kez daha yaşanıyor, ve Marvel, hikayeyi bağlayıp yetiştiremediği için, serinin sonuna ek bir sayı daha koyup, Civil War II’yu takip etmesi gereken süreci de bu serinin bitişinden önce yayınlamaya başlıyor. Bir başka deyişle, kendi “event”lerinin sonunu kendileri “spoiler” vererek gösteriyorlar.

Özellikle tecrübeli çizgi roman okurları için, “ek sayı ihtiyacı” durumunun da aslında çok şeyi özetleyeceği düşünülebilir. Marvel Comics gibi bir medya devi, bu “muazzam” hikayeyi öyle bir planlıyor, öyle bir ön hazırlık yapıyor, öyle iyi kurguluyor ki (!) hikayenin kaç sayıda biteceğini bile öngöremiyorlar.

Üstelik, aynı durumun yaşandığı Secret Wars serisi için yapılabilecek son derece makul bir savunma varken (yazar Hickman’ın üç – dört yıllık bir Avengers sürecini tek seride finale ulaştırma çabası) Civil War II “bir anda” olup bitiyor – ne önceden devam eden bir kurgu, ne sonraya kalacak bir hikaye öğesi kalıyor. Zaten daha nefes alamadan, bir başka iç savaş, “Inhumans vs. X-Men” başlıyor.

Tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde, Civil War II için “iyi” bir çizgi roman desek bile, değerlendirme ölçütünün fazla yüksek olmadığını kabul etmek şart.

Ve bana kalırsa, tüm bunlar düşünüldüğünde bile, Civil War II pek iyi bir çizgi roman hikayesi değil. Marvel event skalasının (şahsi fikrime göre ulaşılamayacak) dip noktası, Avengers & X-Men AXIS İnceleme serisi. Civil War II o kadar kötü değil, ama yine de, okuyucu için orijinal veya fazla ilgi çekici pek bir şey sunmuyor.

Tabi evet, belli noktalarda birbirlerine giren süper kahramanlar var. Ancak bu bile, gerek yeni nesil karakterleri ön plana çıkarma çabası nedeniyle, gerek ilk hikayedeki kurguları tekrarlama korkusu nedeniyle, çok heyecanlandırıcı bir anlatıya yol açmıyor. Süper kahramanların birbirleriyle savaşmaları mantığı doğrultusunda, Civil War II orijinal hikayeye göre bence zayıf.

Orijinal hikayeye göre “üstün” olduğu bir nokta, bu ikinci iç savaşa yol açan etik mesele. Tamamen sübjektif olarak, “Geleceği görebiliyor olsak suçluları önceden cezalandırır mıydık?” sorusunun “Suçla mücadele etmek için devlet kontrolünde, tüm sırlarımızı açıklayarak savaşmalı mıyız?” meselesinden daha ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Ama tabi bu kurgu da orijinallikten çok uzak. Üstelik öyle bir şekilde kullanılıyor ki, Ulysses adı verilen ve ne olduğunu fazla anlamadığımız bir karakter, serinin başında ortaya çıkıyor, bu savaşa yol açıyor, ve daha sonra da, deus ex machina kavramının bir tanımı olarak kullanılabilecek şekilde, hikayenin (ve tüm Marvel hikayelerinin) dışına çıkarılıyor.

Peki, hikayeye yol açan kurgu öğesini “hiç yokmuş gibi” davranabileceğimiz şekilde aradan çıkarttık. Hikayenin diğer sonuçları neler? İkinci İç Savaş’ı Captain Marvel kazanıyor, gölgeler içindeki ABD başkanı kendisine “açık çek” veriyor, süper kahraman toplumunu istediğin gibi yönet diyor – ama görebildiğimiz kadarıyla, (orijinal Civil War’u takip eden The Initiative dönemi gibi) Captain Marvel’ın gerçekten sorumluluk üstlendiği pek bir statüko yok. Bu bana, yine Bendis’in yazdığı Age of Ultron hikayesinin finalini hatırlatıyor: Geçmişe gittik, sorunları çözdük, ama uzay – zaman devamlılığını öyle bir bozduk ki, artık çok kötü şeyler olacak! Ve bu konuyla ilgili hiçbir şey olmuyor, zaman yolculukları bile aynen devam ediyor.

Şimdi, hikayenin finalinde Captain Marvel kazanıyor, açık çeki alıyor, ama bakalım bu çekle gerçek anlamda bir şeyler yapacak mı? Bu sonuç gerçekten Marvel Evreni için etkili olacak mı? Bir taraftan olabileceğine yönelik kurgular var – fakat diğer taraftan da, bir sonraki büyük hikaye zaten başlamışken, uzun süreli yeni bir düzen yaratılması zor gözüküyor.

Civil War II’den önceki Marvel Evreni’ni bilen, ama hikayeyi okumayan bir kişinin, “post-Civil War II” bir evrende tek anlamayacağı olay Iron Man’in yokluğu, ki bu da, Secret Invasion sonrası Iron Man’in durumuyla neredeyse birebir aynı şekilde açıklanmış, başka bir “kolay” senaryo.

Serinin içeriğinde yaşananlar hakkında söylenebilecek pek çok şey var. Captain Marvel ile Iron Man, Civil War hikayesinde yaşananların da malum olduğu bir ortamda, neden herhangi bir mantıklı konuşma yaşamadan doğrudan agresif tavırlara başvuruyorlar? Tony Stark Ulysses’in güçlerinin kesin bir geleceği değil, olası gelecekleri gösterdiğini “bilimsel olarak” kanıtladıktan sonra, bu görüş neden dikkate alınmıyor (üstelik de, Avengers’ın, X-Men’in kurulduğu günden itibaren, her türlü “gelecek senaryosu” bu mantıkla gayet rahat açıklanmışken?), Guardians of the Galaxy, ne akla hizmet bu hikaye içinde herhangi bir rol oynuyor? (Cevap: İki seriyi de Brian Michael Bendis yazıyor, ve GotG “yeni nesil Marvel kahramanları” mantığı içinde önemli bir yere sahip) Vesiare, vesaire.

Özetlemeye çalıştığım iki noktayla bitiriyorum. Event hikayeleri, günümüzde “sadece satış stratejisi” denilerek görmezden gelinebilecek bir konumda değiller – bunlar, artık Marvel ve DC gibi şirketlerin, her türlü önemli olayı anlatmak için kullandığı unsurlar haline gelmiş durumdalar.

Ancak hala, bu hikayelerin satış ve pazarlama boyutu, çizgi roman olarak kalitelerine göre çok ön planda tutuluyor. Civil War II, bu gerçeği kabul edip, değerlendirme kıstaslarını bu seviyelerde ayarladığınızda bile pek iyi bir hikaye değil. Marvel’ın yayınladığı en kötü event mi? Hayır değil, ama “düşme hattının” hemen üstünde yer alıyor.

Tüm bunlar demek değil ki bir akşam Civil War II’yu cilt olarak okuyup, keyifli bir şekilde kafa dağıtamazsınız. Tabi ki dağıtırsınız – bir yerde böyle “boş” serilerin amacı bu. Ama böyle bir okuma için bile, bence Civil War II’dan önce diğer alternatiflere bakmakta fayda var.